Logo

8. Hukuk Dairesi2023/6673 E. 2024/4707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalı ve babası tarafından 20 yıldan uzun süredir tarla olarak kullanıldığı, orman veya mera niteliğinde olmadığı ve davalının zilyetlikle kazanma koşullarını sağladığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında, ... ili Merkez ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 185 ada 18 parsel sayılı 3.752,96 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir.

Davacı Hazine, ... ili Merkez ilçesi ... Köyünde yapılan kadastro tespit çalışmalarında orman olduğu gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılan ve tescil harici bırakılan yerlerin Hazine adına tespit edilmeyip kişi adına tespit edilmesinin hukuka uygun olmadığını, taşınmazın niteliğinin orman olduğunu, taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılmış olmakla orman niteliğini yitirse de, tahdidin kesinleştiği tarihe kadar orman niteliğini koruduğundan bu tarihe kadar olan zilyetliğe değer verilemeyeceğini, ayrıca taşınmazın evveliyatının orman veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle zamanaşımı ile iktisap edilemeyeceğini öne sürerek, 185 ada 18 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2019 tarihli ve 2019/161 Esas, 2019/518 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 03.11.2020 tarihli ve 2020/1276 Esas, 2020/1270 Karar sayılı kararı ile " tesis kadastrosuna ilişkin orijinal kadastro paftası örneği getirtilerek çekişmeli taşınmazın neden tescil harici bırakıldığının belirlenmeye çalışılmadığı, mahkemece orman ve jeodezi bilirkişi kurulu marifeti ile yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporu ve geri çevirme kararı sonrası alınan ek bilirkişi raporu incelendiğinde, bilirkişi raporlarının dayanağı olan memleket haritalarında taşınmazın niteliğini belirlemeye yarar olan lejant görünmeyecek şekilde gösterildiği, öte yandan bilirkişi rapor ve ekinde hava fotoğraflarında taşınmazın yeri hava fotoğrafları üzerinde işaretlenerek gösterilmiş ise de çekişmeli taşınmaz komşuları olan aynı adadaki taşınmazlar ile birlikte ada bazında hava fotoğraflarına işaretlenmediğinden taşınmazın konumu ve yerinin hava fotoğrafları üzerinde doğru olarak işaretlenip işaretlenemediğinin de denetlenemediği, ayrıca taşınmazı gösterir fotogrametrik paftanın getirtilmediği, dolayısı ile çekişmeli taşınmazın kullanım sınırlarının bu paftada belirli olup olmadığının da araştırılmadığı, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemeyeceği" gerekçesiyle, istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-a-6 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararı sonrası İlk Derece Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli ve 2020/575 Esas, 2022/178 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.09.2022 tarihli ve 2022/921 Esas, 2022/948 Karar sayılı kararı ile "Dairenin kaldırma kararı sonrası mahkemece mahallinde dinlenen mahalli bilirkişiler çekişmeli taşınmazın köyün merası olduğunu iddia etmelerine rağmen usulüne uygun şekilde kadim ve tahsisli mera araştırması yapılmadığı, keşifte komşu köyden mahalli bilirkişi dinlenmediği, nitekim kaldırma kararı sonrası aynı köyden dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar taşınmazın önceleri mera vasfında olduğunu belirtmelerine, kaldırmadan önceki mahalli bilirkişiler ise taşınmazın tarla olduğunu belirtmelerine beyanlar arasında açık bir çelişki bulunduğu halde çelişki giderilmeksizin yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu " gerekçesiyle, istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Kanunu'nun 353/(1)-a-6. maddesi gereğince yerel mahkeme hükmünün kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararı sonrası İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "mahalli bilirkişi beyanları ve teknik bilirkişi raporları uyarınca dava konusu taşınmazın 20 yıldan uzun süredir davalı ve babası tarafından tarla olarak kullanıldığı, taşınmazın imar ve ihyasının tamamlandığı, bilirkişi raporları, ... Valiliği cevabi yazısı ve mahalli bilirkişi beyanları ile de sabit olduğu üzere taşınmazın evveliyatında orman ve mera ile bir ilgisinin bulunmadığı, davalı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "hükme esas alınan bilirkişi raporları uyarınca taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, tespit tarihine kadar ekonomik amaca uygun şekilde kullanıldığı, mera niteliğinde olmadığı, çekişmeli taşınmazda adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği" gerekçesi ile davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.