Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1201 E. 2025/1521 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki ağaçların davacıya ait olup olmadığı ve davacının zilyetliğinin mülkiyete konu teşkil edip etmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki ağaçların dikim ve bakımını yaptığı ancak 20 yıllık zilyetlik süresini doldurmadığı, bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkı kazanamadığı, ancak aynı Kanun'un 19/2. maddesi gereğince ağaçların davacıya ait olduğunun kadastro tutanağında belirtilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine ve davacıya ait ağaçların kadastro tutanağında belirtilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/226 E., 2023/1682 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Urla Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/54 E., 2022/65 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalı Hazine vekili tarafından ise duruşmasız olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.02.2025 Salı gününde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Duruşma için tayin edilen günde temyiz eden davalı Hazine vekili Avukat ... ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 25.02.2025 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

2021 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) geçici 8 inci maddesi gereğince yapılan kadastro çalışması sırasında, İzmir ili Seferihisar ilçesi Atatürk Mahallesinde bulunan dava konusu 6361 ada 62 parsel, 11.183,26 m² yüzölçümü ve zeytin ağaçlı tarla niteliği ile belgesizden Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili; müvekkilinin nizalı taşınmazı 2006 yılında dava dışı kişiden satın aldığı, eklemeli zilyetlik ile birlikte kullanım süresinin 30-35 yıl olduğu, müvekkilinin zilyetliğindeki taşınmazın Hazine adına tespitinin hatalı olduğu iddiası ile tespite itiraz etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; dava konusu taşınmazın üzerinde toprağın işlenmesi suretiyle tarım yapılmadığı, yer yer kayalık ve taşlıkların olduğu, delice ağaçların aşılanması ve dikim suretiyle ağaç yetiştirilmesi şeklinde emek ve masraf harcandığı, ağaçların aşı yaşlarının en fazla 8-10 yıl olarak tespit edildiği, keza ağaçların 2006 yılından sonra dikildiği ve aşılandığının mahalli bilirkişi beyanlarından, hava ve uydu fotoğraflarından, dosya içerisindeki evraklardan ve bilirkişi raporlarından sabit olduğu, 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun gereğince 19.07.2003 tarihinden sonra Hazine arazisine yapılan her türlü yapı ve tesislerin başka bir işleme gerek olmadan Hazineye geçecek olması nedeniyle davacı lehine muhdesat şerhi de verilmeyip dava konusu taşınmazın açıklanan gerekçelerle davacı lehine zilyetlikle iktisap yasal şartları oluşmadığından reddine, İzmir ili Seferihisar ilçesi Atatürk Mahallesi 6361 ada 62 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, 3402 sayılı Kanun'un geçici 8 inci maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraz talebiyle açılan davanın yargılaması sonunda; tanık, mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişisi beyanları ile bilirkişi raporu çerçevesinde, dava konusu taşınmazda tarım yapılmadığı, taşınmazın yer yer kayalık, taşlık, makilik olduğu, imar-ihyasının 2015 yılında tamamlandığı ve 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, bu yönüyle 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 17 nci maddesinde belirlenen mülkiyet edinme şartlarının gerçekleşmediği anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 19/2 nci maddesi gereğince davacı tarafından kadastro tespit tarihinden önce yapılıp yetiştirilen muhdesatların (meyve ağaçlarının) beyanlar hanesinde gösterilmemesi isabetsiz olup bu eksiklik yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin açıklanan yönlerden kısmen kabulü ile sair istinaf istemlerinin reddine, Urla Kadastro Mahkemesinin 16.11.2022 tarihli ve 2021/54 Esas, 2022/65 Karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355 ve 353/(1)-b.2 nci maddeleri gereğince kaldırılmasına; davanın sübut bulmadığından reddine, dava konusu İzmir ili Seferihisar ilçesi Atatürk Mahallesi 6361 ada 62 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu parselin kadastro tutanağının beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerindeki badem, ceviz, incir, dut, armut ağaçları ile aşılı zeytin ağaçları ... oğlu ...'a aittir" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili temyiz yoluna başvurmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.