"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2017/33 E., 2023/23 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.02.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününde taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Duruşma için tayin edilen günde temyiz eden Hazine vekili Avukat ... , ..., ... vekili Avukat ... geldiler. Karşı taraftan Gayrimenkul Değerler Tic. AŞ. vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ... geldiler. Sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 18.02.2025 Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Muğla ili Marmaris ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 164 ada 8 parsel sayılı 2577,14 m2 ve 162 ada 8 parsel sayılı 1104.72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle, 165 ada 12 parsel sayılı 641,93 m2 yüzölçümündeki ise taşınmaz ham toprak niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir.
Tespit gününden önce davacılar N.Mümtaz Şerefli ve arkadaşları tarafından davalı ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve el atmanın önlenmesi, davacı ... vekili tarafından davalılar Hazine ve ... köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası ile ... Efendi Mahdumları Tereke Temsilcisi vekili tarafından açılan tescile itiraz, davacı ... ve paydaşları tarafından tapu kaydına dayalı olarak davalı ... aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davaları taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi nedeniyle verilen görevsizlik kararları ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro Mahkemesince her taşınmaz hakkındaki aktarılan davalar farklı esaslara kaydedilerek üç ayrı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda verilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince araştırma ve incelemeye dayalı olarak bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak ve diğer dava dosyalarının 164 ad 8 parsel sayılı taşınmaz hakkında görülen 2017/33 Esas sayılı dosya üzerinde birleştirilerek yapılan yargılama sonunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; özetle
"Dava Konusu 164 Ada 8 Parsel Yönünden;
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 05.04.2016 tarih 2015/12486 Esas 2016/3659 Karar sayılı bozma ilamında davacıların dayandığı çiftlik tapu kayıtlarının uygulanması gereğine değinilerek davanın esası hakkında bozma yapılmış ise de, bu bozma ilamı maddi hataya dayalı olduğu, (Benzer kapsam ve içerikte Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 06.09.2022 Tarih 2021/13074 Esas 2022/6730 Karar, 20.06.2022 tarih 2021/11101 Esas 2022/5916 Karar sayılı bozma ilamı), davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’in, davaya konu taşınmaza yönelik davalarından vekilleri vasıtasıyla feragat ettikleri, vekillerinin vekâletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, mevcut davanın özelliği gereği feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğuracak nitelikte, doğrudan davayı sonlandıran taraf işlemi olduğu, yargılama sırasında 14.10 2010 tarihinde vefat eden davacı ...' nin feragat tarihinde sağ olduğu, bu nedenle mirasçılarının da feragatle bağlı oldukları, davalarından feragat etmeyen davacılar ..., ..., ...’nin ve diğer davacıların da, aleyhlerine verilen 16.09.2010 tarih ve 2009/1906 Esas, 2010/703 Karar sayılı hükmü temyiz etmemiş olmaları nedeniyle hükmün tüm davacılar açısından kesinleştiği, sonradan davaya katılan ...Ş.'nin ise davacıların akdi halefi olup hükmün davacılar aleyhine kesinleşmesinin katılan şirket açısından da hüküm ifade edeceği dikkate alınarak davalarının reddi gerektiği,
Bir an için feragat etmeyen davacılar (... ve arkadaşları) açısından davanın diğer hususlarına bakıldığından ise incelenen dosya kapsamına göre dava konusu taşınmaza davalının tutunduğu; Asliye Hukuk Mahkemesinin 1975/243 E 1976/35 K sayılı kararına istinaden ... adına tescil ve tesis edilen ve satışla davalıya geçen tapu kaydının bilirkişi raporuna göre şeklen davaya konu taşınmaza uyduğunun belirtildiği, ayrıca dayanılan tapu kaydının tescil krokisinin ve komşu parsellere revizyon gören tapu kayıtların tescil krokilerinin tanzimine esas ölçüleri esnasında kadastro çalışmaları ile ortak veya belli bir koordinat sistemine dayalı nirengi, poligon vs. yer kontrol noktalarına dayalı olmaması, kaydın ilk tesis tarihinden itibaren kapsamını belirleyici olarak kroki üzerinde duvar, çit vb. unsurun bulunmaması sebebiyle birebir uygulamanın yapılamadığının belirtildiği, ancak keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davalının tutunduğu tapu kaydının yönlerinde okunan isimlerden bazılarının komşu parsellerin maliki evveli olduğunun sabit olduğu, dolayısıyla davalının tapu kaydının hukuken ve geometrik olarak taşınmaza uyduğu ve hukuki sonuç doğuracağı; bir an için davalının tutunduğu tapu kaydının olmadığını varsayılsa bile; tescil davasının açıldığı tarihten önce 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 nci maddelerine göre zilyetlikle iktisabın davalı lehine oluştuğu, eski zilyetlerden devralınarak, hiçbir itirazı uğramayan zilyetlikle malik sıfatı ile; ekonomik amaca uygun olarak ev yatağı ve bahçe-tarla olarak zirai gaye ile kullanıldığı, iktisabı engelleyen hukuki; fiili ve taşınmaz vasfından kaynaklanan bir halin bulunmadığı; yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile bu durumu kanıtladığı,
Davacı ... ve arkadaşlarının dayandığı tapu kayıtları yönüyle; 8.Hukuk Dairesinin 2021/11106, 5537, 5538, 5540 ve diğer esas sayılı ilamları, 8.Hukuk Dairesinin 2021/9740 Esas 2022/4974 karar sayılı kararı ve 2021/7557 Esas 2022/3760 Karar sayılı onama kararında ayrıntıları açıklandığı üzere davacıların dayandığı tapu kaydına kapsam tayininin hukuken ve bilimsel olarak mümkün olmadığı, adı geçen davacıların dava konusu edilen taşınmazların miktarıyla geçerli tapu kayıtlarının kapsamında kaldığını ispatlayamadıkları gerekçesiyle de davacı ... ve arkadaşlarının davalarının reddi gerektiği,
Dava konusu 162 ada 8 parsel yönünden;
Somut olayda; Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesi'nin 2012/6923 Esas 2013/649 Karar sayılı 06.02.2013 tarihli bozma kararı ile sonraki tarihli bozma kararlarının davacıların dayandığı çiftlik tapu kayıtlarının uygulanması gereğine değinilerek davanın esası hakkında bozma yapılmış ise de, bu bozma ilamlarının maddi hataya dayalı olduğu, (Benzer kapsam ve içerikte Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 06.09.2022 tarih 2021/13074 Esas 2022/6730 Karar, 20.06.2022 tarih 2021/11101 Esas 2022/5916 Karar sayılı bozma ilamı), davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’in, davaya konu taşınmaza yönelik davalarından vekilleri vasıtasıyla feragat ettikleri, vekillerinin vekâletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, mevcut davanın özelliği gereği feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğuracak nitelikte, doğrudan davayı sonlandıran taraf işlemi olduğu, yargılama sırasında 14.10 2010 tarihinde vefat eden davacı ...' nin feragat tarihinde sağ olduğu, bu nedenle mirasçılarının da feragatle bağlı oldukları, davalarından feragat etmeyen davacılar ..., ..., ...’nin ve diğer davacıların da, aleyhlerine verilen 16.09.2010 tarih ve 2009/1906 Esas, 2010/703 Karar sayılı hükmü temyiz etmemiş olmaları nedeniyle hükmün tüm davacılar açısından kesinleştiği, sonradan davaya katılan ...Ş.'nin ise davacıların akdi halefi olup hükmün davacılar aleyhine kesinleşmesinin katılan şirket açısından da hüküm ifade edeceği dikkate alınarak davalarının reddi gerektiği,
Bir an için feragat etmeyen davacılar (... ve arkadaşları) açısından davanın diğer hususlarına bakıldığından ise incelenen dosya kapsamına göre dava konusu 162 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışması sırasında davalı olduğundan bahisle malik hanesi boş olarak kadastro mahkemesine devredildiği taşınmazın kültür arazisi niteliğinde olmadığı;taşınmazda yakın zamanda tarım yapıldığına dair emare bulunmadığı, sadece sahiplenmek maksadı ile sürdürülen zilyetliğinde taşınmazın ekonomik amacına uygun olmadığı; mahallinde yapılan keşif ve jeolog bilirkişi raporuna ekli resimlerden de anlaşılacağı üzere taşınmazın fiili durumu ve teknik bilirkişi raporları ile örtüşmeyen mahalli bilirkişi beyanları ve tanık ifadelerine itibar etmenin mümkün olmadığı davacı ... ... yararına 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz mülkiyeti edinme koşullarının tahakkuk etmediği; davanın reddi ile davaya konu taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescili gerektiği;
Davacı ... ve arkadaşlarının esasa yönelik iddiaları yönüyle; Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 2021/11106, 5537, 5538, 5540 ve diğer esas sayılı ilamları, 8.Hukuk Dairesi'nin 2021/11885 E. 2022/4969 K. Sayılı kararı ile Marmaris Kadastro Mahkemesinin 2015/24 E. 2023/18 K. Sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere davacıların dayandığı tapu kaydına kapsam tayininin hukuken ve bilimsel olarak mümkün olmadığı, adı geçenlerin dava konusu edilen taşınmazların miktarıyla geçerli tapu kayıtlarının kapsamında kaldığını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davacı ... ve arkadaşlarının davalarının reddi gerektiği,
Dava konusu 165 ada 12 parsel yönünden;
Müdahil davacının davalı ... varislerinin tutunduğu; Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin 1978/12 E-134 K ile ... Karabacak adına oluşan ve tapuda davalılara satışla geçen; tapu kaydının; davaya konu taşınmaza sınırlar ve miktar itibarı ile uyduğu, keşif sırasında yapılan uygulama ile bu durumun sabite kazandığı, mahkeme kararı ile alınan davalıların tutunduğu tapu kaydının hukuken geçerli olduğu; hukuki sonuç doğuracağı,
Davacı ... ve aynı tapu kaydına tutunan dava arkadaşlarının dayanmış olduğu tapu kayıtları yönüyle, Yargıtay 8.Hukuk Dairesince inceleme ve tetkiklerde bulunarak gelinen son aşamada kılavuz dosya ve diğer dosyalar incelenerek tapu kayıtları, bilirkişi raporları ayrıntılı değerlendirerek davacıların dayanmış olduğu kök çiftlik kayıtlarına bilimsel ve hukuki olarak kapsam tayininin mümkün olmadığının belirtildiği,
Bu nedenle sonuç olarak Asıl dosya yönünden; Yukarı ayrıntılı izah edildiği üzere feragat eden davacılar yönünden feragat nedeniyle davalarının reddi, feragat etmeyenler yönünden ise esastan reddi gerektiği, davalı ...'in ise tutunduğu tapu kaydı ve zilyetlik şartları lehine oluştuğu dikkate alınarak tescil kararı verilmesi gerektiği,
Sonuç olarak; Birleşen(2020/8 Esas/ 162/8 parsel) dosya yönünden; Yukarı ayrıntılı izah edildiği üzere feragat eden davacılar yönünden feragat nedeniyle davalarının reddi, feragat etmeyenler yönünden ise esastan reddi gerektiği, Davacı ... yönünden ise 3402 sayılı yasanın 14. Ve 17. Maddelerindeki iktisap koşullarının lehine tahakkuk etmediği yapılan keşif ve alınan rapor ile sabite kazandığı görülerek davasının reddi, dolayısıyla 3402 sayılı Kanunu'nun 1 ve 30/2 nci maddeleri dikkate alınarak davalı Hazine lehine tescil kararı verilmesi gerektiği,
Birleşen (2019/23 Esas/ 165 ada 12 parsel) dosya yönünden; Yukarı ayrıntılı izah edildiği üzere davacıların tapularına kapsam tayin edilemediği ve davaların ispat edemedikleri görüldüğünden davalarının reddi gerektiği, Müdahil/Davalı ... mirasçılarının ise tutunduğu tapu kaydı ve zilyetlik şartları lehine oluştuğu dikkate alınarak tescil kararı verilmesi gerektiği" gerekçesiyle,
Asıl ve birleşen davalar (2017/33 e. -2020/8 e.) yönünden; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'ın davalarının feragat nedeniyle reddine, ..., ..., ... ve feragat etmeyen diğer davacılar ile Gayrimenkul Değerler A.Ş'nin davalarının esastan reddine, davacı ... ve diğer müdahillerin davalarının reddine,
Birleşen dava (2019/23 e.) yönünden; davacı ... ve aynı tapu kaydına tutunan müşterekleri, Gayrimenkul Değerler A.Ş'nin davalarının reddine, müdahil davacı ... mirasçılarının davalarının kabulüne,
165 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki tespitin iptali ile taşınmazın 8 pay kabul edilerek, 2 payının ..., 3 payının ... (...), 3 payının ... adlarına tespit ve tapuya tesciline, taşınmazın 1 inci derece doğal sit alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine,
162 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfıyla tespit ve Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın 2 nci derece doğal sit alanında kaldığının tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine,
164 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağındaki vasıfla davalı ... adına tapuya tesciline, taşınmazın 2.derece doğal sit alanında kaldığını tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine, karar kesinleştiğinde, iş bu davadan dolayı davalının davaya konu parsele revizyon gören tapu kaydına konulan tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş: hüküm, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 435,50'şer TL'nin temyiz eden davacılardan ayrı ayrı alınmasına,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1-Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 28,000,00 TL avukatlık ücretinin davacılar ... ve arkadaşları ile Hazine'den alınarak ...'e verilmesine,
2-Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 28,000,00 TL avukatlık ücretinin davacı ...'ten alınarak Hazine'ye erilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Kararı temyiz eden tapu malikleri; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerlere ait üç adet tapu kayıtlarının olduğunu, tapu kaydı olan yerde zilyetliğe üstünlük verilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dayanılarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istediklerini, daha önce mahkemece tapu kayıtlarına dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğini yitirdiği ve uygulama kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiği, tapuya dayanan davacılar tarafından reddedilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16 ve 20. Hukuk Dairelerince tapuya dayanan davacıların dayanak tapu kayıtlarının hukuken geçerli olduğu ve uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararların lehlerine bozulduğu, bozma üzerine mahkeme hakimince önceki kararda direnildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca takriben 20 adet dosyada tapuya dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuken geçerli olduğu ve uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararlarının bozulduğu, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde zilyetler tarafından tapu maliklerine karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dayanak tapu kayıtlarının geçersiz olduğuna ilişkin davanın reddedilerek kesinleştiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde davacılara ait bir kısım yerin kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin ödendiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde zilyetler tarafından tapu maliklerinden bedeli ödenerek bir çok yerin satın alındığı, satın alınmaya çalışıldığı veya kiralanmak istendiği, ... Mahallesindeki taşınmazlara revizyon görerek bir kısım parsellerin tapu malikleri adına kesinleştiği, revizyon gören tapu kaydının iki sınırı ile ...’nü kapsayan tapu kaydının iki sınırının aynı olduğu, dolayısı ile diğer tapu kayıtlarının da hukuken geçerli olduğu, bazı davalar da tapu malikleri adına tesciline karar verilen dosyaların (örn.2022/8001 Esas) Dairemizce onandığı ve tapuya dayanan davacıların, tapu kayıtlarının hukuken geçerli olduğuna değer verilmesi gerektiği, Mahkemece yeniden taşınmazların başında keşif yapılarak taşınmazların sınırlarının belirlenerek davacıların tapusunun kapsamında kalan yerlerin tapu malikleri, ırsi veya akdi halefleri adına yazılması gerektiği kanaatinde olduğumdan kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.