Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1275 E. 2024/4413 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Orman tahdidi, arazi kadastrosu ve imar uygulamaları sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescili ile men'i müdahale talepli dava.

Gerekçe ve Sonuç: 1940 tarihli orman tahdidi ve 1958 tarihli arazi kadastrosuna göre çekişmeli taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı, davalı belediyenin imar ve ifraz işlemlerinin hukuka aykırı olduğu ve tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kısmen kabulüne ve taşınmazın belirlenen kısmının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, davalı belediyenin mülkiyet hakkına dayalı kullanım nedeniyle men-i müdahale talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

KARAR : Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulüne

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/191 E., 2018/526 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile men'i müdahale davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun ise ek kararla kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulması suretiyle tapu iptali ve tescil yönünden davanın kabulüne, meni müdahale talebi yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi asıl ve ek kararı, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilip, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Beykoz ilçesi, ... Mahallesi 714 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 184 ada 7 numarasıyla tapuda kayıtlı orman parselinden ifraz ile imar sonucu oluşturulduğunu, bu yerin aynı zamanda 1940 yılında yapılan orman tahdidinde kesinleşen orman sınırları içinde olmasına rağmen 1981 yılında 1744 sayılı Kanun uyarınca gerçekleştirilen çalışmada aplikasyonun hatalı yapılması sonucu tahdit haritasında orman sınırları dışında gösterildiğini, hatalı aplikasyon sonucu orman tahdidi dışında bırakıldığından çeşitli imar, ıslah ve ifraz uygulamaları ile oluşan tapu kaydının yolsuz olduğunu ileri sürerek, taşınmazın dilekçe ekindeki krokide gösterilen kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalının müdahalesinin menine, tapu kaydı üzerindeki şerhlerin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı cevabında; davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "Davaya konu eski 184 ada 7 parsel sayılı taşınmazın 1940 yılında yapılıp 29/06/1940 tarihinde ilan edilerek 29/09/1940 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunda devlet ormanı sınırları içinde kaldığı, tahdidin kesinleşmesi ile Temmuz 1947 tarih ve 41 sayılı orman niteliğinde tapu kaydının oluşturulduğu, 1947 yılında 4785 sayılı orman yasası kapsamında 03/07/1947 tarih ve 41 sıra numaralı tapu kaydı ve haritasına dayanarak Sait Paşa Ormanı adıyla devlete mal edinildiği, 1958 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmaları sırasında da Maliye Hazinesi adına orman niteliği ile tespit ve tescil edildiği, bu durum karşısında 3. Kişilerin dayandığı kök temessük kaydından gelen tapu kayıtları 4785 sayılı kanun karşısında hukuki değerini yitirdiği gibi 5658 sayılı kanuna göre iade edilecek yerlerden de olmadığı, bu parsel üzerinde imar uygulaması da yapılamayacağı, zilyetlikle kazanılmasının da mümkün olmadığı, buna göre, davalı ... tarafından 15/10/1987 tarihinde 2981/3290 sayılı kanuna göre yapılan imar uygulaması, daha sonra 26/06/1990 tarihinde yapılan ifraz uygulaması ile bunun sonrasında da dava konusu parselin de içinde kaldığı 184 ada, 13-14-15 ve 16 parsellere ilişkin olarak yapılan imar uygulaması ve ifraz işleminin hukuki dayanaktan yoksun ve yoklukla malûl olduğu, dosyadaki krokilere göre 184 ada 7 parselden ifrazen oluşan davaya konu 714 ada 6 parselin davaya konu kısmı orman tahdit sınırı ve 2/B uygulama alanı sınırları dışında kalıyor ise de, eski 184 ada 7 parselin sınırları içerisinde kaldığı, 184 ada 7 parselin orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına olan tespit ve tescilinin 10/09/1940 tarihinde kesinleşmesi, buna dair kadastro tespitinin iptali için 03/05/1947 tarihli ve 3 nolu tapu kaydına (...) dayalı olarak açılan davanın da Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1961/1057 Esas 1968/48 Karar sayılı ilamı ile reddedilmiş ve kesinleşmiş olması, parsel sınırlarının 1958 yılında yapılan arazi kadastrosu ile belirlenerek kesinleşmiş olması karşısında, aksine bir mahkeme kararı ile iptal olmadığı sürece 184 ada 7 parselin tamamının Maliye Hazinesi adına orman vasfı ile kayıtlı bir taşınmaz olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durum iptal edilmeden davalı ... Belediyesince bu parselle ilgili bir imar uygulaması ve ifraz yapmak suretiyle davaya konu parsele ilişkin tapu kaydının oluşturulmasının mümkün bulunmadığı, söz konusu imar ve ifraz işlemleri ile sadece davaya konu alanla yetinilmediği, 2/B alanlarını da kapsayacak şekilde uygulama yapıldığı, bu alanlarda kalan kısımlarla ilgili davaların Kadastro Mahkemesi dosyalarında görülerek karara bağlandıkları, ...'nın da o dosyalarda taraf olduğu, açıklanan tüm bu gerekçeler doğrultusunda, davalı ... Belediyesi Başkanlığınca yapılan imar ve ifraz işlemleri neticesinde oluşturulan davaya konu 714 ada 6 parsel sayılı tapu kaydının yolsuz tescil mahiyetinde bulunması nedeniyle davaya konu 25/05/2018 tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda 6/A harfi ile gösterilen 285,13 m2'lik kısmı bakımından davacının davasının subüt bulduğu" gerekçesiyle, davanın kabulüne, 714 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 25/05/2018 tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda 6/A harfi ile gösterilen 285,13 m2'lik kısmının davalı ... Belediyesi adına arsa vasfı ile olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın mevcut kaydının aynen devamına karar verilmiş; iş bu karar, davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde; "Davalı ... Belediyesi Başkanlığınca yapılan imar ve ifraz işlemleri neticesinde oluşturulan davaya konu 714 ada 6 parsel sayılı tapu kaydının yolsuz tescil mahiyetinde bulunması nedeniyle sonrasında yapılan devirlerin de geçersiz olduğu, öncesi orman olarak çapa bağlanmış bir yerle ilgili olarak tapuya güven ilkesinden faydalanılarak hak sahibi olunamayacağı, bu nedenle davacının davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... İdaresi ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 09.10.2023 tarih ve 2021/10971 Esas, 2023/5058 Karar sayılı ilamıyla; "Davacı ... İdaresi vekilinin istinaf taleplerine ilişkin değerlendirme yapılmadığı" gerekçesiyle dosya tetkiksiz iade edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince, bu defa, ek kararla "Davacı ... İdaresi vekilinin istinaf itirazları yönünden dava konusu taşınmazın orman olarak tescil edilmiş olmasına rağmen Anayasanın 169. Maddesi ile 6831 sayılı yasa uyarınca taşınmazın tüm şerhlerden arınmış olarak tesciline karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı ... İdaresi vekilinin taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhinin kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin yerinde olduğu, ancak davalı ... dava konusu taşınmazı mülkiyet hakkına dayalı olarak kullanmış olduğundan meni müdahale yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesinin de doğru olmadığı" gerekçesiyle, davalı ... vekilinin istinaf itirazlarının reddine, davacı ... İdaresi vekilinin istinaf itirazlarının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davanın kabulüne, İstanbul ili, Beykoz ilçesi, ... Mahallesi, 714 ada 6 parsel sayılı taşınmazın 25.05.2018 tarihli ek bilirkişi heyeti raporunda 6/A harfi ile gösterilen 285,13 m2'lik kısmının davalı ... Belediyesi adına arsa vasfı ile olan tapu kaydının iptali ile, bütün şerhlerden arındırılmış olarak orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın mevcut kaydının aynen devamına, davalı ... mülkiyet hakkına dayalı olarak taşınmazı kullandığından davacı ... İdare vekilinin meni müdahale talebinin reddine karar verilmiş; bu defa, iş bu ek karar, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1940 yılında yapılan orman tahdidi, 1958 yılında yapılan arazi kadastrosu, 04.02.1981 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun değişik 2 nci madde uygulaması ile 07.03.1988 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanun'un değişik 2/B madde uygulaması çalışmaları vardır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen asıl ve ek karar usûl ve kanuna uygun olup, davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile, Bölge Adliye Mahkemesi asıl ve ek kararının ONANMASINA,

427,60 TL onama harcının temyiz eden Beykoz Belediye Başkanlığından alınmasına,

7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.07.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.