"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine müşterekleri vekili
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairemizce bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı... vekili ile davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Antalya ili Gazipaşa ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 260 ada 29 parsel sayılı 9418,69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle "tek katlı taş ev ve tarla" vasfıyla (... oğlu) ... adına; 260 ada 30 parsel sayılı 646,05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, aynı nedenle ve "tek katlı kargir ev ve bahçe" vasfıyla (... oğlu) ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; Antalya ili Gazipaşa ilçesi ... köyü 260 ada 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların öncesinin müşterek muris ...’ya ait olup, terekesinin paylaşılmadığını ve kendisinin de miras payı bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazların kök muris adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesi'nin 18.12.2020 tarihli ve 2018/2126 Esas, 2020/6142 Karar sayılı ilamı ile onandıktan sonra, davalı ..., ... ve ... vekili ile...' nun karar düzeltme talebi sonucu Dairemizin 08.03.2022 tarihli ve 2021/17601 Esas, 2022/2065 Karar sayılı ilamı ile "... sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinde, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi gerektiğinin hükme bağlandığı, davalılar adına tespit gören taşınmazlardan 260 ada 29 parsel sayılı taşınmazın taş ev ve tarla, 260 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kargir ev ve bahçe niteliği ile tespit gördüğü, taşınmaz başında yapılan keşif ve alınan beyanlardan da taşınmaz üzerindeki evlerin tespit tarihinden çok önce davalı tarafça yaptırıldığının sabit olduğu, diğer bir anlatımla kök muristen kalmadığının anlaşılmasına göre, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davalı tarafa ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmemiş olmasının isabetsiz olduğu ..." gerekçesiyle bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine ve ... Mahallesi 260 ada 28, 260 ada 31, 260 ada 32, 260 ada 35 ve 260 ada 33 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 08.03.2022 tarihli ve 2021/17601 Esas, 2022/206 Karar sayılı ilamı ile karar kesinleştiğinden ve Tapu Müdürlüğü'ne gönderildiğinden karar verilmesine yer olmadığına; 260 ada, 29 parsel, 260 ada, 30 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptaliyle; Gazipaşa Sulh Hukuk Mahkemesinin 14.09.2007 tarihli ve 2007/407 Esas, 2007/394 Karar sayılı kök muris ... oğlu ...'ya ait veraset ilamı uyarınca miras payı 128 pay kabul edilerek; mirasçıların hisseleri oranında adlarına tapuya kayıt ve tescillerine, ancak Kadastro Kanunu 19/2 Maddesi gereği Gazipaşa ilçesi, ... Mahallesi, 260 ada 29 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine; " taşınmazın içerisinde bulunan tek katlı taş ev ...'ya aittir " ibaresinin; 260 ada 30 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesine ise " taşınmazın içerisinde bulunan tek katlı kargir ev ...'ya aittir ibaresinin" şerh olarak yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalılardan... vekili ile davalılar ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edlmiştir.
1. Hükmü temyiz edenlerden davalı ... adına vekili ile... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesince verilen önceki tarihli hükmün onanmasına dair Yargıtay ilamına karşı davalı ..., ..., ...'ların vekili ile... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ve Dairemizin 08.03.2022 tarihli ve 2021/17601 Esas, 2022/2065 Karar sayılı ilamı ile sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar verildikten sonra hüküm sadece davalı ... ve ...'nun karar düzeltme istemleri kabul edilmek suretiyle, bu kişilerin tespit maliki ve davalı konumunda bulundukları 260 ada 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazlar yönünden bozulmuştur.
Bu itibarla; İlk Derece Mahkemesince verilen önceki tarihli hükmün, davalılar ... ve...'nun tespit maliki oldukları ve eldeki dava nedeniyle davalı bulundukları (260 ada 29 ve 30 parseller dışındaki) diğer taşınmazlar yönünden karar düzeltme istemleri reddedilerek kesinleştiğine ve İlk Derece Mahkemesince verilen son hükümle de aleyhlerine yeni bir hukuksal durum yaratılmadığına göre, adı geçenlerin temyiz inceleme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davalılar ... ile ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun)
Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, hükmüne uyulan bozma ilamında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davalılar ... ile ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... adına vekili ile...'nun temyiz inceleme istemlerinin REDDİNE;
Davalılar ... ile ... vekilinin temyiz itirazlarının, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddi ile İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 247,70 TL'nin temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.