"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen orman kadastrosuna itiraz davasında yapılan yargılama sonunda İzmir Kadastro Mahkemesi kararıyla davanın reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
İzmir ili Menderes ilçesi ... mahallesinde bulunan 1122 ada 18 parsel sayılı, 5.125,21 m2 alanlı taşınmaz 15.10.2018 tarihli satış sebebiyle dava dışı ... adına, 1122 ada 43 parsel sayılı, 14 hektar, 6.374,33 m2 alanlı, çalılık vasıflı taşınmaz 23.12.2013 tarihinde geçici-8 çalışmaları sonucunda davalı Hazine adına tescil edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı Hazine adına kayıtlı 1122 ada 43 ve dava dışı ... adına kayıtlı 1122 ada 43 parsel sayılı taşınmazlar için kira ve ecrimisil ödediğini, belirtilen taşınmazların ormanla ilgisinin bulunmadığını, 2022 yılında yapılan çalışmalarda orman sınırı içine alındığını açıklayarak orman kadastrosuna itiraz etmiş, davalılar davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; orman kadastro komisyonunun işlemlerine karşı hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin itiraz edebileceği, tapu kayıt malikleri dışında dava açan ve davalı taşınmazlarda hak iddia eden davacının 6831 Sayılı Kanunun 11 inci maddesi kapsamında hak sahibi olmadığı ve dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf isteği Bölge Adliye Mahkemesi esastan reddedilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz isteğine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Davacıdan alınan 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.