Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1302 E. 2024/5373 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşen tapu iptali ve tescil davası hükmünün, taşınmazın yeni parsel numarası alması nedeniyle tapuda infaz edilememesi üzerine davacı idarenin tavzih talebinin reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Tavzih yoluyla hükmün değiştirilemeyeceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin tavzih talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Davanın kabulüne

EK KARAR: Tavzih talebinin reddine

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün kesinleşmesinden sonra, davacı ... İdaresi vekili tarafından tavzih talebinde bulunulması üzerine 19.12.2023 tarihli ek kararla, davacı vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde; Antalya ili Merkez / ... Mahallesi 980 parsel sayılı taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen davanın kabulüne dair ilk karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 10.07.2008 tarihli ve 2008/5239 Esasa, 2008/10312 Karar sayılı ilamıyla; " yöntemince taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, 29.12.2009 tarihli ve 2008/332 Esas, 2009/502 Karar sayılı ikinci kararla; "... davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline ..." karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 25.02.2013 tarihli ve 2012/15523 Esas, 2013/1712 Karar sayılı ilamıyla; "... dava konusu taşınmazın Harita Mühendisi Ü.O. tarafından düzenlenen raporda gösterilen (A)+(B)=1242,28 m² yüzölçümlü bölümüne ilişkin kararın onanmasına karar verildikten sonra, aynı bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmesi" gereğine işaret edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; "... fen bilirkişi tarafından hazırlanan krokide A ve B harfi ile gösterilen kısmın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı ve bu bölümle ilgili kabule ilişkin karar onanarak kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine gerek olmadığına, aynı krokide C harfi ile gösterilen 1.062,50 m2 lik kısmın Hazine adına 2/B ile orman dışına çıkartılan sahada kaldığı ve Hazinenin iş bu davada taraf olmadığı " gerekçesiyle, bu bölüme ilişkin davanın reddine karar verilmiş ve karar bu haliyle kesinleşmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleşmesinden sonra, davacı ... İdaresi vekili 18.05.2022 tarihli tavzih dilekçesiyle; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan uygulama kadastrosunda taşınmazın yeni bir parsel numarası aldığını, bu nedenle tapuda infaz işlemi yapılamadığını belirterek, tapuda infazın sağlanmasına yönelik olarak hükmün tavzihine karar verilmesini talep etmiş ve İlk Derece Mahkemesince 18.05.2022 tarihli ek kararla; tavzih talebinin kabulü ile hükmün (1) numaralı bendinin "Antalya ili Kepez ilçesi ... Köyü 28115 ada 5 parsel (eski 980 parsel) sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile fen bilirkişisi ...'nin 18.04.2022 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 4003,26 m2'lik ve B harfi ile gösterilen 194,68 m2'lik bölümlerin orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline" şeklinde tavzihine karar verilmiş olup, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.01.2023 tarihli ve 2022/7283 Esas 2023/145 Karar sayılı ilamıyla; ''... tavzih yoluyla hükmün değiştirilmeyeceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gözetilerek, tavzih talebinin reddine karar verilmesi" gereğine değinilerek ek kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Bilahare davacı ... İdaresi vekili tarafından 18.12.2023 tarihli dilekçe ile, önceki tavzih talep dilekçesinde ileri sürülen sebeplere dayanılarak yeniden tavzih talebinde bulunulması üzerine İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2023 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile dayanılan hukuki gerekçelere ve eldeki davada 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan bozma sebeplerinden birinin de bulunmadığı anlaşıldığına göre, İlk Derece Mahkemesi ek kararının usul ve kanuna uygun olduğu ve davacı ... İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı kanaatine varılmıştır.

S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

İlk Derece Mahkemesinin temyiz olunan 19.12.2023 tarihli ek kararının ONANMASINA,

7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 30.09.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.