Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1331 E. 2024/2132 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosunda yapılan ölçüm sonucu taşınmazın yüzölçümünün azalması nedeniyle kadastro kararına itiraz edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporuna göre tesis kadastrosunda bir hata olmadığı ve uygulama kadastrosunun mevzuata uygun yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacılar ... ve arkadaşları tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılardan ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

.... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca 2018 yılında yapılan uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacıların murisi ... adına kayıtlı bulunan eski 21 parsel sayılı ve 25.150,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, yeni 207 ada 14 sayılı parsel numarasıyla 25.036,57 metrekare yüzölçümlü olarak; tapuda davalılar adına kayıtlı bulunan eski 25 parsel sayılı 19.100,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 207 ada 13 parsel numarasıyla 18.905,16 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında, tapuda murisi adına kayıtlı bulunan Antalya ili Manavgat ilçesi Çenger Mahallesi eski 21 yeni 207 ada 14 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını ve sınırlarının yanlış belirlendiğini, bu eksikliğin/yanlışlığın komşu 297 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, eski hale getirilmesini talep etmiştir.

Müdahil davacılar ... ve müşterekleri müdahale dilekçelerinde; davacı ... ile aynı nedene dayanarak, davacı yanında davaya katılmışlardır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " ... yapılan keşif ve keşif sonucu düzenlenen rapor ve dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesinde, uygulama kadastrosu çalışmasında bir hatanın olmadığı, uygulama kadastrosunun mevzuata uygun şekilde yapıldığı, davacı tarafın dava dilekçesinde talep ettiği alan (yüzölçüm) azalmasının tesis kadastrosu zamanındaki hesaplama tekniğinden kaynaklandığı ... " gerekçesiyle davanın reddine ve eski 21 yeni 207 ada 14 parsel sayılı ve 25.036,57 m2 yüzölçümlü tarla nitelikli taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a hükmüne göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz sonucu verilen 08.10.2018 tarihli kadastro komisyon kararı gibi tapuya kayıt ve tesciline, eski 25 parsel yeni 207 ada, 13 parsel sayılı ve 18.905,16 m2 yüzölçümlü Tarla nitelikli taşınmazın 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a hükmüne göre yapılan uygulama kadastrosu gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı tüm davacılar tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, " ... davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde bulunduğu, davacı yanın uygulama kadastrosu sonucu 207 ada 14 parsel sayılı taşınmazlarında meydana gelen azalmanın komşu davalı 207 ada 13 parsele gittiği iddiasıyla eldeki davayı açtığı, mahkemece yapılan keşif neticesi düzenlenen bilirkişi raporuna ve bu raporda yapılan denetime elverişli çakıştırmaya göre; tesis kadastrosunda bir tersimat hatasının bulunmadığı ve davacıya ve davalılara ait 207 ada 13 ve 14 parsel arası ortak sınırın tesis ve uygulama kadastrosunda bir bir örtüştüğü, hal böyle olunca mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ... " gerekçesiyle, davacılar ... ve arkadaşlarının istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ...'ın temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerl;e temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

80,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 346,90 TL'nin temyiz eden davacı ...'tan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.