Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1338 E. 2024/5468 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı mirasçıların, kadastro çalışmaları sırasında mera olarak sınırlandırılan taşınmazın bir bölümünün zilyetlikleri yoluyla kendilerine tesciline ilişkin taleplerinin reddine dair kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, hükme esas aldığını belirttiği jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda, davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu alan ile oluşmadığı alanın ayrı ayrı belirtilmiş olmasına rağmen, davacı lehine tescil kararı verirken bu ayrımı gözetmeyerek tüm alanı kapsaması, maddi hataya yol açmış olup, bu husus karar düzeltme aşamasında tespit edilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2016/10 E., 2020/16 K.

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 20.03.2023 tarihli ve 2021/4424 Esas, 2023/1593 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.

Davalı Hazine vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Erzurum ile ... ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 174 ada 47 parsel sayılı 794.423,86 m2 yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı ...; tapu kaydı, vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesinin 25.11.2014 tarihli "fen bilirkişisi raporunda B harfi ile gösterilen kısmın irsen intikal suretiyle davacının çayır vasfıyla zilyetliğinde olduğu ve komşu mera parselleri ile bitki örtüsü bakımından farklılık gösterdiği" gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar , davalı Hazine temsilcisi, davalı ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince "taşınmaz bölümünün mera olup olmadığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının davacı lehine oluşup oluşmadığı hususlarında yeterli araştırma, inceleme ve uygulama yapılmadığı açıklanarak, eksik araştırma ve inceleye dayalı olarak karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; "Alınan jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile ziraatçı bilirkişilerin raporları ile mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre, dava konusu taşınmazın güneyindeki ve batısındaki taşınmazlarla sınırının tumpla ayrılmış olup iki yönü itibariyle şahıs taşınmazlarına komşu olduğu, mera parselinden eğim yönünden de ayrıldığı, bitki örtüsü bakımından da farklılık arz ettiği, kot farkı bulunduğu, hava fotoğrafından da çayır vasfı ile kullanılarak yer yer de tarımsal faaliyet yapıldığının anlaşıldığı, davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu" gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 174 ada 47 parsel içinde bulunan ve 10.07.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 80.528,25 m2 miktarındaki dava konusu alanın kadastro tespitinin iptali ile adanın son parsel numarası verilmek suretiyle ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya tesciline, aynı parsel içinde (A) harfi ile gösterilen 119.577,63 m2 miktarındaki alan ile (C) harfi ile gösterilen 594.317,98 m2 miktarındaki alanın tespit gibi mera olarak sınırlandırılmalarına karar verilmiş, hükümün davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 20.03.2023 tarihli ve 2021/4424 Esas, 2023/1593 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş, bu kez onama ilamına karşı davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına, Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre aşağıdan belirtilen nedenler dışında davalı Hazine vekilinin sair karar düzeltme talepleri yerinde değildir.

Mahkemece yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan ve davacı taraf adına tesciline karar verilen 10.07.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 80.528,25 m2 miktarındaki taşınmaz bölümünün 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunca; komşu (A) ve (C) alanlarından daha düşük kotta olup, eğiminin de bu alanlara göre daha düşük olduğunu, bitki örtüsü olarak da yine bu alanlardan daha yoğun otlarla kaplı olduğunu, bu nedenle çayır niteliğinde olduğu belirtilmiş ise de; jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişi ... tarafından 1955, 1971, 1984 ve 2003 tarihli hava fotoğrafları üzerinden yapılan inceleme ve hava fotoğrafları ile tesis paftasının ve fen bilirkişi raporunun çakıştırılmak suretiyle düzenlenen haritalar üzerinde bu kez aynı alan (fen bilirkişi raporunda B:80.528,25 m2 olarak gösterilen) ikiye bölünmek suretiyle B:71.300,00 m2 yüzölçümündeki bölümünün yer yer tarla yer yer çayır vasfıyla kullanılan ve tarımsal faaliyet yapılan yer olduğu D: 9227,53 m2 yüzölçümündeki bölümünün ise herhangi bir tarımsal faaliyetin yapılmadığı bildirilmiştir.

Diğer bir anlatımla; jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişi ... tarafından düzenlenen haritalarda gösterilen B:71.300,00 m2 yüzölçümündeki bölümü üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği, D: 9227,53 m2 yüzölçümündeki bölüm üzerinde ise tespit tarihine kadar ekonomik amacına uygun bir zilyetliğin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Ne var ki; Mahkemece jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişi ... tarafından düzenlenen bu rapora itibar edildiği bildirilmesine rağmen diğer bir anlatımla hüküm yerinde bu raporun esas alınarak davacı taraf lehhine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu B:71.300,00 m2 yüzölçümündeki bölümün davacı taraf adına tesciline karar verilmesi gerekirken 10.07.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen 80.528,25 m2 miktarındaki (jeodezi raporunda (B) ve (D) bölümlerinin toplamını oluşturan) kısmın davacı taraf adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken, hükme esas alınan raporda yapılan yanlışlığın gözden kaçırılmak suretiyle maddi hataya dayalı olarak onandığı bu kez karar düzeltme incelmesi sırasında anlaşıldığından davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü gerekmiştir.

SONUÇ;

Açıklanan sebeplerle;

Dairenin 20.03.2023 tarihli ve 2021/4424 Esas, 2023/1593 Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıdan belirtilen nedenlere BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.