"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/135 E., 2020/220 K.
KARAR : İstinaf başvurularının kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/353 E., 2018/615 K
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davacı ... İdaresi vekili ile davalı ... Yapı A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... Yapı A.Ş vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R
Davacı ... İdaresi vekili, dava dilekçesinde özetle; tapuda davalılar adına arsa olarak kayıtlı bulunan Adana ili Sarıçam ilçesi Kargakekeç Köyünde kain 173 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yörede yapılan ve 13.11.2000 tarihinde kesinleşen orman kadastrosunda, bir kısmının orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, bu kısmın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalılar adına tapuya kayıtlı 173 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak fen bilirkişisi ... Müftüoğlu tarafından sunulan 19.01.2018 havale tarihli raporda bulunan krokide (A) harfi ile gösterilen 4394 m² lik kısmın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; iş bu karar, davacı ... İdaresi vekili, davalı ... Yapı A.Ş vekili, davalı ... vekili ve davalı ... tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi neticesinde; "Mahkemece, fen, ziraat ve orman bilirkişiden taşınmazın orman sınırında kalan kısmının tespiti için rapor alındığı, rapora göre 4394 m²'lik kısmın 13.11.2010 tarihinde kesinleşen orman sınırı içerisinde kaldığı ve davacı kurum tarafından bu kısım için tescil talebinde bulunulduğu, bu doğrultuda mahkemece bu kısmın tesciline ilişkin değerlendirme doğru ise de, davacının talebi gözönünde bulundurulduğunda davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması gerekmekte iken, kısmen kabulüne ilişkin karar verilmesinin doğru olmadığı, dava konusu taşınmazın tesis kadastrosu ile şahıslar adına tescili yapılmış, davacı idare tarafından da tapunun iptali ve tescili talep edilmekte olup, Kadastro Kanununun 36/A maddesi uyarınca yargılama giderlerinden davacı idarenin sorumlu olduğu, buna rağmen mahkemece yanlış değerlendirme yapılarak yargılama harç ve giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasını da doğru görülmediği" gerekçesiyle, davacı ile bir kısım davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, davanın kabulüne, davalılar adına tapuda kayıtlı Adana ili Sarıçam ilçesi Kargakekeç Mahallesi 173 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak fen bilirkişisi ... tarafından sunulan 19.01.2018 havale tarihli raporda bulunan krokide (A) harfi ile gösterilen 4394 m² lik kısmın tapusunun iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Yapı A.Ş vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 12.05.2000 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 6831 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Bölge Adliye Mahkemesince; dosya içerisinde bulunan orman bilirkişi raporu esas alınarak, dava konusu taşınmazın 4.394 m2'lik kısmının kesinleşen tahdit içinde kaldığı gerekçesiyle, yazılı şekilde karar verilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporu dava konusu taşınmazın tahdit içinde kalıp kalmadığını belirlemede yeterli değildir.
Şöyle ki; orman bilirkişi tarafından usulüne uygun olarak tahdit uygulaması yapılmamış, keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmemiş, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde gösterilmemiş, sadece orman kadastro haritası ile imar sonucu oluşan dava konusu 173 ada 1 parselin imar paftası çakıştırılmış ve çekişmeli taşınmazın tahdide göre konumu belirlenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, bu haliyle hüküm kurmak için yeterli değildir.
Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince doğru sonuca ulaşılabilmesi için; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ile yörede 1955 yılında yapıldığı anlaşılan tesis kadastro paftası dosyaya getirtilerek; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası ile imar paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli; çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Bölge Adliye Mahkemesince, belirtilen hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmesi usûl ve kanuna uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı ... Yapı A.Ş. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile, HMK’nin 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, karardan bir suretin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.