"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/597 E., 2019/641 K.
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasında görülen kullanım kadastrosu davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... vekili vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece varılan sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği belirtilerek, dava konusu 1764 parsel sayılı taşınmazın, 1995 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, taşınmazın ...'nın kullanımında bulunduğu belirtilerek 2/B niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edildiği, bilahare yapılan güncelleme çalışmalarında da mevcut durumun korunduğu, davacılar ... ve ...'nın, dava konusu taşınmazın bir bölümünün 40 seneden beri kendi fiili kullanımlarında bulunduğunu ileri sürerek dava açtıkları, bilahare 23.02.2011 ve 01.08.2011 havale tarihli dilekçeleri ile de iddialarını tekrar ettikleri, tüm dosya kapsamından, davanın kadastro tespitinin yapıldığı 1995 yılından önceki nedenlere dayanılarak açıldığı ve davanın açıldığı 21.10.2009 tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun'un) 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğuna" değinilerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili ile davacı ... vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Mahkemece ek karar ile "temyiz masraflarının yatırılmaması nedeniyle" temyiz talebinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ve ek karar davacı ... vekili tarafından temyiz edilmemiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
59,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 368,30 TL'nin temyiz eden davacı ...'dan alınmasına,
1086 sayılı Kanun'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.