Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1444 E. 2024/3093 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın karşısında bulunan ve davacının kullandığını iddia ettiği kısma ilişkin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın, dava sırasında 6292 sayılı Kanun kapsamında davalılar adına tescil edildiği ve idarenin satış işlemi geri alınmadığı sürece şerhe yönelik davanın dinlenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2925 E., 2023/2673 K.

KARAR : İstinaf talebinin kabulü ile davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/174 E., 2020/67 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal tescil, olmadığı takdirde zilyetliğin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

İstanbul ili, Çekmeköy ilçesi, alemdar ... mahallesi 234 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 1.049,75 m2 yüz ölçümlü taşınmaz “bahçe” vasfı ile 21.09.1998 tarihinde Hazine adına tesis kadastrosu sonucunda tespit edilmiş olup ve 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılmış, güncelleme çalışmaları sırasında beyanlar hanesine üzerinde bulunan bina ... evlatları ..., ..., ...’ye aittir. Bu parselin 200 m2 si Nurettin oğlu ..., 849,75 m2 si seviyen olarak ..., ..., ...’nin tasarrufunda olduğu belirtilerek ilan edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde, 233 ada 5 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın maliki olduğunu, kendisine ait parselin karşısında bulunan 234 ada 8 parselin 60 m2 lik kısmının da kullanıcısı olduğunu, bu kısma ilişkin ecrimisil bedellerinin taksitle ödendiğini açıklayarak, 60 m²'lik alanın davacı müvekkili adına tesciline, olmadığı takdirde davacının fiili kullanımında olduğunun tespiti ve beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kullandığı kısmın krokide “A” harfi ile gösterilen 33,55 m² tutarındaki bölüm olduğunun belirlendiği, bu bölümün öncesinde davacının kullanımında olan taşınmazla bir bütün olduğu, yol geçince 8 parsel içerisinde kalıp, 8 nolu parsel ile bir bütün halinde ölçüldüğü gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiiş, karar dahili davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 18.09.1998 tarihinde kesinleştiği 2010 yılında güncelleme çalışması yapıldığı, davacının talebinin ise kadastro tespitinden önceki sebebe ilişkin olduğu bununla birlikte dava sırasında dava konusu taşınmazın 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 Sayılı Kanun)

kapsamında davalılar adına tescil edildiği de gözetildiğinde, idarenin satış işlemi geri alınmadığı sürece şerhe yönelik davanın dinlenme olanağı kalmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar kaldırılarak davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.