Logo

8. Hukuk Dairesi2024/1908 E. 2025/1471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosunda davacıya ait taşınmazın yüzölçümünün eksik, sınırının ise yanlış belirlendiği iddiasıyla açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait parsele komşu parselin de davacıya ait olduğu ve bu parsele ilişkin davanın reddinin kesinleştiği, davacı tarafından mevcut davada komşu parsele ilişkin herhangi bir talepte bulunulmadığı, dava konusu parselin diğer sınırlarında hata olmadığı ve uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1670 E., 2024/26 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/177 E., 2022/179 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Aydın İli Karpuzlu İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 1447 parsel sayılı 30.920,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 297 parsel numarasıyla ve 30.752,53 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkiline ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve sınırının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğundan, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazın güncelleme kadastrosunda belirlenen sınırı ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırının birbiriyle uyumlu olduğu, bu uyumun 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafları, harita ve ortofotolar tarafından doğrulanıp belgelendiği, yüzölçümünde meydana gelen azalmanın yanılma sınırı dışında kaldığı, artışın taşınmazın tescilli olduğu grafik paftada var olan ölçü, sınırlandırma, çizim ve planimetre ile yapılan hesaplama hataları gibi teknik hataların güncelleme kadastrosunda giderilmesinden kaynaklandığı, güncelleme kadastrosunda hata bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazın güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "her ne kadar bilirkişi raporuyla davacıya ait 108 ada 297 (eski 1447) parsel ile komşu 108 ada 298 (eski 1442) parsel arasındaki sınırın yenileme kadastrosuyla yanlış belirlendiği, davacıya ait taşınmazın diğer sınırlarının doğru belirlendiği belirtilmiş ise de; dosyada bulunan tapu kaydına göre, davacı tarafından dava konusu edilen 108 ada 297 (eski 1447) parsele komşu 108 ada 298 (eski 1442) parselin de davacıya (ve davacı dışında diğer müşterek maliklere) ait olduğu, komşu 108 ada 298 (eski 1442) parselin de yine davacı tarafından aynı dava dilekçesiyle dava konusu edilip mahkemece eldeki davadan tefrik edilerek bu parsele ilişkin 20.12.2021 tarih, 2021/308-227 Esas-Karar sayılı kararıyla davanın taraf teşkili nedeniyle usulden reddine karar verildiği, kararın 20.01.2022 tarihinde yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği, eldeki dava dosyasında mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda komşu 108 ada 298 (eski 1442) parsele ilişkin talebini açıklaması için davacıya duruşmada süre tanındığı, davacı tarafın gerek kendisine tanınan sürede gerekse takip eden duruşmada komşu 108 ada 298 (eski 1442) parsele ilişkin herhangi bir talebi olduğunu belirtmediği, davacı tarafından dava konusu edilen 108 ada 297 (eski 1447) parselin diğer sınırlarında herhangi bir hata bulunmadığı ve dava konusu taşınmazda yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu anlaşıldığından, teknik ve bilimsel veriler içeren, denetlenebilir nitelikteki bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.