"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1749 E., 2023/2563 K.
KARAR : İstinaf Başvurusunun Kabulü ile İlk Derece Mahkemesi Kararının Kaldırılması
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/364 E., 2022/30 K.
Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KAR A R
İstanbul ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un (7143 sayılı Kanun) Geçici 1 inci maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, 8588 ada 7 parsel sayılı 278,71 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, " 7143 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesi hükümlerine tabi tutulduğu ve ..., ..., ... ve ... kullanımında olduğu " şerhi yazılarak, arsa vasfıyla ... Belediye Başkanlığı adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili olan davacının, İstanbul ili ... ilçesi ... Mahallesi 8588 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalı ...'nin payını satın aldığını ve davacının kullanımında bulunduğunu ileri sürerek, taşınmazın 1/3 oranında davacının kullanımında olduğunun beyanlar hanesine şerh verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; " Dava konusu parsel üzerinde bulunan binanın öncesinde muris ...'a ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, emlak vergisi kayıtları halen ... üzerine olup miras paylaşımı yapıldığının da iddia edilmediği, bu nedenle ...'ın mirasçısı olan ...'nin satışa konu daire üzerindeki zilyetliği tüm mirasçılar adına sürdürdüğü gibi miras hissesini üçüncü bir şahsa satışı da elbirliği mülkiyet hükümleri cari olduğundan hukuken geçersiz olduğu, dolayısıyla davacının zilyetliğinin hukuki niteliğinin de asli değil, fer’i zilyetlik olduğu " gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli 8588 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; " Dava konusu parsel üzerinde bulunan bodrum ve 3 kattan oluşan binanın 2. katının davacı tarafından davalı ...'den satın alındığı, satın aldığı 2009 tarihinden itibaren davacının dava konusu dairede ikamet ettiği, kadastro tespit tutanağında kullanıcı olarak ismi geçen davacının annesi olan ...'ın açılan davayı kabul ettiği ve söz konusu daireyi davacı ...'ın satın aldığını ifade ettiği, taşınmazın diğer davalıların murisi ...'a ait iken 2004 yılında vefat ettiği, vefatından 5 yıl sonra mirasçılardan ...'nin taşınmazın ikinci katını davacıya devrettiği ve bu devre kadastro tespit tarihine kadar diğer mirasçıların itiraz etmediği, kaldı ki kadastro tespitinin de mirasçı olmayan davacının annesi ... adına yapıldığı, mahkemece kabul beyanı ve 7143 sayılı Yasanın kadastro tespit tarihindeki fiili kullanım durumu dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin hatalı olduğu " gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden esasıyla ilgili olarak, davanın kabulü ile çekişmeli 8588 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı kullanıma ilişkin şerhin terkinine ve beyanlar hanesine, taşınmaz ve üzerindeki binanın ..., ..., ... ve ...'ın kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, temyiz edenin sıfatına, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
269,85' er TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 247,70'er TL'nin temyiz eden davacı ve davalı ...'tan ayrı ayrı alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.