"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2014/53 E., 2023/17 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasında yapılan yargılama sonunda Mahkemece kurulan hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve arkadaşları, müdahil davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... mirasçıları vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 18.02.2025 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü temyiz eden davacı ..., Gayrımenkul Değerler Ticaret A.Ş. vekili Avuka ..., ve müşterekleri vekili Avukat ... katılımıyla duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Hisarönü köyü 183 ada 5 parsel sayılı 1084,99 m² yüzölçmündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle Mart 1990 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı ile ...'a ait olduğu ancak Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/256 esasına kayıtlı dosyada dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bıraıklmak suretiyle tespit edilmiştir.
183 ada 6 ve 14 parsel sayılı 410,11 m² ve 294,07 yüzölçmündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir.
Marmaris 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/256 esasına kayıtlı dava dosyasında; davacılar ... ve arkadaşları tarafından davalı ... aleyhine, Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.12.1975 tarihinde kesinleşen 18.11.1975 gün ve 153-215 sayılı kararı ile davalı ... adına tapuya kayıt edilen 7 sıra numaralı tapu kapsamındaki taşınmazın, kendilerine ait Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek , tapu kaydının iptali istemiyle dava açmışlar, Hamza ... ve ... ... 1994 yılında davacıların tutundukları tapudan pay satın aldıkları bu payın adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.02.2009 gün ve 2009/80-40 sayılı ..., ... ve ... ...'ın davasının açılmamış sayılmasına, diğer davalarda Mahkemenin görevsizliğine, dosyanın 3402 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi gereğince Kadastro Mahkemesine gönderilmesine ilişkin kararı 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı ..., davalı ... aleyhine açtığı davada, Mart 1990 tarih 11 nolu tapu ile 1680 m² yüzölçmündeki taşınmazı ...'den satın aldığı, bu taşınmazın 410,11 m² bölümünün 183 ada 6 parsel sayısı ile 294,07 m² bölümünün ise 183 ada 14 parsel sayısı ile ... adına tesbit edildiği, ayrıca 183 ada 5 parselin ise malik hanesi açık olarak tespit edildiği, bu tespitlerin iptali ile adına tescilini istemiştir.
Mahkemece ...'ın çekişmeli 183 ada 6 ve 14 sayılı parsellerin fen bilirkişi krokisinde (D) ve (E) ile gösterilen kısme yönelik davasının reddine, (B) ve (C) ile gösterilen kısma yönelik davasının kabulüne, diğer davaların reddine, çekişmeli 183 ada 5 parselin ... adına tesciline, 183 ada 6 ve 14 sayııl parsellerin tesbitinin iptaline ve bu parsellerin (B) ve (C) ile gösterilen kısımların birleştirilerek 582,76 m² olarak 183 ada 6 parsel sayısı ile tarla niteliğiyle ... adına tesciline, (D) ve (E) ile gösterilen kısımların birleştirilerek 121,42 m² olarak aynı ada 183 ada 14 parsel olarak orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hükmün davcılar ... ve arkadaşları vekili Avukat ... (Mürafalı), ... ve arkadaşları vekili Avukat ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 22.05.2012 tarihli, 2012/3982 Esas, 2012/7758 Karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir
Bozma ilamında özetle; "Bir kısım davacılar vekili Avukat ... tarafından dosyaya eklenmek üzere sunulan belgeler arasında yer alan, Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.10.2010 gün ve 2010/1028-926 sayılı veraset ilamından, davacılardan ...'nin, 14.10.2010 tarihinde öldüğü, mahkemece, ...'nin adı geçen mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilmeden tahkikat sona erdirilerek karar verildiği, davacılardan ...'nin öldüğünün, adı geçenin tüm mirasçılarına yöntemince tebliğe edilerek, dava hakkında bilgilendirilmeleri ve davacı sıfatıyla davayı takip edebilmelerine olanak tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması " gereğine değinilmiştir.
Müdahil davacı ...Ş vekili 17.07.2019 tarihli müdahale dilekçesinde, müvekkil şirket ile davacı ... ailesi arasında akdedilen sözleşmeler uyarınca şirkete düşen pay hesabı doğrultusunda tescil talep etmiştir.
Av. ...'ın, ... ve diğerleri adına vekaleten, kendi adına asaleten 06.04.2021 tarihinde Mahkemeye sunduğu müdahale dilekçesinde, 2012/109 Esas sayılı dosyadan alınan bilirkişi raporunda D ve E olarak belirlenen ve davalı ... adına tespit edilen taşınmaz bölümlerinin, müvekkilleri ve kendi adına kök tapu kaydı kapsamında olması nedeniyle ilgili taşınmazların müvekkilleri ve kendi adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı ... ve arkadaşlarının tutundukları Hisarönü ve Ergös (Ergöz/Öküz/ Löngöz) mevkili tapu kayıtlarına kapsam tayinin hukuken mümkün bulunmadığı, Hisarönü Köyü çalışma alanında tespiti yapılan ve dava konusu edilen taşınmazların miktarıyla geçerli tapu kayıtlarının kapsamında kaldığını ispatlayamadıkları, dava konusu taşınmazlarda zilyetliklerinin de bulunmadığı, Marmaris Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.11.1975 tarih ve 1975/153 Esas, 1975/213 Karar sayılı kararına istinaden; ... Şimşek adına tescil edilip; satışla davalı-davacı ...’a geçen tapu kaydının; davaya konu taşınmazın 183 ada 5 parselle 6 ve 14 parselin fen bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlarına sınırlar ve miktar itibarı ile uyduğu, taşınmazların kalan kısımlarının tescil tapu kaydı kapsamının dışında olduğu ve davalının zilyetliğinde bulunduğu açıklanarak davacı ...'ın dava konusu 183 ada 6 ve 14 parselin (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısma yönelik davası ile 183 ada 5 parsele yönelik davasının kabulüne, diğer davacıların davalarının reddine;
Hisarönü köyü, 183 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın tarla vasfı ile davacı - davalı ... adına tespit ve tapuya tesciline, 183 ada 6 ve 14 parselin kadastro tespitinin iptali ile, fenci bilirkişi raporunda (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlarının birleştirilerek 582,76 m² olarak 183 ada 6 parsel numarası ile tarla vasfı ile davalı-davacı ... adına tespit ve tapuya tesciline, davacı ...'ın 183 ada 6 ve 14 parselin fen bilirkişi raporunda (D) ve (E) harfleri ile gösterilen kısma yönelik davasının reddine; bu kısımların birleştirilerek 121,42 m² yüzölçümü ve 183 ada 14 parsel olarak kadastro komisyon tutanağındaki tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline, karar verilmiş, hüküm asli müdahil Gayrımenkul Değerler Anonim Şirketi, davacılar ... ve arkadaşları, davalı ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup, asli müdahil Gayrımenkul Değerler Ticaret Anonim Şirketi, davacılar ... ve arkadaşları, davalı ... mirasçıları vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 345,50 TL'nin temyiz eden asli müdahil ...'nden alınmasına,
179,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 435,50 TL'nin temyiz eden davacı ... vd. Ayrı ayrı.alınmasına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
18.02.2025 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Kararı temyiz eden tapu malikleri veya halefleri; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerlere ait üç adet tapu kayıtlarının olduğunu, tapu kaydı olan yerde zilyetliğe üstünlük verilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dayanılarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istediklerini, daha önce mahkemece tapu kayıtlarına dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğini yitirdiği ve uygulama kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiği, tapuya dayanan davacılar tarafından reddedilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16 ve 20. Hukuk Dairelerince tapuya dayanan davacıların dayanak tapu kayıtlarının hukuken geçerli olduğu ve uygulanması gerektiği gerekçesiyle kararların lehlerine bozulduğu, bozma üzerine mahkeme hakimince önceki kararda direnildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca takriben 20 adet dosyada tapuya dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuken geçerli olduğu ve uygulanması gerektiği gerekçesiyle direnme kararlarının bozulduğu, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde zilyetler tarafından tapu maliklerine karşı Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dayanak tapu kayıtlarının geçersiz olduğuna ilişkin davanın reddedilerek kesinleştiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde davacılara ait bir kısım yerin kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin ödendiği, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde zilyetler tarafından tapu maliklerinden bedeli ödenerek bir çok yerin satın alındığı, satın alınmaya çalışıldığı veya kiralanmak istendiği, Çamlı Mahallesindeki taşınmazlara revizyon görerek bir kısım parsellerin tapu malikleri adına kesinleştiği, revizyon gören tapu kaydının iki sınırı ile Hisarönü’nü kapsayan tapu kaydının iki sınırının aynı olduğu, dolayısı ile diğer tapu kayıtlarının da hukuken geçerli olduğu, bazı davalar da tapu malikleri adına tesciline karar verilen dosyaların (örn.2022/8001 Esas) Dairemizce onandığı ve tapuya dayanan davacıların, tapu kayıtlarının hukuken geçerli olduğuna değer verilmesi gerektiği, Mahkemece yeniden taşınmazların başında keşif yapılarak taşınmazların sınırlarının belirlenerek davacıların tapusunun kapsamında kalan yerlerin tapu malikleri, ırsi veya akdi halefleri adına yazılması gerektiği kanaatinde olduğumdan kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.