"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2007/471 E., 2008/220 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 13.04.2010 tarihli ve 2010/1340 Esas, 2010/1762 Karar sayılı kararı ile temyiz süresinin geçmiş olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı tarafından 22.11.2016 tarihli dilekçe ile davanın yeniden yürütülerek reddine karar verilmesi istenilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kahramanmaraş ili Çağlayancerit ilçesi ... Mahallesinde kain 218 ada 7 parsel sayılı taşınmaz, 01.04.1997 tarihinde ilan edilen arazi kadastrosunda, senetsizden 7.573,09 m2 miktarla ve bahçe vasfıyla tarafların annesi ... Kumru adına tespit ve tescil edilmiş, 05.06.2001 tarihinde satış suretiyle davalı ... adına tescil edilmiştir.
Davacı ..., 20.12.2005 tarihli dava dilekçesi ile tespit maliki ... ’nun annesi olduğunu, dava konusu taşınmazın 2,5 dönümlük kısmını annesinden 16.01.1991 tarihli satış senedi ile tespitten önce satın aldığını, ancak taşınmazın tamamının annesi adına tespit gördüğünü, davalı ...’nun ise abisi olduğunu, abisi ...’un, annesi ...’yı kandırarak taşınmazın tamamını 05.06.2001 tarihinde annesinden satın aldığını açıklayarak, taşınmazın 2,5 dönümlük kısmının tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sonucunda Mahkemece; davacı ...’un, dava konusu taşınmazın 1.612 m2’lik kısmını 16.01.1991 tarihli satış senedi ile annesinden satın aldığı, taşınmazın bu miktarında davalının gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ... tarafından karar temyiz edilmiş, Dairemizin 13.04.2010 tarihli ve 2010/1340 Esas, 2010/1762 Karar sayılı kararı ile temyiz süresinin geçmiş olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, davalı ... tarafından 22.11.2016 tarihli dilekçe ile dosyanın yeniden incelenerek davanın reddine karar verilmesi istenilmiştir.
Her ne kadar, Dairemizin 13.04.2010 tarihli ve 2010/1340 Esas, 2010/1762 Karar sayılı kararı ile temyiz süresinin geçmiş olması nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden; davalı ... tarafından, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararının kendisine tebliğ edilmediği iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğu, Kahramanmaraş 2.Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, bahsi geçen gerekçeli karar tebliğ evrakında, kararın davalı ...’a bizzat tebliğ edildiği yazılı olmasına rağmen, tebligatın, davacı ...’un eşi Eşe ... tarafından teslim alındığının ve bu kişi tarafından imza atıldığının tespit edildiği, sanık ... ile tebligat memuru ... Kahraman’ın cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesi kararının davalı ...’a usulüne uygun tebliğ edildiğinden bahsedilemeyeceğinden, maddi hataya dayalı bulunan, Dairemizin 13.04.2010 tarihli ve 2010/1340 Esas, 2010/1762 Karar sayılı kararının kaldırılarak işin esasının incelenmesine karar verilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, Mahkeme kararındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ...'nun temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler 18.03.2008 tarihli kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, maddi hataya dayalı bulunan Dairemizin 13.04.2010 tarihli ve 2010/1340 Esas, 2010/1762 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, davalı ...’nun yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan 18.03.2008 tarihli hükmün ONANMASINA, 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 412,00 TL'nin temyiz eden davalıdan alınmasına, 1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 18.4.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.