Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2291 E. 2025/1474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosunda davacıya ait taşınmazların yüzölçümlerinin eksik ve sınırlarının yanlış belirlendiği iddiasıyla açılan uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğu, teknik ve bilimsel veriler içeren bilirkişi raporu ile sabit olduğundan ve güncelleme kadastrosunda tespit edilen sınır ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırın uyumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1688 E., 2024/208 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aydın Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/207 E., 2022/148 K.

Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 22/2-A maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, Aydın ili Karpuzlu ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 249 parsel sayılı ve 900,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 498 parsel numarasıyla ve 967,44 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 248 parsel sayılı ve 19.680,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 499 parsel numarasıyla ve 19.469,67 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 244 parsel sayılı ve 33.360,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 518 parsel numarasıyla ve 33.172,52 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 239 parsel sayılı ve 36.554,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 519 parsel numarasıyla ve 36.608,40 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 242 parsel sayılı ve 1.052,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 521 parsel numarasıyla ve 1.094,88 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 241 parsel sayılı ve 2.784,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 108 ada 522 parsel numarasıyla ve 2.784,84 metrekare yüzölçümlü olarak; eski 243 parsel sayılı ve 2.436,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 108 ada 534 parsel numarasıyla ve 2.486,64 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında müvekkiline ait taşınmazların yüzölçümlerinin eksildiğini ve sınırlarının yanlış belirlendiğini ileri sürerek, dava açmıştır.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın öncelikle husumet yokluğundan, aksi durumda esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "dava konusu taşınmazların güncelleme kadastrosunda belirlenen sınırı ile tesis kadastrosunda tespit edilen sınırının birbiriyle uyumlu olduğu, bu uyumun 1953 ve 1964 tarihli hava fotoğrafları, harita ve ortofotolar tarafından doğrulanıp belgelendiği, taşınmazların bir kısmında güncelleme kadastrosu neticesinde yüzölçümünde meydana gelen artışın yanılma payı dışında, bir kısmının yanılma payı içerisinde kaldığı; artışın taşınmazların tescilli olduğu grafik paftada var olan ölçü, sınırlandırma, çizim ve planimetre ile yapılan hesaplama hataları gibi teknik hataların güncelleme kadastrosunda giderilmesinden kaynaklandığı, güncelleme kadastrosunda hata bulunmadığı" gerekçesiyle davanın reddine, çekişmeli taşınmazların güncelleme kadastrosundaki tespit gibi tapuya tescillerine karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; "dava konusu taşınmazlarda yapılan uygulama kadastrosunun yasa ve yönetmeliklere uygun olduğunu belirten, teknik ve bilimsel veriler içeren, denetlenebilir nitelikteki bilirkişi raporu dayanak alınarak davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı" belirtilerek, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun'un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.