Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2326 E. 2024/3208 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın Hazine adına tescili ve el atmanın önlenmesi istemine ilişkin davada, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın kadastro kayıtlarında başkası adına kayıtlı olduğunun tespit edilmesi ve Hazine adına tescil kararı verilmesi halinde mükerrer tapu kaydı oluşacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/185 E., 2019/326 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili ve el atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili, davalı ... vekili, dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekili 08.11.2013 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Bursa ili Gemlik ilçesi Umurbey Mahallesinde bulunan ve 93 paftada yer alan ekli krokide (A) harfi ile gösterilen doğusu çalılık, devamında 4758 parsel, batısı tescil harici çalılık, kuzeyi ve güneyi tescil harici çalılık ile çevrili; 33.949,75 metrekarelik yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, yine 70 paftada yer alan ekli krokide A harfi ile işaretli doğusu 5234, batısı 5228, kuzeyi 5236 ve 5235, güneyi kısmen 5228 ve 5233 parselle çevrili 1.012,69 metrekarelik yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ve bu yerleri davalı gerçek kişinin kullandığı belirterek, 766 sayılı Tapulama Kanun (766 sayılı Kanun) uyarınca tescil harici bırakılan anılan taşınmazların Hazine adına tescil edilmesine, davalı gerçek kişinin müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar cevaplarında; davanın reddini savunmuşlardır.

İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 19.09.2014 tarihli rapor ve eki haritada (A) harfi ile gösterilen 30.253,28 metrekare yüzölçümündeki bölüm ile harita mühendisi bilirkişisi tarafından hazırlanan 04.06.2015 tarihli rapor ve eki haritada (A1) ile gösterilen 227.21 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu bölümlere yönelik müdahalesinin men'ine, harita mühendisi bilirkişisinin 04.06.2015 tarihli raporunda A2 (265,53 m2) ve A3 (516,59 m2) kısımlar yönünden Hazinenin talebi dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar, davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 31.01.2019 tarihli ve 2016/5760 Esas, 2019/481 Karar sayılı ilamıyla; " Davacı Hazinenin, taşınmaz bölümleri hakkında devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedenine dayanarak tescil ve el atmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713/3 üncü maddesi gereğince tescil davalarında husumetin ilgili kamu tüzel kişiliklerine yöneltilmesinin gerektiği, davanın, el atmanın önlenmesi yönünden ...'a karşı açılmış olmakla birlikte tescil davası yönünden hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu (6360 sayılı Kanun) uyarınca ... ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına da yöneltilmesi gerektiği " gerekçesiyle bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; " Bursa ili Gemlik ilçesi Umurbey köyü 93 paftada yer alan doğusunda çalılık, devamında 4758 parsel, batısında tescil harici çalılık, kuzeyi ve güneyi tescil harici çalılık ile çevrili, dava dilekçesine ekli krokide 33.949,75 m2'lik taşınmaz ile Bursa ili Gemlik ilçesi Umurbey Köyünde kain dava dilekçesine ekli krokide 70 pafdata yer alan doğusunda 5234 parsel, batısında 5228 parsel, kuzeyinde 5236 ve 5235 parsel, güneyinde kısmen 5228 parsel ve 5233 parselle çevrili dava dilekçesine ekli krokide 1.012,69 m2'lik taşınmazın tapulama kanununa göre çalılık vasfıyla tescil dışı bırakıldığı, yapılan keşifte A harfi ile gösterilen büyük taşınmazın imar ihya edilmediği ve eğimli bir yapıya sahip olduğu, (A) ve (A1) ile gösterilen kısmın ziraat bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi taşınmazın ekonomik amacın uygun olarak imar ve ihya edilmediği, eğimli olup bakımlı bir arazi olmadığı keşfen gözlemlenmiş olup, gelen raporlardan da bu hususların tespit edildiği, buna göre mevcut haliyle 766 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit harici bırakılan bu gibi taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun) Hükümlerine göre tescil harici bırakılmayıp Hazine adına kayıt ve tescil edilmesinin gerektiği, Medeni Kanunun 713 ve 3402 sayılı Kanun'un 17 ve 18 inci maddeleri uyarınca davacı Hazine vekilinin isteminin yerinde olduğu" gerekçesiyle, davacının davasının fen bilirkişisi ... Mollayakupoğlu'nun 19.09.2014 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile göstermiş olduğu 30.253.28 m2'lik kısım ve harita mühendisi Başar Bulut'un 04.06.2015 tarihli rapor ve krokisinde (A1) ile göstermiş olduğu 227,21 m2'lik kısım yönünden kabulüne, davalının bu kısımlara olan müdahalesinin menine, (A) ve (A1) ile gösterilen taşınmazların davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, harita mühendisi bilirkişisinin 04.06.2015 tarihli raporunda (A2) 265,53 m2 ve (A3) 516,59 m2 kısımlar yönünden Hazinenin talebi dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili, davalı ... vekili, dahili davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, tapusuz taşınmazın tescili ile el atmanın önlenmesi istemlerine ilişkin olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında yapılan orman tahdidi çalışması ve 1989 yılında yapılan 6831 sayılı Kanun'un 3302 sayılı Kanun'la değişik 2/B maddesi uygulaması bulunmaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu edilen yerlerin 3402 sayılı Kanun hükümleri gereğince Hazine adına tescilinin gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.

Şöyle ki; İlk Derece Mahkemesince, "70 pafta" dosya arasına getirtilmediğinden fen bilirkişi raporunda 1.009,33 metrekare olarak belirtilen ve (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen yerlerin tescil harici olup olmadıkları denetlenememiş, haricen parsel sorgu sayfası ve takbisten yapılan araştırmada, dava konusu edilen yerlerin dava dışı Kadriye Altıparmak adına 1537 ada 139 parsel numarasıyla zeytinlik vasfıyla kayıtlı olduğu görülmüştür.

Bu durum karşısında; İlk Derece Mahkemesince, 1537 ada 139 parsele ilişkin kadastro tespit tutanak örneği ile kadastro sonucu oluşan tapu kaydı ve tapu kaydı kadastro sonucu oluşmamış ise taşınmazın ne şekilde tapuya tescil edildiği araştırılarak tescile ilişkin belgeler ile anılan yere ilişkin pafta örneği getirtilip, fen bilirkişi aracılığıyla, davacı Hazinenin dava konusu ettiği ve hükme esas fen raporunda (A1), (A2) ve (A3) ile gösterilen kısımların tamamının mı yoksa bir kısmının mı 1537 ada 139 parsel içinde kaldığı kesin olarak belirlenmek suretiyle, fen bilirkişisine pafta ile irtibatlı kroki çizdirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, mükerrer tapu kaydı oluşumuna sebebiyet verilecek şekilde hüküm kurulmuş olması usûl ve Kanuna uygun bulunmamaktadır.

Öte yandan; 10.11.2023 tarihinde Kadastro Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen yazıda, Umurbey Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kanun'un geçici 8 inci maddesi kapsamında çalışmalara başlanıldığı bildirilerek eldeki davanın konusu olan yerlerin akıbetinin sorulduğu anlaşılmakta olup, dava konusu edilen, "93 paftada" yer alan ve fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 30.253.28 m2'lik yer hakkında tutanak düzenlenip düzenlenmediği araştırılıp, tutanak düzenlenmiş ise Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiğinden, hükmün bozulmasına ve bozma nedenine göre de, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi cihetine gidilmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davacı Hazine vekili, davalı ... vekili, dahili davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.