Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2480 E. 2025/2180 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydı olmayan taşınmazın zilyetliği iddiasına dayalı tescil davasında, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve tescilinin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bazı parsellerin göl altında kalmış olmasına rağmen mülkiyetin tesisi yerine tescil kararı vermesi, daha önce atiye bırakılan parseller hakkında sonradan karar verilmesi ve kesinleşen hükümlerle çelişen kararlar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/213 E., 2024/26 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... ilçesi ... Beldesi, ... (...ı) mevkiinde bulunan sınırlarını bildirdiği taşınmazı 20 yılı aşkın bir zamandır nizasız, aralıksız, malik sıfatı ile zilyet olarak kullandığını, Hazine, belde tüzel kişiliği ile diğer üçüncü şahısların bu yerlerle bir ilgilerinin bulunmadığını, bu nedenlerle sınırları ve miktarı yapılacak keşifte tam olarak belirlenecek taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece; açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 12.02.2014 havale tarihli bilirkişi raporunda (A2) harfi ile gösterilen 11.692,29 metrekare, tarla niteliğindeki taşınmazın davacı ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen turuncu renkle boyalı 4.617,49 metrekare, tarla niteliğindeki taşınmazın davacı ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen turuncu renkle boyalı 3.302,45 metrekare, bahçe niteliğindeki taşınmazın davacı ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen turuncu renkle boyalı 6.270,91 metrekare, tarla niteliğindeki taşınmazın davacı ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, Hazine vekilinin tescil talebinin kabulü ile; fen ve orman bilirkişisi tarafından düzenlenen 12.02.2014 havale tarihli krokili teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen turuncu renkle boyalı 1.397,03 metrekare taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713/6 ve 7 nci maddesi gereğince orman vasfı ile davalı Hazine adına tapuya tesciline, bilirkişi raporunda (A1) harfi ile gösterilen turuncu renkle boyalı 4.281,08 metrekare taşınmaz yönünden açılan dava atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen turuncu renkle boyalı 13.344,51 metrekare taşınmaz yönünden açılan dava atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 11.11.2019 tarihli ve 2019/4649 Esas, 2019/6459 Karar sayılı kararı ile; "...Mahkemece davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda gösterilen (A-2), (C), (D) ve (E) ile gösterilen kısımların davacı adına tesciline karar verilmiş ise de dosyada alınan orman bilirkişi raporunda 1956, 1988 ve 2002 tarihli memleket haritaları, dayanağı hava fotoğrafları ile dava tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğraflarındaki durumu incelenerek dava konusu taşınmazların orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici rapor alınmadığı, Türk Medeni Kanun'un 713 üncü maddesine göre tescil davasının Hazine ve ilgili kamu tüzel kişine karşı açılması gerektiği gözetilerek Orman İdaresinin davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmediği, bunun yanı sıra karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (6360 sayılı Kanun) gereğince Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına da husumetin yöneltilmesi ve taraf eksikliğinin giderilmesi için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının da doğru olmadığı, Mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra, 1956, 1988 ve 2002 tarihli memleket haritaları ve dayanağı hava fotoğrafları ile 1990-1995 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle rapor alınarak toplanacak delillere göre karar verilmesi gerektiği..." gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, bozma sonrası Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "...dava konusu 02.04.2022 tarihli rapor ile fen bilirkişi tarafından düzenlenen 04.11.2021 tarihli raporda (C), (D) ve (E) harfi ile gösterilen taşınmazların kadastro harici bırakılan yer iken davacı tarafından imar ihya edilerek tarla ve bahçe haline dönüştürüldüğü, işbu taşınmazların orman ile bir ilgisinin olmadığı, mera olmadığı ve köylünün ortak kullanımına ayrılan yerlerden olmadığı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar dava edilen taşınmaz üzerinde davacının 1975 yılından beri devam eden ve nizasız fasılasız süren bir zilyetliğinin bulunduğu, zilyetliğin ise halen de nizasız ve fasılasız olarak devam etmekte olduğu, yine aynı raporda (F) ve (B) harfi ile gösterilen taşınmazlar için davacı tarafça atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına ve yine aynı raporda (A1) harfi ile gösterlin taşınmazın ise orman vasfına sahip arazi olduğu..." gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 04.11.2021 havale tarihli krokili teknik bilirkişi raporunda; (C) harfi ile gösterilen 4.617,49 metrekare, tarla niteliğindeki taşınmazın davacı, ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, (D) harfi ile gösterilen 3.302,45 metrekare, bahçe niteliğindeki taşınmazın davacı, ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, (E) harfi ile gösterilen 6.270,91 metrekare, tarla niteliğindeki taşınmazın davacı, ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, (A1) harfi ile gösterilen 4.281,08 metrekare taşınmazın Orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, (F) harfi ile gösterilen 13.344,51 metrekare taşınmaz hakkında atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, (B) harfi ile gösterilen 1.397,03 metrekare taşınmaz hakkında atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığına, orman bilirkişisi tarafından düzenlenen 02.04.2022 tarihli rapor ile fen bilirkişi tarafından düzenlenen 04.11.2021 havale tarihli krokili teknik bilirkişi raporunun kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekilince; kabul kararı verilen (C), (D) ve (E) bölümleri yönünden, davalı ... vekilince; vekalet ücreti takdir edilmediği gerekçesiyle temyiz edilmiştir.

1. Davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yönünden; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2. Davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazları yönünden; Mahkemece davanın kısmen reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı ... Belediyesi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bozma gerektirmektedir.

3. Mahkemece her ne kadar yazılı şekilde (C), (D) ve (E) bölümlerinin davacı adına tescili yönünde hüküm kurulmuş ise de (C), (D) ve (E) bölümlerinin göl suları altında kaldığından bu kısımlar yönünden tescil hükmü kurulmayıp mülkiyet hakkı tesisiyle yetinilmesi gerekmektedir. Öte yandan önceki bozma ilamına konu edilen (A2) bölümü yönünden Mahkemede hüküm kurulmadığı görülmektedir. Yine söz konusu bozma ilamı öncesi (B) bölümü yönünden verilen "orman vasfıyla Hazine adına tescil"e ilişkin hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği gözetilmeksizin bu kez atiye bırakıldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi de hatalıdır. Aynı şekilde (A1) bölümü yönünden verilen atiye bırakılma nedeniyle "karar verilmesine yer olmadığı" hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiği gözetilmeksizin aynı yerin bu kez orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi de doğru değildir. Bu itibarla temyize konu hükmün usul ve kanuna aykırı olduğu anlaşıldığından bozulması gerekmektedir.

SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

Yukarıda (2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının, 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.