Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2569 E. 2024/5237 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, akli melekelerinin yerinde olmadığı bir sırada verdiği muvafakatname ile Hazine arazisinin satışı nedeniyle tapu iptali ve tescil talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca verilen muvafakatname ile Hazine adına kayıtlı taşınmazın satışı işleminin geçerli olduğu, davacının akli melekesinin yerinde olup olmadığının satışın geçerliliğini etkilemeyeceği ve idari işlemin iptali olmadan tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil ve tazminat istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kullanım kadastrosu sırasında, İstanbul ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1474 ada 17 parsel sayılı 683,11 metrekare, yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine, "6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ve üzerindeki 1 katlı kargir evin 20 yıldan beri ...’in kullanımında olduğu" şerhi verilerek, bahçe niteliğinde Hazine adına tespit edildikten sonra Hazine tarafından ... Belediyesine devredilmiş ve ... Belediyesince de hak sahibinin muvafakatı üzerine 21.05.2014 tarihinde 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 sayılı Kanun) uyarınca ...’a satılmıştır.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili olan davacının muvafakat tarihi itibariyle akli melekelerinin yerinde olmadığını, bu nedenle yapılan satışın yolsuz olduğunu öne sürerek, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " davalıya ait tapu kaydı idarece yapılan satış işlemi neticesinde oluştuğuna göre, dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe tapu kaydının iptali ve tescili ile alacak istemli dava açılamayacağından, davacının muvafakatname tarihi itibariyle hukuki işlem ehliyetine haiz olup olmamasının bu nedenle sonuca etkili olmayacağı " gerekçesiyle tapu iptal tescil ve alacak davasının reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince; " 6292 sayılı Kanunun 6/10 uncu maddesi uyarınca hak sahipliğinin devri için noterde düzenlenen bu muvafakatname sonucunda tapu kaydının beyanlar hanesinde kullanıcı olarak kayıtlı kişinin, bu hakkın bir kez geçerli bir şekilde devri gerçekleştikten sonra ve bu devir iradesi aynı nitelikte bir başka işlemle ve geçerli bir sebeple geri alınmadığı idareye başvuru ve doğrudan satın alma hakkı bulunmadığı, keza 6292 sayılı Kanun'dan kaynaklanan haklarını ilk olarak düzenlenen noter muvafakatnamesiyle devreden kişinin bu devir işleminden tek taraflı olarak vazgeçmesi ve bu devir işlemi nedeniyle artık kendisinde bulunmayan hak sahipliği hakkını bir başkasına devretmesinin de geçerli olmadığı, hakkın devrine ilişkin muvafakatnamede devir bedeli öngörülmemesinin, ödeme yapılmış olunup olunmamasının muvafakatnamenin geçerliliğini etkilemeyeceği, öte yandan, dayanak satış işlemi iptal edilmedikçe kullanıcı şerhi veya tapu kaydının iptali ve tescil istemli dava açılamayacağı " gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Davacının yatırmış olduğu 427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.