Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2608 E. 2024/3950 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edilen taşınmazın Hazine adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evveliyatının orman olmadığı, davalının taşınmaz üzerinde uzun süredir zilyetliğini koruduğu, taşınmazda imar ve ihya faaliyetlerinde bulunduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi uyarınca davalı adına tescil koşullarının gerçekleştiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davacı Hazine vekilinin istinaf talebinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1443 E., 2024/133 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/156 E., 2023/316 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

K A R A R

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında, Tokat ili Merkez ilçesi Küçükbağlar Mahallesi çalışma alanında bulunan 107 ada 25 parsel sayılı 34,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir.

Davacı Hazine, Tokat ili Merkez ilçesi ... Köyünde yapılan kadastro tespit çalışmalarında orman olduğu gerekçesiyle orman sınırları dışına çıkarılan ve tescil harici bırakılan yerlerin Hazine adına tespit edilmeyip kişi adına tespit edilmesinin hukuka uygun olmadığını, taşınmazın niteliğinin orman olduğunu, taşınmazın kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılmış olmakla orman niteliğini yitirse de, tahdidin kesinleştiği tarihe kadar orman niteliğini koruduğundan bu tarihe kadar olan zilyetliğe değer verilemeyeceğini, ayrıca taşınmazın evveliyatının orman veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle zamanaşımı ile iktisap edilemeyeceğini öne sürerek, 107 ada 25 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "hükme esas alınan bilirkişi raporları ve tanık beyanları uyarınca dava konusu taşınmazın evveliyatının orman olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerden de olmadığı iş bu haliyle davalı köy tüzel kişiliği lehine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesindeki şartların oluştuğu" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "uzman orman ve fen bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği, alınan bilirkişi raporları, dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile jeodezi ve orman bilirkişi tarafından sunulan bilirkişi raporları ile 1972 tarihli hava fotoğrafı nazara alındığında en az 45 yıldır su deposu olarak kullanıldığı, hizmet malı kategorisinde olduğu, taşınmazda imar ve ihya çalışmalarının yapıldığı ve tamamlandığı, bu şekliyle en az 45 yıldır kullanıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi uyarınca davalı adına tescil koşullarının gerçekleştiği" gerekçesi ile davacı Hazine vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiştir.

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.