Logo

8. Hukuk Dairesi2024/2918 E. 2024/6861 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, Hazine adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde davalılar lehine yapılan tespitin iptali ve Hazine adına tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Hazine lehine daha önceki kısmi kabul kararı ile oluşan usulü kazanılmış hakkın, bozma sonrası yapılan yargılamada gözetilmemesi ve Hazine’nin davasının tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2013/43 E., 2018/67 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25.09.2023 tarihli ve 2021/13571 Esas, 2023/4625 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Davacı vekili tarafından Dairemizin onama ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, Kırklareli Merkez Çukurpınar köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 23 parsel sayılı taşınmaz ... ve ... adına; aynı yer 102 ada 22 parsel taşınmaz ..., Müveddet ..., ... ve ... adına; aynı yer 102 ada 24 parsel sayılı taşınmaz ise Osman Yerligaş (ölü) adına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsizden tespit edilmiştir.

Davacı Hazine vekili, ayrı dava dosyalarına sunduğu dava dilekçesinde; Kırklareli Merkez Çukurpınar köyü 102 ada 23, 102 ada 22, ve 102 ada 24 parsel sayılı taşınmazların Milli Savunma Bakanlığı adına kamulaştırma sonucu oluşan, Hazineye ait tapu kayıtları kapsamında kaldığını açıklayarak davalılar adına yapılan tespitin iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince ayrı ayrı yapılan yargılamalar neticesinde verilen; Kırklareli Merkez Çukurpınar köyü 102 ada 23 parsel yönünden davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline; 102 ada 22 parsel yönünden 3.314,52 m2'lik kısmının tapu kaydına dayalı olarak davacı Hazine adına iptal ve tesciline, kalan kısmının ise davalılar adına tespit gibi tesciline; 102 ada 24 parsel yönünden 370,69 metrekare kısmının tapu kaydına dayalı olarak davacı Hazine adına iptal ve tesciline kalan kısmının ise davalılar adına tespit gibi tesciline dair önceki kararlar, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2012/6069 Esas - 2013/1467 Karar, 2012/6067 Esas - 2012/10895 Karar ve Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2011/5972 Esas - 2012/4300 Karar sayılı ilamlarıyla bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamlarında özetle; "... davacı tarafın aynı tapu kaydına dayanması nedeniyle söz konusu dava dosyalarının birleştirilmesi ve tapunun yöntemince uygulanıp, gerekli araştırma inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi ..." gereğine değinilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak ve dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; dava konusu 102 ada 23 ve 102 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, taşınmazların tespit gibi davalılar adına tesciline; 102 ada 22 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile 102 ada 22 parselin fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 3.175,64 m2 lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespit ve tesciline, kalan kısmının davalılar adına tesciline karar verilmiş; davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 25.09.2023 tarihli ve 2021/13571 Esas, 2023/4625 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş ve iş bu onama ilamına karşı bu kez davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ncı maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davacı Hazine vekilinin 102 ada 23 ve 102 ada 22 parsel sayılı taşınmazlara yönelik karar düzeltme istemleri yerinde değildir.

2. Davacı Hazine vekilinin 102 ada 24 parsel sayılı taşınmaza ilişkin onama ilamına yönelik karar düzeltme isteminin incelenmesine gelince; Usuli kazanılmış hak kavramı, anlam itibarıyla bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usuli müktesep hak müessesesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir.

Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar; 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararları) Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.07.2006 tarihli ve 2006/4-519 Esas, 2006/527 Karar sayılı, 03.12.2008 tarihli ve 2008/10-730 Esas, 2008/732 Karar sayılı kararları)

Bazı konuların bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi durumunda da usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Yani kesinleşmiş bu kısımlar o kısımlar lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.

Somut olayda; İlk Derece Mahkemesinin, bozmadan önceki 102 ada 24 parselle ilgili davanın kısmen kabulün dair hükmünün, davalılar tarafından temyiz edilmediği ve bu hükümde tespitin iptali ile Hazine adına tesciline karar verilen 19.07.2010 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli 370,69 m2'lik bölüm bakımından davacı Hazine lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu anlaşılmaktadır.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamı sonrası yapılan yargılama neticesinde, davacı Hazine lehine oluşan söz konusu usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin 102 ada 24 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacı Hazinenin davasının tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca; Temyiz incelemesi neticesinde, İlk Derece Mahkemesi kararının bu taşınmaz (102 ada 24 parsel) yönünden açıklının nedenlerle bozulması gerekirken, maddi hataya dayalı olarak hükmün tümden onandığı anlaşıldığından, davacı Hazine vekilinin karar düzeltme talebinin bu parsel yönünden kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin sair karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,

Davacı Hazine vekilinin, 102 ada 24 parsel sayılı taşınmaza ilişkin onama ilamına yönelik karar düzeltme talebinin yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK'un 442/3 üncü maddesi gereğince kabulü ile Dairemizin 25.09.2023 tarihli ve 2021/13571 Esas, 2023/4625 Karar sayılı onama ilamının bu parsel yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının, dava konusu 102 ada 24 parsel sayılı taşınmaz yönünden, 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.