"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2018/3 E., 2023/1 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Sivas ili Gürün ilçesi Konakpınar köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 36 ve 40 parsel sayılı 100.261,01 ve 26.013,26 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı nedeniyle Hazine tespit edilmiştir.
Davacı ... ve ... dava dilekçesinde; Sivas ili Gürün ilçesi Konakpınar köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 36 ve 40 parsel sayılı taşınmazların irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... ve ... mirasçıları adına miras hisseleri oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar, Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ; "çekişmeli taşınmazları iyi bilen, tarafsız, olabildiğince yaşlı yerel bilirkişi, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik fen bilirkişi ve üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmesi, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldıkları hususlarında yerel bilirkişiler ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, beyanlar arasındaki çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle, kadastro tespit tutanaklarındaki beyanlara aykırı sonuçlara ulaşılması halinde ise bütün tespit bilirkişileri dinlenerek aykırılığın giderilmesine çalışılması, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların geçmişteki ve şimdiki tarımsal niteliklerini, ne kadar süredir ne şekilde kullanıklarını bildiren, aynı taşınmazın değişik bölümleri arasında farklar olması halinde farklılıkları ortaya koyan, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içeren, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe ve denetime elverişli ayrıntılı rapor alınması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacılar ve müşterekleri lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşularının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmesi" gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 105 ada 36 parsel ile 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda F harfi ile gösterilen kısımlarının davacıların murisleri tarafından uzun yıllar tarımsal amaçlı kullanıldığı, nitekim ziraat raporunda taşınmazın kuru tarım arazisi olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.