Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3280 E. 2024/6668 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 2/B uygulamasına itiraz davasında, uyuşmazlık konusu taşınmazların orman niteliğini kaybedip kaybetmediği ve 2/B kapsamına girip girmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece taraf teşkili eksik yapıldığı, taşınmazların 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybedip kaybetmediğinin yeterli araştırılmadığı, bilirkişi raporunda çelişkiler bulunduğu ve hüküm kurmaya yeterli inceleme yapılmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2013/129 E., 2017/12 K.

DAVA TARİHİ : 19.01.2007

KARAR : Kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki 2/B madde uygulamasına itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ... İdaresi vekili, davalı Hazine vekili, bir kısım davalılar (dahili davalı ... mirasçıları ..., ...) vekili Avukat ...

tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... İdaresi, ... köyünde yapılan 2/B uygulaması sırasında, I, II, III ve IV nolu 2/B parseli olarak tespiti yapılarak orman sınırı dışına çıkarılan ve 21.07.2006 - 21.01.2007 tarihleri arasında ilân edilen, taşınmazlarda yapılan 2/B uygulaması için yapılan kadastro çalışmalarının, çalışmaya başlamadan önce gerekli ilânların yapılmadığını, taşınmazların halen orman niteliğinde olup, nitelik yitirmediğinden 2/B uygulamasının yerinde olmadığını, 2/B uygulamasının iptali ile taşınmazların orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir.

Davanın devamı sırasında 3402 sayılı Kanun'un Ek 4 üncü maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmış, taşınmazlara Hazine adına tutanak düzenlenmiş, nitelik hanesi açık bırakılarak kadastro mahkemesine gönderilmiş ve bu dosya ile birleştirilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne ve ... köyü 101 ada 1 ilâ 40, 102 ada 1, 103 ada 1, 2 ve 3, 104 ada 1 ve 2, 105 ada 1, 106 ada 1, 107 ada 1 ve 2, 108 ada 1, 109 ada 1 ve 110 ada 1 sayılı parsellerin tespitlerinin iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... İdaresi, davalı Hazine ve dahili davalılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi'nin 05.11.212 tarihli ve 2012/9913 Esas, 2012/12062 Karar sayılı kararı ile davalı Hazine vekili ve davalılar ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün düzeltilerek onanmasına, davacı ... İdaresi'nin temyiz itirazlarının kabulü ile "Davacı ... Yönetimi dava dilekçesinde, I, II, III ve IV nolu 2/B parsellerinin iptali istemi ile 6 aylık süre içinde 2/B uygulamasına itiraz davası açmıştır. Kadastro paftası ile dava konusu 2/B parsellerinin çakıştırılması sonucu bu parsellerin tespitlerinin iptaline karar verilen kullanım kadastrosu parselleri ile birlikte 1957 yılında yapılıp kesinleşen 61, 62, 63, 64, 65, 67, 69, 73, 74, 75, 87, ve 88 nolu tapulama parsellerini de kapsadığı anlaşılmaktadır. 6831 sayılı Kanun'un 4999 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile değişik 11/3 maddesine göre 'Orman Genel Müdürlüğünce açılacak davalarda hasım, hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler ile Çevre ve Orman Bakanlığıdır.' hükmü gereğince, öncelikle 61, 62, 63, 64, 65, 67, 69, 73, 74, 75, 87, ve 88 nolu tapulama parselleri tapu malikleri davaya dahil edilerek, taraf teşkili sağlanmalıdır. Ondan sonra işin esasına girilerek, bu parselleri kapsayan bölümlerde yapılan 2/B uygulamasının usulüne uygun olup olmadığı araştırılıp, olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Kısaca, bozma sonrası yargılamaya 61, 62, 63, 64, 65, 67, 69, 73, 74, 75, 87 ve 88 nolu tapulama parsellerine ilişkin yapılan 2/B uygulamasının iptali istemine ilişkin olarak devam edilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak devam eden yargılama neticesinde; orman ve fen bilirkişilerin müştereken düzenlemiş oldukları 17.03.2017 havale tarihli raporlarında (A1), (C), (D), (G), (H), (K), (M), (Ol), (R), (S) ile gösterilen kısımlar yönünden orman niteliğini tam olarak kaybettiğinden ve tarım arazisi vasfını taşıyan yerlerden olduğundan, 2/B madde şartlarını taşıdığı tespit edildiğinden açılan davanın reddine, aynı raporda (A2), (B), (N), (O2) ile gösterilen kısımlar yönünden ise 2/B madde şartlarını taşımadığı ve orman sayılan yerlerden olduğu tespit edildiğinden açılan davanın kabulü ile bu kısımla ilgili yapılan 2/B işleminin iptaliyle bu kısımların orman tahdit sınırları içerisine alınmasına karar verilmiş olup Manisa ili ... ilçesi ... Mahallesi I, II, III, IV nolu parsel hudutlarında bulunup orman ve fen bilirkişilerin müştereken düzenlemiş oldukları 17.03.2017 havale tarihli raporlarında (A1) ile gösterilen 16.445,09 m2, (C) ile gösterilen 13.480,79 m2, (D) ile gösterilen 1.202,79 m2, (G) ile gösterilen 104.921,46 m2, (H) ile gösterilen 70.259,78 m2, (K) ile gösterilen 70.058,41 m2, (M) ile gösterilen 9.733,15 m2, (Ol) ile gösterilen 9.300,66 m2, (R) ile gösterilen 2.134,38 m2, (S) ile gösterilen 5.296,91 m2, yüzölçümündeki kısımlar yönünden davanın reddine; aynı yerde kain ve aynı raporda (A2) ile gösterilen 9.790,01 m2, (B) ile gösterilen 1.795,14 m2, (N) ile gösterilen 2.545,19 m2, (O2) ile gösterilen 14.333,35 m2 yüzölçümündeki kısımlar yönünden davanın kabulü ile bu kısımla ilgili yapılan 2/B işleminin iptali ile bu kısımların orman tahdit sınırları içerisine alınmasına karar verilmiş olup; hüküm, davacı ... İdaresi vekili, davalı Hazine vekili, bir kısım davalılar (dahili davalı ... mirasçıları ..., ...) vekili Avukat ... tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 2/B madde uygulamasına itiraz niteliğindedir.

Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde 1957 yılında tapulama yapılmış ve dava konusu taşınmazlar tapu ve vergi kaydına dayanılarak tarla vasfı ile tespit ve sonrasında tescil edilmiştir. Daha sonra yapılan ve 03.07.1973 tarihinde ilan edilen orman kadastrosunda 63, 64, 73, 75, 88 parsel sayılı taşınmazların tamamı, 67, 69, 65, 61, 62, 87, 74 parsel sayılı taşınmazların bir kısmı orman olarak sınırlandırılmış, 21.07.2006 tarihinde ilan edilen 2/b çalışmasında taşınmazların bir kısmı orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Akabinde 2011 yılında yapılan 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışması ile taşınmazlardan 69 parsel, yeni 148 ada1 parsel; 67 parsel, yeni 150 ada 1 parsel; 65 parsel, yeni 151 ada 1 parsel; 61 parsel, yeni 152 ada 2 parsel; 62 parsel, yeni 171 ada 1 parsel; 63 parsel, yeni 172 ada 1 parsel; 64 parsel, yeni 173 ada 1 parsel; 74 parsel, yeni 174 ada 2 parsel; 75 parsel, yeni 174 ada 1 parsel; 73 parsel, yeni 175 ada 1 parsel; 88 parsel, yeni 170 ada 1 parsel; 87 parsel, yeni 169 ada 1 parsel olarak işlem görmüştür.

Tüm dosya kapsamı hep birlikte ele alındığında; öncelikle dava konusu taşınmazların tapu kayıt maliklerinin eksiksiz şekilde davada yer almadığı, ... mirasçıları, ... (... kocası, oğlu-...) mirasçıları, ... mirasçısı ..., ... mirasçısı ... ve ...'ın davada taraf olarak yer almadığı, ayrıca Mahkemece karar verildikten sonra 12.12.2017 tarihinde ... Enerji Üretim Anonim Şirketi'nin 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazda pay satın alarak paydaş haline geldiği ve yine 150 ada 1 parselde ...'ın paydaş olduğu ancak davada yer almadığı tespit edilmiştir.

Öte yandan; somut olayda mahkemece, keşif yapılmışsa da, taşınmazların hali hazırdaki eylemli durumu ile 31.12.1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybetmiş yerlerden olup olmadıkları yeterince araştırılmamış, dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 1971-1972 yıllarında yapılmış 1973 yılında ilan edilmiş ve dosyada bilirkişilerce 1970 ve 1995 uçuş tarihli hava fotoğrafları ile 1974 ve 2000 basım memleket haritaları incelenmiştir. Dava konusu taşınmazların 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini tam olarak kaybedip kaybetmediğinin 1970 ve 1995 tarihli hava fotoğrafları ve 1974 ile 2000 basım memleket haritaları ile belirlenmesi zordur. Ayrıca mevcut incelemede orman niteliğini kaybettiği belirtilen taşınmazlarla kaybetmediği belirtilen taşınmazlar benzer şekilde değerlendirilmiş ve hava fotoğrafı ile memleket haritası arasında oluşan çelişkiler dahi giderilmemiştir. Yine, hükme esas alınan raporda dava konusu taşınmazlar tek tek parsel bazında değerlendirilmiş ve sonrasında toplu olarak gruplandırılarak değerlendirilmiş ve bu iki değerlendirme birbiri ile uyumlu olmadığı halde ortaya çıkan çelişkiler giderilmemiştir. Alınan raporda 31.12.1981 tarihinden önce orman niteliğini kaybettiği belirtilen taşınmazlarla, kaybetmediği belirtilen taşınmazlar arasında nasıl bir fark olduğu net olarak ortaya konulmamıştır. Bu haliyle mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.

O halde Mahkemece öncelikle taraf teşkili tamamlanarak, ilgili yerlerden 1982 yılı öncesine en yakın tarihli memleket haritasının yapımına esas olan hava fotoğrafı ve memleket haritası (dosyada 1970 ve 1995 uçuş tarihli hava fotoğrafı ile 1974 ve 2000 basım memleket haritasının incelendiği, ancak davanın 2/b ye itiraz davası olması sebebiyle özellikle ve titizlikle 1982 yılı ve öncesine en yakın tarihli belgelerin) getirtilip halen Tarım ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ile bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir jeodezi mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşif ve alınacak raporlar ile dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkinlik, verimlilik ve kârlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği hususları değerlendirilmeli; dava konusu taşınmazın 31.12.1981 tarihinen önce doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak yitirip yitirmediği incelenerek bu olgular tartışılmalı ve orman niteliği kısmen veya tamamen kaybolmuş ise, çekişmeli bölümler üzerindeki bitki örtüsü, ağaçların sayısı ve yaşları kesin olarak saptanmalı, çekişmeli taşınmazların nitelik yitirip yitirmediği bilimsel metodlarla kesin olarak saptanarak, 2/B niteliğini yitiren ve yitirmeyen taşınmazların ayırt edici özellikleri özellikle belirtilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.