"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/717 E., 2024/304 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavşanlı Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2020/44 E., 2022/41 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kütahya ili Tavşanlı ilçesi Dedeler Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında, 2380 ada 63 parsel sayılı taşınmaz çeşme vasfıyla davalı Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili, Dedeler Mahallesinin (köyünün), Tavşanlı Belediye Başkanlığının 23.12.2008 tarihli ve 13/60-1 sayılı Meclis kararı ile mevcut idari köy sınırlarının aynen muhafaza edilerek Tavşanlı Belediyesine bağlandığını, bu nedenle köy yerleşik alan sınırları içinde kalan 3402 Sayılı Kanun'un Geçici 8 inci maddesine göre kadastro çalışmalarına tabi olan dava konusu taşınmazın askı cetvelinde Hazine adına belirlendiğini, ilgili taşınmazın her türlü sorumluluğunun Tavşanlı Belediyesi'ne ait olduğunu bu nedenle dava konusu taşınmazın Hazine adına yapılan tespitin iptal edilerek Tavşanlı Belediyesi adına tescilinin yapılmasını talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "Davaya konu taşınmazın sınırlarının sabit oluşu, tarım dışı alan olması, yerleşim yeri içerisinde bulunması, herhangi bir mera kaydının bulunmaması, öncesinde mera, harman yeri, otlak, yaylak ve benzeri şekilde kullanılmadığının anlaşılması, davaya konu parsele komşu olan 2380 ada 24 nolu mera parselinde Kadastro Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca aynı tarihlerde uygulama/yenileme kadastrosu yapılmış olması, taşınmaz üzerinde yer alan halen köy/mahalle halkının su ihtiyacını karşılayan çeşmenin kadastro tespit tutanağında belirtilen 2005 yılında çok daha önce inşa edilmiş olması, taşınmaz üzerinde bulunan çeşmenin 70 yıllık bir yapı olduğu yönündeki inşaat bilirkişisinin kanaati, 1995-2005-2010-2011 tarihli hava fotoğraflarının bilirkişi tarafından incelenmesinde davaya konu taşınmaz üzerinde söz konusu çeşmenin mevcut oluşu, mahalli ve tespit bilirkişilerin beyanları, taşınmaz üzerindeki çeşmenin köy halkı ve köy muhtarlığı tarafından imece usulü yapılmış olduğunun anlaşılması, dava konusu çeşmenin batısında bulunan 2380 ada 24 parsel no.lu mera parseli ile arasından kadastro paftasında mevcut olmayan ve zeminde fiilen yol olarak kullanılan bir sınırın olduğu ve bu şekilde komşu mera parseli ile bir bütünlük sağlamadığı yönündeki Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi bilirkişinin raporu ve tüm bu hususlar dikkate alınarak, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14 ve 16 ncı maddesindeki şartların oluştuğu " gerekçesiyle davacı ... Başkanlığının davasının kabulüne, dava konusu 2380 ada 63 parsel sayılı taşınmazın ... adına tespit ve tesciline karar verilmiş; hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "..Her ne kadar davalı vekilince yukarıda yazılı nedenlerle istinaf talebinde bulunulmuş ise de, celp edilen belgelere, alınan beyanlar ile bilirkişi raporuna, yapılan tespitlere ve tüm dosya içeriğine göre dava konusu edilmiş olan taşınmazın, öncesinde mera, harman yeri, otlak, yaylak ve benzeri şekilde kullanılmadığının anlaşılması, davaya konu parsele komşu olan 2380 ada 24 nolu mera parselinde Kadastro Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca aynı tarihlerde uygulama/yenileme kadastrosu yapılmış olması, taşınmaz üzerinde yer alan halen köy/mahalle halkının su ihtiyacını karşılayan çeşmenin kadastro tespit tutanağında belirtilen 2005 yılında çok daha önce inşa edilmiş olması, taşınmaz üzerinde bulunan çeşmenin 70 yıllık bir yapı olması, 1995-2005-2010-2011 tarihli hava fotoğraflarında davaya konu taşınmaz üzerinde söz konusu çeşmenin mevcut oluşu, mahalli ve tespit bilirkişilerin beyanları ile taşınmaz üzerindeki çeşmenin köy halkı ve köy muhtarlığı tarafından imece usulü yapılmış olduğunun anlaşılması, komşu mera parseli ile bir bütünlük sağlamadığı yönündeki Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisi bilirkişinin raporu ve tüm bu hususlar dikkate alınarak, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14 ve 16 ncı maddesindeki şartların oluştuğu kanaatiyle davanın kabulüne karar verilmiş olduğu görülmekle mahkemesince yapılmış olan değerlendirme ve kabulde dosya içeriğine nazaran bir isabetsizlik görülmediğinden .." gerekçesiyle istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.(1) inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.