"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2003/448 E., 2005/21 K.
KARAR : Tavzih talebinin reddine
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, dava konusu Ünye ilçesi Gölevi Mahallesinde bulunan 1294 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay (Kapatılan) 20.Hukuk Dairesinin 26.12.2005 tarihli ve 2005/11865 Esas, 2005/16248 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanması sonrasında karar 14.03.2006 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı Orman İdaresi vekili, 08.02.2023 tarihinde tavzih talebinde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince 23.02.2024 tarihli ek karar ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.
Ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman İdaresi vekili tavzih dilekçesinde; Ünye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/448 Esas, 2005/21 Karar sayılı dosyasında, Ordu ili Ünye ilçesi Gölevi Mahallesinde bulunan 1294 ada 3 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... ile orman bilirkişisi ...'ın 30.11.2004 havale tarihli raporuna ekli krokisinde (A) ile işaretli yeşil ile taralı 784,73 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, ilgili tapu müdürlüğünden mahkeme kararına istinaden tescil talep edildiği, ne var ki, krokide yer alan koordine özetinin 1294 ada 3 parsele ait olmadığı, tescil işleminin yapılabilmesi için krokide gösterilen 107 ve 114 nolu kırık noktalarının koordine değerlerine ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle kararın infazının yapılamadığının Kadastro Müdürlüğü tarafından kendilerine bildirildiğini ileri sürerek, hükmün infazının yapılabilmesi amacıyla karara esas alınan 30.11.2004 havale tarihli rapora ekli krokideki koordine değerlerinin açıklanarak mahkeme kararının tavzihine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan değerlendirme sonucunda; "dava konusu taşınmazdaki davalı ... hissesinin 06.12.2006 tarihinde diğer davalı ...'ye satış suretiyle devredildiği, davalı ...'nin de dava konusu taşınmazı 02.07.2007 tarihinde ...'a satış suretiyle devrettiği, ...'un ise 18.12.2009 tarihinde taşınmazı dava dışı ...'e satış yoluyla devrettiği, dava konusu taşınmazın üçüncü bir kişiye devri nedeniyle hükmün tavzih edilmesinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle davacı vekilinin tavzih talebinin reddine karar verilmiş ve iş bu ek karar, davacı Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talep, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 305 inci maddesi kapsamında tavzih isteğine ilişkindir.
Hükümdeki maddi hataların tashihi (düzeltimi) ve tavzih üzerinde kısaca durmak gerekirse; hükümlerin tashihi (düzeltilmesi) 6100 sayılı Kanun'un 304 üncü maddesinde, hükümlerin tavzihi ise aynı Kanun'un 305 inci maddesinde düzenlenmiştir.
Hükümlerin tashihi, mahkemece res'en veya taraflarından birinin talebi üzerine hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilmesine dair bir yoldur. Maddi hata düzeltimi ile hükmü veren mahkeme, sadece yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların düzeltilebilir.
Hükümlerin tavzihi ise, hükmün müphem olması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkralar ihtiva etmesi halinde, hükmün gerçek anlamının meydana çıkarılması için başvurulan bir yoldur.
Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanması veya tereddüt veya aykırılığın giderilmesini kararı veren mahkemeden isteyebilirler.
Yukarıda belirtildiği gibi, açık olmayan veya çelişik fıkraları kapsayan hükümlerin açıklanması hükmün icrası tamamlanıncaya kadar istenebilir. Yargılamanın iadesine karar verilmedikçe veya hüküm temyiz edilip bozulmadıkça, verilen hükmün değiştirilmesi mümkün değildir. Hükümlerin tavzihi de bunun bir istisnası olarak kabul edilemez. Hâkim burada hükmün başka türlü anlaşılmasını önlemek için gerçeği ortaya koymakla ödevlidir.
Tavzih, kural olarak sadece hüküm fıkrası hakkında olur. Hükmün gerekçesinin açıklanması bakımından tavzih yoluna gidilemez. Ancak, hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bir çelişki varsa, bu çelişkinin giderilmesi için tavzih yoluna başvurulabilir. (YHGK’nin 14.6.1967 tarihli ve 1967/9–462 Esas, 1967/300 Karar sayılı ilamı)
Hâkim, tavzih yolu ile hükümde unutmuş olduğu talepler hakkında karar verip bunu kararına ekleyemeyeceği gibi, hüküm verirken unuttuğu vekâlet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip bunu hükmüne dâhil edemez. Aynı şekilde kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez. Bütün bu anlatımlardan çıkan netice; tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hüküm sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt 5, Altıncı Baskı şehir 2001 cilt 5, s. 5270 vd.).
Bu açıklamalar ışığında, davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçe dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup tavzih talep eden vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan İlk Derece Mahkemesinin ek kararının ONANMASINA,
7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.