"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davaların reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı, davacı ..., davacı ... ve davacı - davalı ...
tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Giresun ili Çanakçı ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 203 ada 27, 204 ada 12, 244 ada 18, 21, 29, 33 parsel sayılı sırasıyla 2776.34, 4441.18, 420.68, 314.02, 282.41 ve 1116.30 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 203 ada 27 ve 204 ada 12 parseller ... ve müşterekleri adına, 244 ada 21 parsel ... adına, 244 ada 29 ve 33 parseller 1/2'şer hisseyle ... ve ... adlarına, 244 ada 18 parsel irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2'şer hisseyle ... ve ölü ... Yılmaz adlarına tespit edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; Giresun ili Çanakçı ilçesi ... köyü 244 ada 18 ve 33 parseller ile temyize konu edilmeyen bir kısım taşınmazlar hakkında, tapu kaydına dayanarak, kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların adına tescilini talep etmiştir.
Davacı ... dava dileçesinde; kadastro sırasında maliki olduğu Giresun ili Çanakçı ilçesi ... köyü 244 ada 17 parsel ile 244 ada 21 parsel sınırının yanlış tespit edildiğini ileri sürerek, sınırın düzeltilmesini talep etmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; Giresun ili Çanakçı ilçesi ... köyü çekişmeli 203 ada 27, 204 ada 12, 244 ada 18, 29 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar hakkında, tapu kaydına dayanarak,kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların adına tescilini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda; "Davacı ...'in davası yönünden; mahalli bilirkişilerin beyanı ile sabit olduğu üzere tapunun dava konusu yer ile birlikte dava dışı davacılar adlarına yazılan 244 ada 34 ve 35 nolu parselleri kapsadığının anlaşıldığı, mahalli bilirkişiler ve davacının beyanı ile sabit olduğu üzere dava konusu taşınmazlara uygulanan tapunun çok evvelden tarafların murislerince yapılan fiili taksim neticesinde Kadastro Kanunun 15 inci maddesi gereğince hukuki kıymetinin kalmadığı, davacının çok eskiden beridir sınıra itiraz etmediği ve taksime göre kullanılagelen taşınmazlara yapılan itirazın yersiz olduğu, davacı ...'ın davası yönünden; davacının dava konusu 244 ada 21 parsel ile komşu kendi parseli olan 244 ada 17 parsel arasındaki sınırına itiraz ettiği, mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişilerce sınırın bilinemediği, ispat yükü davacıda olup, davacının davasını ispat edemediği, davacı ...'in davası yönünden; dava konusu 204 ada 12 ve 203 ada 27 nolu parsellerin, mahalli bilirkişilerin beyanları ile sabit olduğu üzere davalıların babası ...'e kaldığı, ...'den de varislerine kaldığı, davacının bu yerde zilyetliğini ispat edemediği; dava konusu 244 ada 18, 29, 33 parseller yönünden, bu yerlerin taksimi sabit olup, tapunun hukuki kıymetini kaybettiği, yapılan zilyetlik araştırmasında davaya konu parsellerin ... vereselerince kullanıldığı davacının bu yerdeki zilyetliliğini ispat edemediği" gerekçesiyle açılan davaların reddine, çekişmeli 203 ada 27, 204 ada 12, 244 ada 18, 21 parsel sayılı taşınmazların komisyon kararı gibi, 244 ada 29 ve 33 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş ve iş bu karar, davacı ... tarafından, çekişmeli 244 ada 18 ve 33 parsellere yönelik olarak davacı ... tarafından ve çekişmeli 203 ada 27, 204 ada 12, 244 ada 29, 33 parsellere yönelik olarak davacı - davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ..., davacı ... ve davacı - davalı ...'in temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 586,20 TL'nin temyiz eden davacılar ... ve ... ile davacı - davalı ...'den ayrı ayrı alınmasına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.