"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1281 E., 2024/406 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2020/69 E., 2022/14 K.
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, Düzce ili Merkez ilçesi Aydınpınar köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 173 parsel sayılı 3.302,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenleriyle ... adına; 133 ada 174 parsel sayılı 528,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenleriyle ... adına tespit edilmiş ve 30.12.2020 ila 28.01.2021 tarihleri arasında askı ilanına çıkartıldıktan sonra, eldeki davanın davacısı ... tarafından askı ilan süresinden önce 20.1.2020 tarihinde açılan iş bu dava gözden kaçırılarak tespit maliki olan davalılar adına tapuya tescil edilmiş ve bilahare taşınmazlar, tapuda satış yoluyla dava dışı ... adına intikal ettirilmiştir.
Davacı ... vekili, askı ilan süresinden önce Kadastro Mahkemesine sunduğu 20.1.2020 tarihli dava dilekçesinde; satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, Düzce ili Merkez ilçesi Aydınpınar köyü 133 ada 173 ve 174 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiş ve yargılama sırasında davalı - asli müdahil ... müdahale dilekçesi ile, Düzce ili Merkez ilçesi Aydınpınar köyü 133 ada 174 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını belirterek, taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... dava konusu taşınmazların davacının babası tarafından davacıya devredildiği, ancak sonrasında ... mirasçıları tarafından devrin iptaline ilişkin açılan dava sonucunda davacıların hisselerine isabet eden 3/8 pay oranında iptal kararı verildiği, nitekim sonrasında mirasçıların biraraya gelerek rızai taksim yaptıkları ve bir kısım mirasçıların yerlerini davalı ...'ın satın aldığının anlaşıldığı ..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; dava kadastro tespitine itiraz ilişkin olup, kural olarak bu davaların niteliği gereği husumetin taşınmazın tespit malikine / maliklerine yöneltilmesi zorunlu olduğu gibi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakiminin, doğru, infazı mümkün ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar verme yükümlülüğü bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının, dava tarihi itibarıyla tespit maliki olan ... ve ...'ya karşı eldeki davayı açtığı, ancak bu dava gözden kaçırılarak tespit malikleri adına tapu kaydı oluşturulduğu ve TAKBİS üzerinden yapılan sorgulamada taşınmazların hüküm tarihinden sohna 13.09.2023 ve 14.09.2023 tarihlerinde ...'a satıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, yargılama sonucunda verilecek kararın, sehven oluşan tapu kaydına dayalı olarak taşınmazları satın alan yeni malik ...'ın hukukunu da etkileyecek olması nedeniyle, adı geçen tapu malikinin davaya dahil edilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, davacı tarafa, dava konusu taşınmazların tapu maliki olan ...'ı yöntemine uygun şekilde davaya dahil etmesi için süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanacak tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin temyiz itirazlarının ile İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönden bozulması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
İstek halinde peşin harcın temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.