"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava konusu; Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi ... mevkii kuzeyi 824 parsel ve tapulama harici yer, güneyi 124 parsel ve yol, doğusu 125 ve 118 parsellerle çevrili yaklaşık 3026 m2 yere ilişkindir.
Davacı vekili; dava konusu yerin 40 yılı aşkın süredir kullanıldığını babasından intikalen ve taksimen geldiğini 2006 yılından beri de davacının kullandığını, 50 yılı aşkın süre önce imar ihya edildiğini, tarım arazisi ve zeytinlik olarak kullanıldığını, zilyetlik koşulları oluştuğundan taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar Hazine, ... Belediyesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi vekili; ayrı ayrı davanın reddini savunmuş olup davalı ... vekili taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.
Mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarına, mahallinde yapılan keşfe, alınan bilirkişi raporlarına, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımları, toplanan diğer deliller ve tüm dosya kapsamı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, antik ya da doğal sit alanı içerisinde kalmadığı, evveliyatının taşlık, çalılık niteliğinde iken imar-ihya çalışmalarına davacının babası Mehmet Ali Barut tarafından 1970'li yılların sonlarına doğru başlandığı ve 1970'li yılların sonunda imar-ihya çalışmalarını tamamlayarak tarım kültür arazisi haline getirildiğini, taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarını aşılayarak ve zeminde tarla bitkileri tarımı yaparak kullandığı, 2006 yılında babasının vefatıyla davacıya kaldığı ve davacı tarafından zeytin fidanları dikilerek bahçe tesisine dönüştürüldüğü, imar ihyasının yaklaşık 50 yıl önce tamamlandığı, davaya konu taşınmaz üzerinden alınan numuneler üzerinde yaptırılan analiz sonuçlarına göre taşınmazın tarım toprağı niteliğinde olduğu, davacının taşınmaza 40 yılı aşkın bir süredir aralıksız ve çekişmesiz olarak malik sıfatıyla eklemeli zilyet olduğu, davacı lehine kazanma koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile Antalya ili ... ilçesi ... Mahallesi ... mevkiinde bulunan 22.01.2019 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen kuzeyi 824 numaralı parsel ve tapulama harici parsel güneyi 124 sayılı parselle yol doğusu 125 ve 118 numaralı parseller ile çevrili olan 3287,41 m² yüzölçümlü taşınmazın ... Mahallesinde 125 adanın son parsel numarası verilmek sureti ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kararın bir örneğinin Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine, karar verilmiş olup, mahkeme hükmüne karşı davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'nce; toplanan deliller, yapılan keşif esnasında dinlenen taraf tanıkları, yerel bilirkişi beyanları, teknik bilirkişi raporlarına göre imar ihya edilerek 1978 yılından beri önce babası sonra da paylaşım sebebiyle davacı tarafından öncesinde arpa, buğday ekilerek sonrasında ise zeytin dikilerek kullanıldığı, kesinleşen orman tahdidine göre orman sınırları dışında kaldığı, uygulama imar planı kapsamı dışında bulunduğu, tescil harici bırakılma tarihinden dava tarihine kadar imar ihya ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği, dosya içinde bulunan belgelerden her ne kadar davacı tarafın 24.07.2006 tarihli dilekçeleriyle çekişmeli taşınmaz bölümünün Hazine adına tescil edilerek kendilerine satılmasını talep ettikleri anlaşılmakta ise de, bu husus istinaf sebebi yapılmadığı gibi esasen tescil davalarında mülkiyet zilyetlik koşullarının gerçekleştiği anda kazanılmış olacağından ve toplanan delillerden özellikle beyanlar, hava fototoğrafları dikkate alındığında bahsi geçen dilekçe tarihinde dahi kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleştiği, başka bir ifade ile kanuni düzenlemeye göre mülkiyet hakkının kazanıldığı ve açıklayıcı nitelikte bulunan tescil işleminin henüz yapılmamış olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)
353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. Bu kez davalı ... vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyiz etmiştir.
Dava dosyası Dairemizde olduğu esnada yapılan inceleme neticesinde; dava konusu taşınmazın ada ve parsel numarası almış olduğu tespit edilmiş olup Dairemizce 28.02.2024 tarihinde bu hususun ilgili yerlerden sorularak dava konusu edilen yere ilişkin kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği, tapu kaydı oluşup oluşmadığı şayet oluşmuşsa kadastro tutanağı, tapu kaydı ve krokisinin gönderilmesi için mahkemesine dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiş, mahkemece dosya içine alınan belgelerde; Kadastro Müdürlüğünce 28.10.2020 tarih sayı: E-55315756-170.06 (170.06) - 2801278 yazısı ile ... Kadastro Mahkemesi'ne hitaben ... ilçesi ... Mahallesinde yapılan 3402 sayılı Kanunun Geçici 8 inci madde uygulaması çalışmalarının tamamlandığı, 27.10.2020 -10.11.2020 tarihleri arasında askı ilana çıkarıldığı, ... ilçesi ... mahallesi 125 ada 17 parsel taşınmazın ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/69 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu ve kadastro tutanağının davalı olarak tanzim edildiği ve 3402 sayılı Kanunun 5 inci maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesine gönderildiğine dair belirtme yapıldığı ve 125 ada 17 parsel taşınmazın ... Kadastro Mahkemesi'nin 2022/103 Esas numaralı dosyasında davalı hale geldiği bildirilmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinde, Kadastro Mahkemesinin görevinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı açıklanmış; 27 nci maddesinde ise, İlk Derece mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği belirtilmiş olup, buna göre somut olayda, hakkında kadastro tutanağı düzenlenen çekişmeli taşınmaz yönünden görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; mahkemelerin görevlerine ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması gerektiğinden mahkemece, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine devri gerekmekte olup bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesinin İlk Derece Mahkemesinin vermiş olduğu davanın kabulüne ilişkin karar yönünden davalı ... vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, dolayı 6100 sayılı HMK'nin 373/1 inci maddeleri uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.