Logo

8. Hukuk Dairesi2024/3849 E. 2024/7744 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sırasında taşınmaz üzerindeki muhdesatın davacıya ait olduğunun tespit edilip edilmediği ve davacı adına muhdesat şerhi verilip verilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti sırasında taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olması ve davacının bu hususta 2011 yılından beri zilyetliğinin bulunduğunun anlaşılması gözetilerek, davacı adına muhdesat şerhi verilmesine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1649 E., 2024/465 K.

DAVA TARİHİ : 16.02.2021

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/234 E., 2022/127 K.

Taraflar arasındaki kullanıcı şerhi verilmesi talepli davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvursunun feragat nedeniyle reddine, davalı ... vekilinin talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 Sayılı Kanun) Geçici 8 inci madde çalışması sırasında dava konusu 13251 ada 86 parsel sayılı taşınmaz senetsizden tek katlı betonarme bina ve arsası niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiş olup, beyanlar hanesinin boş bırakıldığı ancak kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 2020 yılında sağlık ocağı yaptırıldığı yazılarak; 13251 ada 87 parsel sayılı taşınmaz ise senetsizden ham toprak niteliğiyle davalı ... adına tespit edilerek, beyanlar hanesi boş bırakılarak edinme sebebi bölümünde kullanımsız olduğu yazılarak tespit edilmiştir.

Davacı vekili zilyetliği ve kullanımında olan taşınmazda muhdesatları tarafına ait olmasına rağmen kadastro çalışmalarında lehine zilyetlik ve muhdesat şerhi verilmediği, dava konusu taşınmazda sondaj ve ağaçlarının bulunduğu, 20 yılı aşkın süredir nizasız fasılasız kullandığını belirterek adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazda 3402 sayılı Kanun'un Ek-4 üncü maddesi uyarınca kullanım kadastrosu yapılmamış olması nedeniyle davacının kullanıcı şerhi verilmesine dair talebinin reddine ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 nci maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde tespit tarihinden önce mevcut olan muhdesatın tutanağın beyanlar hanesinde gösterileceği düzenlenmiş olup, kadastro tespitinin yapıldığı tarihte taşınmaz üzerindeki zeytinlerin davacıya ait olduğu keşifte alınan beyanlar doğrultusunda sabit olduğundan ve tespit tarihinden önce 2011 yılından beri taşınmazda bulunduğu bilirkişi raporuyla anlaşılmakla taşınmazlar üzerindeki zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğu anlaşıldığından muhdesat şerhi verilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 02.12.2021 tarihli ilk duruşmada "taşınmazın Hazineye ait olduğunu biliyorum, itirazım buna yönelik değildir, 141,10 m2 lik bu alan üzerinde zeytin ağaçlarım ve su pompam var, bu muhdesatın adıma tespit edilmesini istiyorum" şeklinde beyanda bulunması nedeniyle davadaki istemin taşınmazın mülkiyetine yönelik olmayıp, kullanıcı ve muhdesat şerhi verilmesi istemlerine yönelik olduğu; taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanun'un Ek 4 üncü maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu bulunmadığına göre bu istem yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı; 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8 inci maddesi uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışmasında 3402 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde muhdesatın bulunması halinde bunun beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkün olup, bu doğrultuda taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacıya ait olduğuna yönelik şerh verilmesi isteminin ise kabulü ile bu doğrultuda hüküm kurulmasının ise yerinde olduğu gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise istinaftan feragat nedeniyle ve vekaletnamesinde kanun yoluna başvurudan feragat yetkisi bulunduğundan reddine karar verilmiş,hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.