"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili özetle; İzmir ili ... ilçesi ... Mahallesinde kain adına kayıtlı 21,293,00 m2 yüzölçümlü 2583 parsel sayılı taşınmazın uygulama sırasında kadastral paftasında bulunmayan yola bir kısmının terk edildiğini, kalan kısmın 2 parça halinde 6361 ada 8 parsel 18.418,39 m2 ve 6360 ada 2 parsel 963,50 m2 olarak Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek uygulama kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın terk ve ifraz öncesindeki haliyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ''... keşif sırasında dinlenen mahalli ve tespit bilirkişilerinin dava konusu eski 2583 parselin ortasından geçerek taşınmazı 2 parça (6360 ada 2 parsel ve 6361 ada 8 parsel) olarak ayıran yolun sonradan açılmadığını, devamlılığının bulunduğunu, eskiden beri kullanıldığını, kadim yol olduğunu beyan ettikleri, bu soyut beyanların dosya içerisinde mevcut somut teknik bilgi, belgeler ve 1979 yılına ait memleket haritası ve 1986 tarihine ait hava fotoğraflarının incelenmesiyle desteklendiği, bu yolun tesis kadastrosunun yapıldığı 1984 tarihinden önce de zeminde var olduğu anlaşıldığından, tapulama/kadastrodan sonra açılan yol olmadığının sabit olduğu bu sebeple yönetmeliğin 15/6 maddesinde belirtilen muvafakatin gerekmeyeceği, yönetmeliğin 15/5 maddesi gereğince 22/a çalışmalarında yol olarak sınırlandırmasının yapılmasının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varıldığından davacının davasının sübut bulmadığından reddi gerekmiş olup uygulama kadastrosuna itiraz davalarının davalısının, kural olarak davacı taşınmaz aleyhine sınırlarında lehine değişiklik olan komşu parsel malikleri olduğu dikkate alındığında, dava konusu uyuşmazlıkta sınırlarında lehine değişiklik olan parsel maliki bulunmadığından ve işlemi yapan idarenin Kadastro Müdürlüğü olduğu gözetildiğinde Kadastro Müdürlüğünün pasif husumet ehliyetinin olduğu kanaatine varılmış, davacı dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere yola ilişkin husumet yönelttiğinden İlçe Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesinin davada yolu temsilen bulunması gerektiği düşünülerek taraf teşkili sağlanarak davaya dahilleri sağlanmış olup yukarda açıklanan gerekçelerle davanın sübut bulmadığı...'' gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... Müdürlüğünün husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmemesinin isabetsiz olduğu ancak istinaf edenin sıfatı, talep kapsamı, Kadastro Müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmesi dikkate alınarak kararın kaldırılması sebebi yapılmadığı hususu da belirtilmek suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.