"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı ... vekili ve davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ... vekillerinin istinaf başvurunun esastan reddine, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzeni nedeniyle (harç) kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı ... vekili ve davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Tekirdağ ili Kapaklı ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi uyarınca 2021 yılında yapılan uygulama kadastrosu sonucunda, tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 737 parsel sayılı, 2.125 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 316 ada 140 parsel numarasıyla 1.776,67 m2 yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu Tekirdağ ili Kapaklı ilçesi ... köyü eski 737 yeni 316 ada 140 parsel sayılı taşınmazın yol ile olan sınırında hata yapıldığını ve yüzölçümünün bu şekilde uygulama kadastrosu sonucu azaldığını ileri sürerek, yola bırakılan kısmın tespit edilerek davacı adına kayıtlı taşınmaza eklenmesi suretiyle tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... hazırlanan bilirkişi raporundan, dava konusu taşınmazın yüzölçümündeki eksilmenin, taşınmazın güney sınırını oluşturan kadastral yolun daha sonradan güzergah değiştirmesi neticesinde dava konusu parselin içinden geçmesinden dolayı ek-4 nolu krokide A harfi ile belirtilen 237.30 m2 lik alanın aslen dava konusu parselin içerisinde kaldığı, bunun dışında kalan 111,03 m2 lik eksikliğin ilk tapulama çalışmalarındaki alan hesaplama yöntem ve tekniğinden kaynaklandığı sonucuna varıldığının ve fiili yol (A) olarak belirtilen alanın 237.30 metrekare olduğunun bildirildiğinin görüldüğü ve bilirkişi raporunun hükme esas almaya elverişli olduğu kanaatine varıldığı ..." gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 10.09.2021 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ve yolda kaldığı tespit edilen 237,30 metrekarelik alanın, dava konusu Tekirdağ ili Kapaklı ilçesi ... Mahallesi 316 ada 140 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine ve dava konusu Tekirdağ ili Kapaklı ilçesi ... Mahallesi 316 ada 140 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında 1776,67 m2 olarak gözüken yüzölçümünün 2.013,97 m2 olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükmün, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince; "... dosyanın yapılan incelemesinde, dava konusu taşınmazın tapulama çalışmalarının 766 sayılı Yasaya göre yapıldığı ve 1975 tarihinde tapuya tescil edildiği, yapılan çalışmaların 1967 yılında üretilmiş 1/5000 ölçekli fotogrometrik pafta üzerinden yapıldığı, pafta üzerinden yapılan sınırlamaya göre bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın eski 737 yeni 316 ada 140 parsel sınırları içerisinde gösterildiği, yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişisi ve taraf tanıklarının beyanından da, bu kısmın davacıya ait parsele dahil olduğu, davacının izni ile köy halka tarafından yol olarak kullanıldığının belirtildiği, bilirkişi raporuna ekli tapulama çalışmalarının yapıldığı yıla yakın tarihli olan 1968 tarihli hava fotoğrafında da bu kısmın parsel sınırları içerisinde kaldığı, (A) harfi ile belirtilen kısım uygulama kadastro çalışmalarında yol olarak bırakıldığından Hazine, ilçe belediyesi ve büyükşehir belediye başkanlığının davada yasal hasım konumunda bulunduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmın 316 ada140 parsele eklenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, buna yönelik davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerektiği, davalı Hazine vekilinin harç yönünden yaptığı istinaf başvurusunun yapılan incelemesinde, mahkemece gerekçeli kararın 4. maddesinde bakiye harcın davalı Hazinenin harçtan muaf olduğu gözetilerek diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına karar verildiği, ancak 5. Maddede davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı ile 35,90TL peşin harcın red ve kabul oranına göre davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verildiği, böylelikle Hazinenin de davacının yatırdığı harçlardan sorumlu tutulduğunun anlaşıldığı, Hazinenin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerektiği ..." gerekçesiyle, davalı ... ve ... vekillerinin istinaf başvurularının reddine, davalı Hazine vekilinin esasa yönelik istinaf başvurusunun reddine, harca yönelik istinaf başvurusunun kabulüne ve Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1243 Esas ve 2022/34 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve iş bu karar, davalı ... vekili ve davalı ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usûl ve kanuna uygun olup, davalı ... vekili, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80'er TL'nin temyiz eden davalılar ... ve ...'ndan ayrı ayrı alınmasına,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.