"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2756 E., 2024/1269 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2022/28 E., 2022/43 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, dava konusu parselin tapulama tutanağının ihyasına, dava dosyasının yeni bir kadastro komisyonu oluşturularak dava konusu parsele ilişkin tapulama tutanağı tanzim edilmesi için kül halinde kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Kocaeli ili ... ilçesi ... köyü istihkam mevkindeki 154 parsel sayılı taşınmazı yıllarca hayvan otlatılan boş taşınmaz olarak bildiğini, köy halkınca maliki olarak bilinen kişinin rızasıyla 1974 yılında tarlaya yulaf ektiğini, 1975 yılında 154 parseli 20.000 TL bedelle haricen satın aldığını, satıcı küçük bir sorun olduğunu ve tapuda devri daha sonra yapacağını söyleyerek müvekkilini oyaladığını, müvekkilinin zilyet olduğu taşınmazda tarım yaptığını, dört yıl kadar sonra müvekkilinin satıcının malik olmadığından tapuyu devredemeyeceğini, tapuda malik hanesinin boş olduğunu öğrendiğini, davacı ...’in dört yıl boyunca kendisinin malik sanarak 154 parsel sayılı tarlaya buğday, yulaf, fasulye ektiğini, daha sonra mezkur taşınmazı aralıksız ve çekişmesiz malik sıfatıyla tasarruf ettiğini, üzerine meyve ağaçları diktiğini, Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi gereğince hiç kimse adına kayıtlı bulunmayana 154 parseli 38 yılı aşkın süreden beri malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; "Tapulama tutanağının aslı yapılan tüm çalışmalara rağmen bulunamamıştır. Tapulama tutanağının aslı olmadan Kadastro davasının görülebilmesi mümkün değildir. Tutanak tanzimi için hiçbir belge olmaması halinde nihai karar niteliği ile "dosyanın Kadastro Müdürlüğü'ne iadesine” karar verilir ve bu halde kadastro prosedürü yeni kadastro tespiti ile başlar ve tutanak askı ilanına alınarak olağan usullere göre kadastro tamamlanır. (Yargıtay 16.HD'nin 2010/920 E. Ve 2010/6170 K. Sayılı ilamı, aynı dairenin 2015/5789 E. Ve 2016/6255 K. Sayılı ilamı, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesi 2019/1402 Esas ve 2020/36 Karar sayılı ilamı) Bu nedenle, tapulama tutanağının ihya edilmesi yolunda hüküm kurmak gerekmiştir. Tapulama tutanağı kaybolduğuna ve temininin mümkün bulunmadığına göre Kadastro Müdürlüğünce yapılması gereken işlem; Dava konusu Kocaeli ili ... İlçesi, ... İlçesi ... Mahallesi eski 154 parsel yeni 101 ada 21 parsel için yeniden tapulama tutanağı tanzim edilerek, tapulama tutanağının ihyası amacıyla, a.-Yeni bir kadastro ekibi oluşturulması, b.-Mutap usullere göre çalışma yapılarak, mahallinde ... Mahallesi eski 154 parsel yeni 101 ada 21 parselin yeniden tapulama tutanağı tanzim edilmesi, c.-Yapılacak bu çalışma sırasında henüz askı ilanı yapılmadan önce itiraz olur ise itirazların kurulacak Kadastro Komisyonunca değerlendirilmesi ve komisyonca verilecek kararın taraflara tebliği, d. parsele ilişkin olarak askı ilanının yapılması, e.-Askı ilanı süresi geçtikten sonra itiraz vuku bulmasa dahi tutanağın kesinleştirilmeyerek dava dosyası ve tapulama tutanak aslının mahkememize gönderilmesinden ibarettir." gerekçesiyle dava konusu İzmit ili, ... ilçesi ... Mahallesi eski 154 parsel yeni 101 ada 21 parsele ait tapulama tutanak aslının kaybolduğu ve fotokopisinin dahi temininin mümkün olmadığı anlaşılmakla, dava konusu parselin tapulama tutanağının ihyasına, dava dosyasının yeni bir kadastro komisyonu oluşturularak dava konusu parsele ilişkin tapulama tutanağı tanzim edilmesi için kül halinde Kocaeli kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş; hükmün davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince " Somut olayda, davaya konu taşınmaz tapulamaya tabi tutulup yüz ölçümü belirlenip geometrik durumu çıkarılarak tapuya bağlanmış ise de, bir sebeple tapulama işlemleri kesinleştirilip hakkında henüz sicil oluşmamış olup, halen malik hanesi açık bulunmaktadır. Tapu müdürlüğünce taşınmazın davalı olduğu bildirilmiş ise de az yukarıda açıklandığı üzere tapulama mahkemesi kararında bahsi geçen itirazlı parsellerden olmadığı gibi tapulamadan önce mahalli mahkemede davalı olduğuna dair dosya kapsamında bir bilgi de bulunmamaktadır. Ancak bununla beraber tapulama asıl veyahut suretine de ulaşılamamıştır. Eldeki tescil davasının dinlenebilmesi için öncelikle taşınmazın tapulama işleminin kesinleşmesi gerekmektedir. Bu durumda tapulama işlemi kesinleşmeden davanın görülebilme olanağı olmadığına göre, mahkemece, tapulama tutanağının ihyasına, sonrasında ise askı ilana çıkarılmasına ve taşınmazın tapulama öncesinde mahal mahkemesinde davalı olduğuna dair bir bilgi bulunmadığından ötürü ancak kadastro komisyonunca malik tespiti yapılamadığı takdirde malik hanesinin doldurulması amacıyla tapulama işleminin kesinleştirilmemesi ve dava dosyası ile birlikte tapulama dosyasının kadastro mahkemesine gönderilmesine; aksi durumda ise yani kadastro komisyonunca tespit malikinin belirlenmesi ve itirazsız kesinleşmesi durumunda tapulama işleminin kesinleştirilerek tapuya aktarılması işlemlerinin yapılmasına karar verilecek yerde; askı ilan sonrasında dava açılmasa dahi her hal ve şartta tapulama tutanağı kesinleştirilmeyerek tapulama tutanak aslı ve dava dosyasının bir bütün olarak kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak bu durum kararın kaldırılması nedeni teşkil etmemekte olduğu" anlaşıldığından kararın gerekçesi bu yönden düzeltilerek sonucu itibariyle usul ve kanuna uygun karara yönelik davalı vekilinin istinaf başvuruları esastan reddedilmiş ve bu karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.