Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4499 E. 2025/803 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından kullanılan taşınmazın tapu kaydına kullanıcı şerhi konulması talebinin reddi üzerine açılan davada, davacıların taşınmazı 31.12.2011 tarihinden önce kullandıklarının ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazı 31.12.2011 tarihinden önce kullandıklarını ispatlayamadıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1729 E., 2024/522 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/136 E., 2022/144 K.

Taraflar arasındaki kullanıcı şerhi verilmesi istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

2012 yılında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda Antalya ili, Kepez ilçesi, ... (...) Mahallesi çalışma alanında bulunan 25635 ada 1 parsel sayılı 182.00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz; kadastro tutanağının beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu parsel kullanımsızdır. Mevcut İçme ve kullanma suyu tesislerinin yanında yeni ilave edilecek yer altı suyu işletme tesislerinin inşasına, Orman Genel Müdürlüğü'nün ormanları korumak amacıyla yapacakları çalışmalar ile antik kentlerin kalıntılarının açığa çıkarılması amacıyla yapılacak çalışmaların dışında hiç bir amaçla kullanılamayacağı" şerhi yazılarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; çekişmeli 25635 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2004 yılından itibaren atölye ve 2011 yılından beri işyeri olarak müştereken davacılar tarafından kullanıldığı, tüm malzemeleri ve ekipmanının bu atölyede bulunduğu, atölyeye ait elektrik aboneliği, su aboneliği, vergi levhası ve yapı kayıt belgesi bulunduğu, taşınmazın uzun yıllardır davacıların zilyetliğinde olduğu iddiasıyla, dava konusu 25635 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 30.12.2011 tarihinden önceki zamandan beri zilyedinin/ kullanıcısının davacılar olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi istemiyle dava açmışlardır.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... yapılan keşif, keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporları, kadastro tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamı göz önüne alındığında, dava konusu taşınmazın 2011 yılı itibariyle boş olduğu, kullanımsız olduğu, 2012 yılında kısmen kullanılmaya başlandığı, keşif anında görünen yapının son halinin 2017 yılında oluştuğu, dolayısıyla taşınmazın kullanımsız olarak tespitinin yerinde olduğu.." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olup; İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda; "... taşınmazın 31.12.2011 tarihinden önce davacıların kullanımında olduğunun ispatlanamadığı belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı..." açıklanarak davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.