Logo

8. Hukuk Dairesi2024/454 E. 2024/7678 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın dava devam ederken devredilmesi üzerine, 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesindeki usul hükümlerine uyulup uyulmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava devam ederken taşınmazın devredilmesi halinde, 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi uyarınca mahkemenin davacıya seçimlik hakkını hatırlatması ve yeni malike husumet yöneltilmesi için imkan tanıması gerekirken, bu hususun gözetilmemesi ve esas hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/388 E., 2023/875 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Cizre Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/169 E., 2023/24 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı Hazine vekili, Şırnak ili ... ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmasında 139 ada 4 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalı adına tespit gördüğünü ancak taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, davalı yararına zilyetlik şartlarının gerçekleşmediğini belirterek, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı taraf, davanın reddini savunmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve zilyetlik yoluyla edinilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilmediği belirtilerek, davanın kabulüne, Şırnak ili ... ilçesi ... köyü 139 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tespitin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1973 yılında arazi kadastrosu yapılmış ve dava konusu taşınmaz tespit harici bırakılmıştır. 2017 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek 5 inci maddesine göre orman ve arazi kadastro çalışmaları birlikte yapılmıştır.

Kadastro sırasında dava konusu Şırnak ili ... ilçesi ... köyü 139 ada 4 parsel sayılı taşınmaz senetsizden, 8.553,27 m2 yüzölçümü ve tarla vasfı ile davalı adına tespit edilmiştir. Dava konusu taşınmaza ve dava dışı çok sayıda taşınmaza ilişkin şahıslar arasında 2017/272 Esas sayılı dava görülmüş ve yargılama sonunda davanın açılmamış sayılmasına, dava konusu taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, bu karar istinaf edilmeden 06.03.2018 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu 139 ada 4 parsel sayılı taşınmazın eldeki davada davalı olmasına rağmen, hatalı olarak tapu kaydının oluşturulduğu ve TAKBİS üzerinden yapılan sorgulamada bahsi geçen taşınmazın 07.12.2018 tarihinde yapılan satış işlemi ile dava dışı Abdulhakim Başak adına tescil edildiği anlaşılmıştır.

Somut olayda, davanın devamı sırasında çekişmeli taşınmazın davalı tarafından dava dışı Abdulhakim Başak'a devredilmiş olduğu sabit olduğuna göre, İlk Derece Mahkemesince davacı Hazine'ye, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 125 inci maddesi hükmü kapsamındaki seçimlik hakkının hatırlatılması, yeni malike karşı davaya devam edilmek istenmesi halinde, çekişmeli taşınmazı devralan kişiye husumet yöneltmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, Kanunun belirtilen madde hükmü gözardı edilerek esas hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

17.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.