Logo

8. Hukuk Dairesi2024/4575 E. 2024/7283 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapuda tarla vasfıyla kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan ağaçlandırma çalışmaları nedeniyle Hazine adına orman niteliğiyle tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tarla vasfıyla tespit ve tescil edildiği, sonradan yapılan ağaçlandırma çalışmalarının mülkiyetin devrine yol açmayacağı ve gerçek kişiler adına kayıtlı taşınmazı devlet ormanı haline dönüştürmeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/32 E., 2024/790 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/289 E., 2019/50 K.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescil istemine ilişkin davada verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 23.10.2023 tarihli 2021/10948 Esas ve 2023/5388 Karar sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu taşınmazın, 1955 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında, Ağustos 1946 tarihli ve 1 numaralı tapu kaydı nedeniyle ve tarla niteliğiyle ... ... adına tespit ve 12.10.1955 tarihinde tescil edildiği; satış ve intikaller sonucunda dava tarihinde 1/3 payının ... kızı ... ve 2/3 payının ... ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu; yargılama sırasında tamamının davalı ...'e satıldığı; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 1985-1990 yılları arasında karaçam ağaçlandırma çalışması yapıldığı; aynı yerde 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) uyarınca yapılmış orman tahdidi bulunmadığı, tespit dışı alanlarda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek Madde 5 inci maddesi uyarınca yapılan orman kadastro çalışması bulunduğu anlaşılmaktadır.

Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesi ile; Manisa ili Salihli ilçesi ... Mahallesinde bulunan 218 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesine göre yapılan yenileme çalışmaları esnasında davalı taraf adına tescil edildiğini, bu bölgede 1985 – 1990 yılları arasında ağaçlandırma çalışması yapıldığını, aynı şekilde ağaçlandırma çalışması yapıldığı halde özel kişilerin adına tapu tescili yapılan diğer taşınmazların sahipleri aleyhine 1989 tarihinde tapu iptal davaları açıldığını ve orman olarak tescillerine karar verildiğini, dava konusu taşınmazın da aynı nitelikte orman olduğunu belirterek; dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne ve çekişmeli 218 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tesciline dair verilen hükme karşı, davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 09.01.2020 tarihli 2019/859 Esas ve 2020/12 Karar sayılı kararı ile; "verilen kabul kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesine aykırı olarak davalı aleyhine harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesi yönünden kararın düzeltilmesi gerektiği" gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile dava konusu 218 ada 2 parselin tapu kaydının iptaline ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş ve bu kararın, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce; "ağaçlandırma işleminin gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı taşınmazları Devlet Ormanı haline dönüştürmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilerek bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; "çekişmeli taşınmazın 1955 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında eski 1946 tarihli tapu kaydına dayalı olarak tarla vasfı ile gerçek kişi şahıslar adına tespit edilerek tapuya tarla vasfı ile tescil edildiği, bu hali ile arazi kadastrosu gününden önce de gerçek kişiler adına tapulu bir yer olduğu, 1985 yılından sonra tapu sahibi şahısların onayı alınmadan kısmen ağaçlandırıldığı, ağaçlandırma işleminin gerçek kişiler adına tapuda kayıtlı dava konusu taşınmazı Devlet Ormanı haline dönüştürmeyeceği" gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114/(1)-b ve 115/(2) maddeleri uyarınca davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, hükmüne uyulan bozma ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine ve Orman İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazine ve Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.