"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2023/32 E., 2024/38 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Hakkari ili Yüksekova ilçesi Örnekköyü köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 25 ve 37 parsel sayılı 793,12 ve 4.747,79 metrekare yüzölçümdeki taşınmazlar; toprak tevzi çalışmaları neticesinde oluşturulan tapu kayıtları nedeni beyanlar hanesinde ... ve ...'nın işgalinde oldukları belirtilerek Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Hakkari ili Yüksekova ilçesi Örnekköyü köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 25 ve 37 parsel sayılı taşınmazların irsen intikal yoluyla 70 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunduğunu ve lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 üncü ve 46 ncı maddelerinde belirtilen edinme şartlarının gerçekleştiğini ileri sürerek taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile adına tescilini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesinin verdiği önceki karar, Yargıtay tarafından bozulmuş olup, hükmüne uyulan bozma ilamında özetle ; "dosya kapsamına yansıyan bilgi ve belgeler ile özellikle Yargıtay denetiminden geçtikleri anlaşılan ve bir kısmına dava konusu taşınmazlar ile aynı tapu kayıtları uygulanan komşu taşınmazlara ilişkin kesinleşen mahkeme kararları da göz önüne alındığında; çekişmeli taşınmazların evveliyatı itibari zilyetlikle kazanılmalarına engel bir olgunun tespit edilemediğinin anlaşıldığı, öte yandan mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile; eklemeli olarak tespite esas tapu kayıtlarının oluştuğu günden önce iktisaba yeter süre ile zilyetlik olgusu doğrulandığı, yine ziraat mühendisi bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazların tarım arazisi oldukları bildirildiğine göre, davacı ... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 46 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; bozma ilamına uyarak bozma içeriğinde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılıp mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve Kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.