"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/44 E., 2024/198 K.
DAVA TARİHİ : 12.01.2012
KARAR : Davanın kabulüne
TEMYİZ EDENLER : Davalılar Hazine vekili ve Orman İdaresi vekili
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili, davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesi Akçalı Mahallesi sınırları içerisindeki dava konusu yerin, 1962 yılında yapılan tapulama sırasında "taşlık-çalılık olarak" niteliğiyle tespit dışı bırakıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun) 22-a maddesi gereğince yapılan yenileme çalışmalarının 2014 yılında kesinleştiği, 3083 sayılı Kanun kapsamında yapılan toplulaştırma çalışmalarının 08.01.2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillinin Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesi Akçalı köyü (Mahallesinde) sınırlarını bildirdiği iki adet gayrimenkulü 50 yılı aşkın süredir meyve ağacı dikmek ve ev yapmak suretiyle müvekkilinin zilyetliğinde olduğunu bildirerek davalarının kabulü ile dava konusu taşınmazların müvekkili adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Mahkemece, davanın kabulü ile 09.07.2012 tarihli krokide (A) ile işaretli 7322 m² ve (B) ile işaretli 1341 m² taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 08.10.2013 tarihli ve 2013/4752 Esas, 2013/8923 Karar sayılı kararı bozma ilamında özetle; “...Kadastro Kanunu'nun 17 nci maddesi gereğince orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten, davanın açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ve dava tarihinden 15-20 yıl önce çekilen hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerektiği...” gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda: davanın kabulü ile 20.10.2014 tarihli krokide (A) ile işaretli 7322 m² ve (B) ile işaretli 1341 m² taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 02.03.2016 tarihli 2015/11087 Esas, 2016/2649 Karar sayılı ilamı ile "...Dava konusu Akçalı köyünde bulunan taşınmazın, Beyoğlu köyü orman kadastro alanında mı yoksa Akçalı köyü orman kadastro alanında mı kaldığının, Beyoğlu köyünde yapılan orman kadastro çalışmalarının Akçalı köyünde de ilân edilip edilmediğinin Orman İdaresinden sorularak alınacak cevabî yazılar dosya getirtildikten sonra; dava dosyasının, raporları hükme dayanak yapılan orman ve fen bilirkişilerine verilerek, Yakaören ve Gelincik köylerine ait kesinleşmiş orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 5 ya da 6 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde ve her 2 köyün orman kadastro haritaları ile kadastro paftaları dava konusu taşınmazı gösterecek şekilde kenarlaştırılarak dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle müşterek imzalı, krokili açıklayıcı ek rapor düzenlettirilip bu dosyaya konulması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 433/3 üncü ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203 üncü maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerektiği..." gerekçesiyle geri çevrilmiş, istenen evraklar dosya arasına alındıktan sonra dosya bilirkişiye gönderilerek fen bilirkişisi ... Cücük ve Orman Bilirkişisi Yunus Şahan'ın dava konusu taşınmazın Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesi Beyoğlu ve Akçalı mahalleleri sınırları içerisinde bulunduğunu belirtir, Yargıtayın aradığı koşullarda düzenledikleri krokili açıklayıcı ek rapor rapor dosya arasına alınmıştır. Yine dosya dizi pusulasına bağlanmak suretiyle yeniden Yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 15.05.2017 tarihli 2016/11446 Esas, 2017/4351 Karar sayılı ilamı ile; "...6360 sayılı Kanun gereğince köy tüzel kişiliği ortadan kalkmış ve Türkoğlu ilçesinin Mahallesi haline gelmiştir. Taraf sıfatı kalmayan köyün yerine katıldığı ilçenin belediyesi olan Türkoğlu Belediyesinin ve Büyükşehir sınırlarının il mülki sınırı haline gelmesi nedeniyle Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin ilgili kamu tüzel kişisi sıfatıyla davada taraf olarak yer alması gerekli olacağından, 6360 sayılı Kanun'un Geçici 1 inci maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince işlem yapılması..." gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, fen bilirkişisinin 20.10.2014 tarihli raporunda (A) ile gösterilen 7.322,14 m2 ve (B) ile gösterilen 1.341,77 m2 yüzölçümündeki bölümlerin davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.11.2022 tarihli ve 2022/1915 Esas, 2022/8736 Karar sayılı ilamında; "...Mahkemece çekişmeli (A) ve (B) bölümlerinin Türkoğlu İlçesi Akçalı Mahallesi sınırları içinde ve tescil harici alanda kaldıkları gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de haricen yapılan inceleme neticesinde (A) harfi ile gösterilen taşınmazın bir kısmının, (B) harfi ile gösterilen taşınmazın ise tamamının Sarılar köyü çalışma alanı içinde ve 697 ada 59 parsel sayılı taşınmaz sınırları içinde kaldıkları anlaşılmakla, gerek dosya içindeki bilgi ve belgelerden gerekse bilirkişi raporlarında bu hususdan hiç bahsedilmediği gibi geri çevirme kararı sonrası da bu eksikliğin giderilmediği dolayısıyla tescil harici olduğu belirtilen taşınmazların tapulu olup olmadıkları ya da dava sırasında bir kadastro çalışması yapıldığı için mi ada parsel numarası aldıkları anlaşılamamıştır. O halde Mahkemece tapulu taşınmaz bölümü yönünden davanın tapu iptali ve tescili davası olarak görülmesi gerektiği gözardı edilmemelidir. Ayrıca şayet dava sırasında yeni bir kadastro çalışması yapılmış ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26 ncı maddesi gereğince Kadastro Mahkemesinin görevinin her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı ve yine aynı Kanun'un 27 nci maddesinde yer alana yerel hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği, bu nedenle mahkemece tutanak düzenlenen taşınmaz hakkında görevli mahkemenin Kadastro Mahkemesi olacağı yönündeki hükümler göz önüne alınmai gerektiği..." gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama sonunda; "...bozma ilamında belirtilen eksikliklerin giderildiği..." gerekçesiyle davanın kabulü ile Kahramanmaraş ili Türkoğlu ilçesi Beyoğlu (Sarılar) Mahallesi 697 ada 59 nolu parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 21.08.2023 tarihli raporunda Ek-1 krokide (a1) harfi ile gösterilen 2577,96 m²lik kısmının ve Ek-1 krokide (B) harfi ile gösterilen 1341,77 m²lik kısmının ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile son parsel numarasından sonraki parsel numarası verilmek suretiyle "Bahçe vasfıyla" davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişinin 21.08.2023 tarihli raporunda Ek-1 krokide (A) harfi ile gösterilen 4744,18 m² yüzölçümüne tescil harici taşınmazın aynı mevkideki son parsel numarasından sonra numara verilmek üzere "Ev ve Bahçesi" vasfıyla davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekilince temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,
Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
03.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.