Logo

8. Hukuk Dairesi2024/522 E. 2024/886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacılar adına tescil kararı verilen parseller dışında kalan kısım hakkında hüküm kurulmaması ve kesinleşmemiş başka bir parselin akıbetine karar verilmemesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro hakiminin taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurması gerektiği ve mevcut dosyada bulunan, davalı olduğu anlaşılan başka bir parselin kesinleşmemiş kadastro tutanağının akıbetinin de kararda belirtilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

KARAR : Davanın kabulüne

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürü tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında, .... Köyünde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı 28.934.555,59 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Hazine adına orman niteliği ile tespit edilmiştir.

Davacı ..., 29.02.2012 havale tarihli dilekçesi ile Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada; .... Köyünde 5304 sayılı Kadastro Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla (5304 sayılı Kanun) değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında 170 ada 15 parsel sayılı taşınmazın üst tarafında bulunan evinin yanlışlıkla 101 ada 1 nolu orman parseli içinde kaldığını ileri sürerek, taşınmazın adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kadastro tutanağının kesinleşmesinden önce açıldığı ve halen de tutanağın kesinleşmediği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilerek dava dosyası kadastro mahkemesine gönderilmiş ve yargılama sırasında müdahil davacı ..., 21.10.2014 tarihli dilekçesi ile davaya katılmıştır.

Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.

İlk Derece (Kadastro) Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen, davanın kabulüne, fen bilirkişilerinin birlikte hazırladıkları rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 467,74 m2’lik alana ilişkin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın 1 katlı ahşap ev ve bahçe niteliğiyle davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (B) harfi ile gösterilen 809,29 m²'lik alana ilişkin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın bahçe niteliği ile dahili davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin ilk karar, davalı ... İdaresi vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesi’nin 28.01.2016 tarihli ve 2015/4349 Esas, 2016/1089 Karar sayılı ilamıyla; " Orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilen çekişmeli taşınmazın belli bölümlerine ilişkin olarak açılan kadastro tespitine itiraz davalarında, davalı sıfatının Orman İdaresi ile birlikte Hazineye ait olduğu açıklanarak, husumetin Hazineye de yöneltilmesi ve çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümünün adına tescili amacıyla müdahale talebinde bulunan ... tarafından asli müdahil harcı yatırıldığına dair belgenin dosya arasına alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gereklerine değinilerek bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda; " Dava konusu edilen yerlerin orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacı ile müdahil davacı adına zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu " gerekçesiyle, davanın kabulüne, fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen .... Köyü 101 ada 1 nolu orman parseli içerisinde yer alan 467,74 m2' lik alana ilişkin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın 1 katlı ahşap ev ve bahçe niteliği ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen ...Köyü 101 ada 1 nolu orman parseli içerisinde yer alan 809,29 m2'lik alana ilişkin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın bahçe niteliği ile dahili davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürü tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 30.10.2018 tarihli ve 2016/10881 Esas, 2018/6887 Karar sayılı ilamıyla; " Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davacı ve asli müdahilin Artvin ili, Borçka ilçesi, Maral Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın üzerinde hak iddia ettikleri bölümlere ilişkin tespitin iptali ile davacılar adına tesciline karar verildiği, fakat taşınmazın geriye kalan kısmı konusunda da hüküm kurulması gerekirken bu alan ile ilgili hüküm kurulmamasının isabetsiz olduğu, zira 3402 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi gereğince, kadastro hakimi çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında doğru, açık ve infazı kabil hüküm kurmak zorunda olduğu, ayrıca karar tarihinden sonra, 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un (7139 sayılı Kanun) 33 üncü maddesi ile Orman Genel Müdürlüğünün harçtan muaf hale geldiği, Orman İdaresi aleyhine harca hükmedilmesinin de hatalı olduğu" belirtilerek bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda; "Dava konusu edilen yerlerin orman sayılan yerlerden olmadığı ve davacı ile müdahil davacı adına zilyetlikle kazanım koşulları oluştuğu" gerekçesiyle, fen bilirkişilerinin birlikte hazırladıkları rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 101 ada 1 nolu orman parseli içerisinde yer alan 467,74 m2'lik alana ilişkin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın 1 katlı ahşap ev ve bahçe niteliği ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 101 ada 1 nolu orman parseli içerisinde yer alan 809,29 m2'lik alana ilişkin kadastro tespitinin iptaline, taşınmazın bahçe niteliği ile dahili davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 101 ada 1 nolu orman parseli içerisinde yer alan (A) ve (B) harfi ile gösterilen yer dışında kalan yerlerin kadastro tespiti gibi orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürü tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanun'un 5304 sayılı Kanunla değişik 4 üncü maddesi hükümlerine göre yapılıp 25.08.2011- 23.09.2011 tarihleri arasında ilan edilen orman ve 13.01.2012-13.02.2012 tarihleri arasında ilan edilen arazi kadastrosu bulunmaktadır.

1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürünün aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Ancak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 1 inci maddesi uyarınca kadastro hakimi doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermek zorundadır.

Bu doğrultuda; İlk Derece Mahkemesince, davalı olduğu değerlendirilerek tutanak aslı dosya arasına alınan ve halen dosya arasında bulunan, yine Takbis'te yapılan araştırmaya göre de halen malik hanesi davalı olarak görünen Artvin ili Borçka ilçesi Maral Köyü 170 ada 15 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının olağan usûllere göre kesinleştirilmek üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi isabetsiz olmuştur.

Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürünün sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

Davalı ... İdaresi vekili ile davalı Hazineyi temsilen Mal Müdürünün, temyiz itirazlarının yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının 3 numaralı bendinden sonra gelmek üzere "Artvin ili Borçka ilçesi Maral Köyü 170 ada 15 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının olağan usullere göre kesinleştirilmek üzere Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesine " cümlesinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.