"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/571 E., 2024/896 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çankırı Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2021/44 E., 2023/7 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında, Ilgaz ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında ve tapuda ... adına kayıtlı bulunan eski 22 ada 22 parsel sayılı 2438 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 588 ada 12 parsel numarasıyla komisyon kararı uyarınca 2.334,56 m2 yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 22 ada 21 parsel sayılı 2637 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise, 588 ada 13 parsel numarasıyla komisyon kararı uyarınca 2.575,44 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı ... dava dilekçesinde; uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait Ilgaz ilçesi ... Mahallesi eski 22 ada 22 yeni 588 ada 12 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve bu eksikliğin 588 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığını ileri sürerek, eski ... getirilmesini taep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; "... uygulama kadastrosunda belirlenen sınırların 1951, 1977, 1990, 2008 tarihli hava fotoğraflarındaki sınırlar ile uyumlu olduğu, 1987 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmalarında bu iki taşınmazın müşterek sınırlarında sınırlandırma hatası yapıldığı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesine göre yapılan sınırlandırmanın doğru olduğu ..." gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu 588 ada 12 parsel ve 588 ada 13 parsel sayılı taşınmazların güncelleme tutanağı gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353/(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, uygulama kadastrosunda belirlenen sınırların 1951, 1977, 1990 ve 2008 tarihli hava fotoğraflarındaki sınırlar ile uyumlu olduğu, 1987 yılında yapılan tesis kadastrosu çalışmalarında bu iki taşınmazın müşterek sınırlarında sınırlandırma hatası yapıldığı kabul edilmek suretiyle, davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı bulunan eski 22 ada 22 yeni 588 ada 12 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığını, eksikliğin komşu parselde kaldığını ileri sürerek, komşu eski 22 ada 21 yeni 588 ada 13 parsel sayılı taşınmaz hakkında dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesince mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişilerin, dava konusu taşınmazların arasındaki sınırı bilmediklerini beyan ettikleri ve dosya arasında bulunan belgelerden, dava konusu taşınmazların tesis kadastrosunun 1987 yılında yapıldığı ve tesis kadastrosu sırasında düzenlenen ölçü krokisinde taşınmazlar arasında sabit bir sınırın gösterilmediği ve bilirkişi raporunda da tesis kadastrosuna ait teknik belgelerde bir hatanın mevcudiyetinden söz edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşınmazlar arasındaki ara sınırın, geçerli sınır tipine uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Taşınmazların ada ve parsel bazında tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasının çakıştırılmış durumunu gösteren haritalar incelendiğinde, 20.10.2022 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli (1) nolu krokide, 588 ada 13 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 45,25 metrekarelik bölümünün, tesis kadastrosu sırasında davacı adına kayıtlı 588 ada 12 parsel sayılı taşınmazın sınırları dahilinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı, uygulama kadastrosu ile eldeki mevcut tesis kadastrosu paftasından hareketle yeni pafta oluşturulacağı, tesis kadastrosu sırasında dava konusu 588 ada 12 ve 588 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar arasında sabit kabul edilebilecek her hangi bir sınırın bulunmadığı, buna göre, eldeki davada, davacıya ait 588 ada 12 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait 588 ada 13 parselle tesis kadastrosu sonucu oluşan sınırından ayrılmayı gerektiren bir durumun bulunmadığı ve teknik belgelerde de bir hata bulunmadığından tesis kadastrosundaki sınırların dikkate alınması gerektiği gözetilerek, dava konusu 588 ada 13 parsel sayılı taşınmazın, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, dava konusu taşınmazların yüzölçümleri komisyon kararı ile yeniden belirlendiği halde, hüküm yerinde komisyon kararına atıf yapılmaksızın, taşınmazların güncelleme tutanağı gibi tescillerine şeklinde karar verilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturulması dahi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
S O N U Ç : Yukarıda belirtilen nedenlerle;
Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile istinaf başvurusunun esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 06.06.2024 tarihli ve 2023/571 Esas, 2024/896 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun)
371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.