Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5326 E. 2025/1526 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, daha önceki bir kadastro davasında vekilinin bulunmasına rağmen kendisine tebligat yapılmadığı, tanıklarının dinlenmediği ve parsel numarasında hata olduğu iddialarıyla yargılamanın iadesini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ileri sürdüğü sebeplerin yargılamanın iadesi sebepleri arasında yer almaması ve bu iddiaların kanun yolu incelemesine konu edilebilecek nitelikte olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesinin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1026 E., 2024/778 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kocaeli Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2021/229 E., 2022/36 K.

Taraflar arasındaki davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Kocaeli Kadastro Mahkemesinin 2001/2 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamada, Yargıtay bozması öncesinde verilen 1989/210 Esas, 1996/138 Karar sayılı hükmünde dosyada davacının vekili olmasına rağmen, tebligatın asile tebliğ edildiğini, davacı yönünden kararı temyiz etmemesi gerekçesiyle kurulduğunu, bu sebeple yapılan kesinleştirme işleminin hukuka aykırı olduğunu, yine dosyada davacı vekili tarafından sunulan tanık listesine binaen tanıklar dinlenmesine rağmen, hükümde davacının tanık deliline dayanmadığından bahsedildiğini, taşınmazın parsel numarasında yanılgıya düşüldüğünü ileri sürerek, Kocaeli Kadastro Mahkemesinin 1989/210 Esas, 1996/138 Karar ve 2001/2 Esas, 2014/118 Karar sayılı kararlarının davacı yönünden kaldırılarak, bildirilen tanıkların dinlenilmesine ve dava konusu 48 ada 18 parselin Hazine adına olan tespitinin kaldırılarak taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...kanun koyucu yargılamanın iadesi sebeplerini tahdidi olarak belirlemiştir. Somut olayda davacı yargılamanın iadesi sebepleri olarak vekil yerine asile tebliğ yapılması, tanık bildirilmesine rağmen hükümde tanık deliline başvurulmadığının belirtilmesi ve dava konusu parsel numarasında yanılgıya düşülmesi olarak göstermiştir. Anılan yasa metnine göre davacının iddia ettiği sebeplerden hiçbiri yargılamanın iadesi sebebi oluşturmamaktadır. Esasen davacının ileri sürdüğü sebepler ancak kanun yolu incelemesine konu edilebilir. Zaten davacı tarafından dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtaya gönderilmesi istemli işleme alınan dilekçesi olduğu gibi kanun yararına bozma istemli dilekçesinin de olduğu ve bu doğrultuda mahkememizin 2001/2 Esas, 2014/118 Karar sayılı dosyasının Tapu Müdürlüğünden temin edilerek Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Tüm bu nedenlerden dolayı davacının yargılamanın iadesi talebinin yerinde olmadığı.." gerekçesiyle, davacının yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve işbu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

S O N U Ç : Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

427,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 187,80 TL'nin temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.