Logo

8. Hukuk Dairesi2024/5377 E. 2024/6461 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir orman kadastrosu davasına ilişkin hükmün, kadastro ölçüm tekniklerindeki değişiklikler nedeniyle tapu kaydının iptali ve tescili işlemlerinde tereddütlere yol açması sebebiyle tavzih edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 304. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, yorumlanmasına veya tamamlanmasına ihtiyaç duyulmadığı, hükmün uygulanmasındaki tereddütlerin teknik bir mesele olup tavzih yoluyla çözülemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin tavzih talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2008/67 E., 2009/91 K.

KARAR : Tavzih talebinin reddine

Taraflar arasındaki kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin davada verilen ve kesinleşen hükmün tavzih edilmesinin istenilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2024 Ek kararıyla, tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen ek karar davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Çekişmeli ... ili ... ilçesi ... Beldesi 92 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Orman Kanunu (6831 sayılı Kanun) gereğince orman kadastrosu yapılmış, 07.03.2007 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu 1975 yılında yapılmış, taşınmaz hali arazi niteliği ile Hazinenin de muvafakati ile davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu ... ili ... ilçesi ... Beldesinde 1975 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın 92 ada 3 parsel sayısı altında davalı ... adına tapuya tescil edildiğini, daha sonra dava konusu taşınmazın da içerisinde bulunduğu ... Beldesinde 82 nolu Orman Kadastro Komisyonu Başkanlığınca orman kadastro çalışmalarının başlatıldığını, bu çalışmaların tamamlanarak 07.03.2007 tarihinde askıya çıkartıldığını ve 6 aylık askı ilan süresinin 07.09.2007 tarihinde sona erdiğini, askı ilan süresi içerisinde herhangi bir itiraz söz konusu olmadığından orman kadastro tespit işleminin kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının da orman vasfı ile tespit gördüğünü ve orman kadastro çalışmalarının bu şekilde kesinleştiğini, dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğim oranı, komşuluk durumları ve bitki türleri açısından orman vasfında olduğunu, taşınmazın arazi yapısı, amenajman planı haritasındaki durumu ve fiili durumu itibarı ile orman sayılan yerlerden olduğunu, 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda oluşturulan tapu kaydının şerhler hanesinde ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 850.000,00 TL bedelli alacak kaydı ile ... İcra Müdürlüğünün 7653,75 TL bedelli alacak kaydı haciz şerhi bulunduğunu, izah edilen nedenler ile davanın kabulü ile 92 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapusunun kesinleşen orman kadastro çalışmalarında orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının iptali ile dava konusu taşınmazın orman tahdit sınırları içerisinde kalan kısmının orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline, orman niteliğindeki taşınmazın kaydına şerh, haciz konulamayacağından tapu kaydının beyanlar ve şerhler hanesinde bulunan haciz şerh ve diğer tüm takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin 15.07.2009 tarihli ve 2008/67 Esas, 2009/91 Karar sayılı kararı ile, 1975 yılında yapılan arazi kadastro çalışmaları sonucunda dava konusu taşınmazın 92 ada 3 parsel sayısı altında hali arazi vasfıyla davalı ... adına tapuya tescil edildiği, taşınmazın bulunduğu ... Beldesinde 2007 yılında 82 nolu Orman Kadastro Komisyonu Başkanlığınca orman kadastro çalışmalarının başlatıldığı, bu çalışmaların tamamlanarak 07.03.2007 tarihinde askıya çıkartıldığı ve 6 aylık askı ilan süresinin 07.09.2007 tarihinde sona erdiği, askı ilan süresi içerisinde herhangi bir itiraz söz konusu olmadığından orman kadastro tespit işleminin kesinleştiği, yönetimince hazırlanmış orman bilirkişi raporuna göre taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, orman sayılan yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılamayacağı, kesinleşmiş orman kadastrosu bulunan yerlerde, bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesinleşmiş tahdit haritasının o yere uygulanması suretiyle belirleneceği, fen bilirkişi marifetiyle kesinleşen orman kadastrosunun uygulanmasında krokide (P) harfiyle gösterilen kısmın orman tahdit alanı içerisinde kaldığının belirlendiği, bu haliyle fen bilirkişisinin krokisinde (P) harfiyle gösterilen kısmın orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, ... ili ... ilçesi ... Mahallesi ... mevki 92 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile, 22.06.2009 tarihli fen bilirkişisi raporunun ekindeki krokide, (P) harfi ile gösterilen 96999.37 m2'lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına 92 ada 3 parsel numarası altında tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydının beyanlar ve şerhler hanesinde bulunan tüm haciz şerh ve diğer takyidatların kaldırılmasına, dava dışı 22.06.2009 tarihli fen bilirkişisi raporunun ekindeki krokide (R) harfi ile gösterilen 8063.82 m2, (S) harfi ile gösterilen 163.94 m2., (T) harfi ile gösterilen 1284.45m2 ve (Ü) harfi ile gösterilen 5346.42 m2 miktarındaki kısımların hali arazi vasfı ile 92 adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle tapu kayıt maliki ... Belediyesi Başkanlığı adına tapuya kayıt ve tesciline, önceki 92 ada 3 Parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan takyidatların 92 adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle oluşturulacak tapu kayıtlarına aynen işlenmesine karar verilmiştir.

4. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karara karşı ... ve ... Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.

5. Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 06.07.2010 tarihli ve 2010/6416 Esas, 2010/9665 Karar sayılı ilamı ile; dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmazın daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde arazi kadastro ekipleri bu durumu gözönünde bulundurmadan hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulduğu, 766 sayılı Kanun'un 46/2 ve 3402 sayılı Kanun'un 22/1 inci maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026 ncı maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023 üncü (E.M.Y.931 - İsviçre M.Y.974) maddesindeki "iyi niyetle edinme" kuralının da uygulanamayacağı, davalının taşınmazın niteliğini görmeden satın almasının hayatın olağan akışına ve yaşam kurallarına uygun olmayacağından, tapuya güven ve iyi niyet kurallarından faydalanamayacağı, davalı taşınmazı satın almışsa, ödediği bedeli, sebepsiz zenginleşme kurallarına göre bu yeri kendisine satanlardan geri alabileceği belirlenerek kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle ... ve ... Sosyal Güvenlik Kurumunun temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiş, karar 21.09.2010 tarihi itibariyle kesinleşmiştir.

6. Hükmün kesinleşmesinden sonra, davacı ... İdaresi vekili 29.03.2023 tarihli dilekçesi ile; Kararın infazı bakımından Kadastro Müdürlüğüne başvurulduğunu, bu talep üzerine ... Kadastro Müdürlüğünce 8258855 sayılı yazı ile verilen cevapta (R) harfi ile belirtilen kısmın ifraz işleminde ifrazı belirtilen ayırıcı nokta ve koordinat verisinin bulunmadığı, dolayısı ile (R) harfli alanın ifrazının mümkün olmadığını, (P) ve (R) harfi ile gösterilen alanlar toplamının 105063.19 m2 iken rapor eki koordinatları ile oluşturulduğunda alanlar toplamının 105467,76 m2 geldiğini, (R) harfi ile belirtilen parselin koordinat çizelgesinde, krokisinde olması gereken 89 numaralı nokta 78 ile 90 arası hatta gösterilemediğini, mahkeme kararında bahsi geçen ... Mahallesi 92 ada 3 parsel sayılı 111858.00 m2'lik taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Ek-1 çalışması kapsamında ... Mahallesi 139 ada 37 parsel numarası ile 111713.99 m2 yüzölçümlü taşınmaz olarak tescil edildiğini, koordinat sistemi Mevzii (Yerel) koordinattan Itrf96 (2005 Epok) koordinat sistemine dönüştürüldüğünü ve rapor ekinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini, mahkeme kararında bahsi geçen (P) harfi ile gösterilen 96999,37 m2 lik kısmın Orman vasfı ile Hazine adına 92 ada 3 parsel, (R) harfi ile gösterilen 8063,82 m2, (S) harfi ile gösterilen 163,94 m2, (T) harfi ile gösterilen 1284,45 m2 ve (Ü) harfi ile gösterilen 5346.42 m2 miktarındaki kısımların Hali Arazi vasfı ile 92 adanın son parsel numaraları verilmek suretiyle tapu kayıt maliki ... Belediyesi Başkanlığı adına tapuya kayıt ve tescil işleminin, 30.07.2021 tarihli 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-1 çalışması kapsamında kadastro ve tapu bilgileri değişip eski kayıtlar kapatıldığından tavzih kararı gerektiğinin bildirildiğini, izah edilen nedenlerle ... Kadastro Müdürlüğünün 8258855 sayılı yazısında belirtilen hususlarla ilgili olarak kararın infaza elverişli hale gelmesi amacıyla mahkemece ek bilirkişi raporu alınmak suretiyle gerekçeli kararın tapu iptal ve tescile ilişkin hüküm kısmının tavzihi yönünde karar verilmesini istemiştir.

II. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2024 tarihli ek kararıyla; bilirkişi ... tarafından düzenlenen 12.02.2024 tarihli bilirkişi raporundan, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yenileme çalışması yapıldığı ve Eskipazar Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.07.2009 tarih ve 2008/67 Esas 2008/91 Karar sayılı kararında belirlenen taşınmazların alan ölçülerinde farklılık oluştuğunun anlaşıldığı, 6100 sayılı 304 maddesi uyarınca tavzih kararı verilmesinin anılan hükme aykırılık teşkil edeceği gerekçesiyle davalı tarafın hükmün tavzihi talebinin Reddine karar verilmiştir.

III. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2024 tarihli ek kararına karşı, tavzih talep eden davacı ... İdaresi vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Tavzih talep eden davacı ... İdaresi vekili temyiz dilekçesinde; mahkemece yapılan yargılama sonrasında davanın kabulüne karar verildiğini, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, kararın infazı bakımından Karabük Kadastro Müdürlüğüne başvurulduğunu, Karabük Kadastro Müdürlüğünce verilen cevabi yazıda bahse konu ifraz ve tescil işleminin yapılabilmesi için bir kısım ölçümlemelere ihtiyaç duyulduğu ve tavzih kararı alınması gerektiğinin bildirdiğini, bunun üzerine ifraz ve tescil işlemlerinin sağlanabilmesi tavzih talebinde bulunulduğunu, tavzih talebi sonrası mahkemece bilirkişi raporu aldırıldığını ve neticede talebin reddine karar verildiği, dosya kapsamı, resmi kurum yazısı ve bilirkişi raporu incelendiğinde yapılan işlemin kanunda yasaklanan "daraltma ya da genişletme" niteliğinde olmadığını, kararın kesinleşmesinden sonra yapılan teknik incelemelerde ölçüm tekniklerindeki değişimler nedeniyle ortada ölçüm tekniğinden kaynaklı yeni bir durum olduğunu, bunun düzeltilmesinin teknik bir mesele olduğunu, aksi halde ifraz ve tescil işleminin yapılamayacağını, bu sorunun hukuken çözümünün ancak tavzih yoluyla mümkün olacağını, Kadastro Müdürlüğünce verilen yazıda da mahkemece verilen kararın icrasında tereddüt yaşandığı ve bu haliyle infazın ancak verilecek tavzih kararı ile yapılabileceğinin belirtildiğini, İlk Derece Mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu açıklayarak, 01.07.2024 tarihli ek karara karşı temyiz taleplerinin kabulü ile ek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tavzih isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 304, 305 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen 01.07.2024 tarihli ek Karar usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

IV. KARAR

Davacının temyiz talebinin reddine, İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2024 tarihli Ek kararın ONANMASINA,

7139 sayılı Kanun'un 33 üncü maddesi uyarınca Orman İdaresinden harç alınmasına yer olmadığına,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.