"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1262 E., 2024/666 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/223 E., 2022/421 K.
Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı ... yönünden davanın kabulüne, davacı ... yönünden açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Uygulama kadastrosu sırasında ... ilçesi ... mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacılar ... ve ... adlarına kayıtlı bulunan eski 375 parsel sayılı ve 4.620 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 283 ada 3 parsel numarasıyla ve 4.729,18 m² yüzölçümlü olarak; davalılar ... ve müşterekleri adlarına tapuda kayıtlı bulunan eski 355 parsel sayılı ve 671 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 283 ada 2 parsel numarasıyla ve 1.075,13 m² yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacılar, dava konusu taşınmazların sınırında bulunan ve yarısı kendilerine ait taşınmaz üzerinde, yarısı ise davalılara ait taşınmaz üzerinde kalacak şekilde bir adet hanelerinin bulunduğunu, paftaların yenilenmesi sırasında bu hanenin haritada gösterildiğini ancak paftaya işlenmediğini, sözkonusu hanenin yarısının kendilerine ait taşınmaz üzerinde, yarısının ise davalılara ait taşınmaz üzerinde olacak şekilde paftaya işlenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
İlk Derece Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2020/185 Esas, 2021/86 Karar sayılı kararı ile, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 25.05.2022 tarihli ve 2022/154 Esas, 2022/639 Karar sayılı kararıyla, "yapılan araştırma ve incelemenin karar vermek için yeterli olmadığı açıklanarak; öncelikle hakimin davayı aydınlatma görevi kapsamında davacı tarafa süre verilerek sadece evin kadastro paftasında gösterilmesinin mi talep edildiği yoksa iki taşınmaz arasındaki sınırın uygulama kadastrosunda hatalı belirlendiğinden bahisle sınırın tesis kadastrosuna uygun şekilde düzeltilmesinin mi talep edildiğinin açıklattırılması, açıklanan bilgi, belge, tutanak, harita ve fotoğraflardan eksik olanların dosya arasına getirtilmesi, özellikle tesis kadastrosunun yapıldığı tarihlere yakın tarihli tüm hava fotoğraflarının temin edilmesi, daha sonra da 26.03.2021 tarihli keşifte görev yapan harita bilirkişilerine dosyada mevcut hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak belirtilen hususlarda ek rapor aldırılması, ayrıca davaya konu evin hava fotoğraflarında gözüküp gözükmediğinin tespit edilmesine çalışılması, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yeniden bir karar verilmesi" gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması suretiyle dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin iade kararı sonrası yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, "Davacı ...'nın Mahkememizin huzurundaki beyanında; talebinin B harfi ile gösterilen yapının ve arsasının 283 ada 3 parsele ilavesi ile adımıza tescili ve B ile gösterilen yapı kısmının 283 ada 3 parsel maliklerine ait olduğunun tespit edilmesini istediğini, bu husus tesis kadastrosu ile yenileme kadastrosu arasındaki uyuşmazlıktan kaynaklanmış ise sınırın tesis kadastrosuna göre düzeltilmesini ancak neticede sadece yapı ve arsasının adımıza ait taşınmaza eklenmesi için gereken kısım kadarıyla davalı parselden iptalini talep ettiğini, bu kısımdan fazlasına yönelik talebinin olmadığını, ek-2 krokideki B ve D ile gösterilen kısıma yönelik talebinin olduğunu, diğer C harfi ile gösterilen kısma yönelik talebinin olmadığını, davacılardan ...'nın da bu beyana aynen katıldığını beyan ettiğini, tanık ve mahalli bilirkişilerin ortak beyanı ve keşfi denetlemeye elverişli şekilde sunulduğu anlaşılan fen bilirkişi raporlarından anlaşıldığı üzere taşınmazlar arasındaki sınırın eskiden beri aynı olduğu, keşif mahallinde tanık ve mahalli bilirkişilerce gösterilen sınırın fen bilirkişi raporunda çizildiği, krokide kırmızı kesik çizgiler ile gösterilen bu sınırın ilk tesis kadastrosu sınırı olduğu, buna göre davacının iddia ettiği ve gerek tanık gerekse fen raporu ile de doğrulandığı üzere dava konusu 283 ada 2 ve 3 parseller arasındaki yapının yarısının bir parselde diğer yarısının öteki parselde kaldığı ancak ilk tesis kadastrosu yapılırken bu evin paftada gösterilmediği gibi uygulama kadastrosu sırasında da evin bulunduğu arazi de dahil olmak üzere bir kısım alanın (krokide B, C ve D harfi ile gösterilen toplam 207,42 m²' lik alan) davalı parsel sınırları içinde bırakıldığının anlaşıldığı, fen bilirkişisince tesis kadastrosuna göre olması gereken sınır 19.10.2022 havale tarihli raporun ek-2 krokisinde gösterilmekle beraber davacının talebinin uygulama kadastrosu ile hataen davalı parselde bırakılan yalnızca 94 m²'lik kısma yönelik olduğu gözetilerek fen bilirkişisinin davacının talebini dikkate alarak tanzim etmiş olduğu ek-1 krokisindeki sınır dikkate alınmış ve neticede taleple bağlı kalınarak karar verildiği, Mahkememizin kaldırma kararından önceki ilk kararında ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, iş bu karara karşı adı geçen davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmadığı, dolayısıyla davacı ... ... hakkında verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği ve davalı taraf lehine usuli müktesep hak oluştuğu gözetilerek bu davacı yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle; davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile; dava konusu 283 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ...'nın 19.10.2022 tarihli raporu ve ek-1 krokisinde sarı renk ile boyalı (A) harfi ile işaretli olarak gösterilen toplamda 94,00 m²'lik kısmının davalılar adına olan tapu kaydının iptaline, aynı yerde 283 ada 3 parsele ilave edilerek "2 katlı kagir ev ve tarla " cinsi ile mevcut tapu kaydındaki hisse oranlarına göre tesciline, ayrıca bu alan içerisinde kalan ve fen bilirkişinin ek-2 raporunda (B) harfi ile işaretli olarak gösterilen 48,99 m²'lik yapı kısmının(kısmi bodrum ve zemin kattan ibaret 2 katlı kagir yapı) parselin kadastro paftasında gösterilmesine, davacı ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hükmün, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf talepleri esastan reddedilmiş ve iş bu karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
615,40 TL maktu harcın temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.