"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2019/2 E., 2021/26 K.
KARAR : Red, kabul
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın asıl dava yönüyle reddine, birleşen davacı Hazinenin davası yönüyle kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 30.11.2023 tarihli ve 2023/495 Esas, 2023/6255 Karar sayılı ilamı ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Birleşen dosya davacısı Hazine vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında Antalya ili Kaş ilçesi ... köyü çalışma alanında bulunan temyize ve karar düzeltmeye konu konu 164 ada 15 parsel sayılı 5.859,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazların kendi murisleri ...'den kaldığını, mirasçılardan birinin yaptığı satışın geçerli olmadığını öne sürerek taşınmazların adlarına tescili istemiyle, davacı Hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu öne sürerek taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece dava dosyalarının birleştirilerek yapılan yargılama sonunda 31.01.2014 tarihli karar ile; asıl davanın ( davacılar ... ve ... tarafından açılan) davanın kabulüne, birleşen davanın (davacı hazine tarafından açılan) davanın reddine ve 164 ada 15 parsel sayılı taşınmazın asıl dosya davacıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş, (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.04.2018 tarihli ilamıyla; araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 10.06.2021 tarihli karar ile bu kez; birleşen davanın davacısı Hazinenin davasının kabulüne, asıl davanın davacılarının davalarının reddine, dava konusu 164 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon tutanağının iptali ile taşlık kayalık vasfı ve aynı yüz ölçümü ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar düzeltmeye konu Dairemizin 30.11.2023 tarihli ilamıyla özetle; İlk Dere Mahkemesinin 31.01.2014 tarihli kararıyla asıl davanın davacılarının davasının kabulüne karar verildiği, bu kararın yalnızca davalı ...'un temyiz etmesi üzerine hükmün, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 03.04.2018 tarihli ilamıyla araştırma ve incelemeye yönelik olarak bozulduğu, böylece 31.01.2014 tarihli kararı temyiz etmeyen ve davası yönünden ret kararı verilen davacı Hazine yönünden kesinleştiği, İlk Derece Mahkemesince hakkındaki ret kararı kesinleşen Hazine yönünden davanın kabulüne karar verilerek taraflar yararına oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal edecek şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu, bu nedenle; mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması gereğine değinilerek bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı bu kez davalı Hazine vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
İlk Derece Mahkemesinin 31.01.2014 tarihli kararının davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz incelemesi için dosyanın gönderildiği (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 19.03.2015 tarihli geri çevirme ilamıyla; özetle "gerekçeli kararın Tebligat Kanununun 11. maddesi uyarınca birleşen dosya davacısı Hazinenin yargılama sırasında vekille temsil edildiği, bu nedenle hükmün de Hazine vekiline tebliği gerekirken, Kaş Mal Müdürlüğüne gönderilmesi ve aynı yerde çalışan memura tebliğ edilmesi usule uygun bulunmadığı, Hazineyi yargılama sırasında temsil eden vekilin görevinin sona erdiğine dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığından gerekçeli kararın Hazine vekiline tebliği gerektiği, bu nedenle; hükmün Hazineyi temsile yetkili vekil varsa, usûlünce tebliğ yapılıp; gerekli temyiz süresinin beklenmesi" gereğine değinilmiştir. Dosyanın geri çevirilmesi sonucunda, İlk Derece Mahkemesince yapılan yazışmalar neticesinde, Mal Müdürlüğünün cevabi yazılarına göre; Hazine vekilinin karar tarihinden çok önce görevinden ayrıldığı, yazılı emir ile tebligat almaya yetkilendirilen memur tarafından hükmün tebliğ alındığının bildirilmesi karşısında davacı Hazineye usulüne göre yapılan tebliğe rağmen İlk Derece mahkemesinin 31.01.2014 tarihli kararını temyiz etmediği tartışmasız olarak belirlenmiştir.
Hal böyle olunca; davacı Hazine aleyhine verilen 31.01.2014 tarihli kararın davacı Hazine yönünden kesinleştiği, bu hususun davanın diğer tarafları arasında usuli kazanılmış hak oluşturduğu, İlk Derece Mahkemesinin diğer tarafların usuli kazanılmış hakları bertaraf edilerek verilen karanın da bu nedenle bozulduğu, bozma ilamıyla da davacı Hazine aleyhine ayrıca aleyhe bir durum da yaratılmadığı, bu nedenle; Dairemiz bozma ilamına karşı Davacı Hazine vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmasında hukuki yarar mevcut olmadığından karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.