Logo

8. Hukuk Dairesi2024/556 E. 2024/3054 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından 20 yılı aşkın süredir kullanıldığı iddia edilen taşınmazın mülkiyetinin davacı adına tescili talebi üzerine Hazine'nin itirazı nedeniyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve imar planlarına göre 20 yılı doldurmadığı, davacının Hazine'ye yaptığı satın alma taleplerinin malik sıfatıyla zilyetliği ortadan kaldırdığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerindeki zilyetlikle iktisap şartlarını taşımadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2691 E., 2023/2809 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2020/89 E., 2022/93 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı İlk Derece (İstanbul Anadolu 1. Kadastro) Mahkemesi tarafından verilen hükme karşı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

İstanbul ili Şile ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) Geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, 1802 ada 6 parsel sayılı 836,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, davacı ... adına tespit edildikten sonra Hazinenin itirazı üzerine Kadastro Komisyonunca Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; İstanbul ili Şile ilçesi ... Mahallesi 1802 ada 6 parsel sayılı taşınmazın müvekkili olan davacı tarafından 20 yılı aşkın bir süredir üzerine yapı da yapılmak suretiyle, fındık bahçesi olarak nizasız ve fasılasız kullanıldığını öne sürerek, taşınmazın davaı adına tescilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; " 1992 yılı ve öncesine ait hava fotoğraflarında taşınmazın otluk ve çalılık olup tarımsal üretimde kullanılmadığı, imar - ihyanın 1992 yılından sonra sağlanmış olduğu, taşınmazın 29/07/1980 tarihinde onaylanan İstanbul Metropolitan Nazım İmar Planı ve 20.07.2011 tasdik tarihli Şile ilçesi 1/5000 ölçekli Darlık Kabakoz İsaköy Havzası Nazım İmar Planı kapsamında yer aldığı göz önüne alındığında, imar planı tarihine kadar kazanımı sağlayacak 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı, davalı Hazine vekilince cevap dilekçesi ekinde ibraz edilen satın alma dilekçeleri içeriğine göre davacının Hazinenin mülkiyet hakkını tanıdığı dolayısıyla zilyetliğin malik sıfatıyla sürdürülmediğinden davacı lehine 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 nci maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığının anlaşılmakta olduğu, taşınmaz üzerinde yer alan ve bilirkişi raporunda cinsleri, yaşları ve sayısı belirtilen meyve ağaçları ile bir adet kümes olarak kullanılan yapının davacıya ait olduğu " gerekçesiyle, davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, davacı lehine muhdesat şerhi verilmesine karar verilmiş; hükmün davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarındaki gerekçelere, 6100 sayılı Kanun’un 369/1 inci maddesi de gözetilerek yapılan incelemede aynı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden biri de bulunmadığına göre, temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

269,85 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 157,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.