Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6054 E. 2025/809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacı ve asli müdahilin tapu kaydı ve zilyetliğe dayalı mülkiyet iddiaları ile Hazine'nin bazı parsellerin kendi adına tesciline ilişkin taleplerinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davaya konu parsellerin bir kısmı hakkında tefrik kararı verilmesinin usule aykırı olması, Hazine'nin feragat beyanının değerlendirilmemesi ve bazı parseller yönünden tapu kayıtlarının kesinleşmesine rağmen hüküm kurulmaması nedeniyle, eksik inceleme ve usul hataları gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 1987/9 E., 2003/3 K.

Taraflar arasındaki tespite itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Karar asli müdahil mirasçısı ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro çalışmaları sırasında Erzurum ili Tekman ilçesi ... ... mahallesi 198 parsel sayılı ve 6.750 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, tarla vasfıyla tapu kaydına dayalı olarak Hazine adına 08.05.1984 tarihinde tespit edilmiştir.

Davacı ... tarafından 198 parselle birlikte 262, 261, 260, 259, 258, 257, 256, 255, 218, 248, 179, 187, 186, 185, 184, 183, 197, 196, 195, 200, 135, 123, 210, 202, 114, 150, 182, 188, 203, 139, 194, 149, 151, 204, 173, 189 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tespitine itiraz edilerek, Komisyon Kararı ile itirazın reddine karar verilmesi üzerine, 22.02.1985 tarihli dilekçe ile tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik sebebine dayanarak Kadastro Mahkemesinde dava açılmıştır.

Hazine temsilcisi 08.02.1985 tarihli dilekçe ile 198 parselle birlikte 58, 68, 113, 147, 190, 230, 241, 245, 276, 293, 338, 382 parsel sayılı taşınmazların tespit malikleri adından iptali ile Hazine adına tescilini talep etmiştir.

1985/68 Esasına kaydedilerek yapılan yargılama sırasında Hazine temsilcisi 08.05.1986 tarihli celsede, 198 parsele ilişkin olarak sehven itirazda bulunduklarını belirterek itirazından vazgeçtiğini belirtmiştir.

02.10.1987 tarihli celsede Hazinenin itiraz ettiği 58, 68, 113, 147, 190, 198, 230, 241, 245, 276, 193, 338, 382 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tefrik kararı verilerek 1987/9 Esasına kaydedilerek yargılamaya devam edilmiştir.

Asli müdahil ... 12.06.2000 tarihinde sunduğu müdahale dilekçesinde, ırsen intikal ve satın alma sebebi ve Haziran 1307 tarihli yoklama kaydına dayanarak taşınmazların adına tescilini talep etmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın sınırında mera bulunduğu, ziraat bilirkişi raporu uyarınca taşınmazın mera özelliği gösterdiği gerekçesiyle, davacı ve asli müdahilin davasının reddine, taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm, asli müdahil ...'ın bir kısım mirasçıları ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince sadece 198 parsel yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine dair hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve dosyanın ele alınış şekli hüküm kurmaya elverişli değildir.

Şöyle ki; taşınmaz kadastro tespiti sırasında Hazine adına tespit edilmiş olup hem Hazine hem gerçek kişi ... tarafından tespite itiraz edilerek eldeki dava açılmış olduğundan, genel mahkemeden aktarılan ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2 nci maddesi gereği resen araştırma ilkesine tabi olan davalardan değildir.

1985/68 Esas sayılı dosyada 198 parsel yönünden hem Hazine hem de ... tarafından tespite itiraz edilmiş, 08.05.1986 tarihli celsede Hazine her ne kadar davadan feragat etmiş ise de ... tarafından da tespite itiraz edilerek dava açılmış olduğundan bu parsel hakkında 02.10.1987 tarihli celsede tefrik kararı verilmesi doğru olmamıştır.

Hal böyleyken, öncelikle 1985/68 Esas sayılı dosyanın sonucu araştırılarak kesinleşmiş ise sonucuna göre Hazine vekilinin feragat beyanı da dikkate alınarak hüküm kurulması, kesinleşmediğinin anlaşılması halinde eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.

2. Yine 58, 68, 113, 147, 190, 230, 241, 245, 276, 193, 338, 382 parsel sayılı 12 adet taşınmaz yönünden ise; taşınmazların tespitine Hazine tarafından itiraz edilmesi üzerine, 21.08.1984 tarihli talebin reddine dair Komisyon kararı Hazineye tebliğ edilerek tutanaklar 10.01.1985 tarihinde kesinleştirilmiştir. Hazine tarafından Tapulama Mahkemesine yönelik dava dilekçesi ise 08.02.1985 tarihinde sunulmuştur. Hal böyleyken İlk Derece Mahkemesince taşınmazların tutanaklarının kesinleşerek tapu kayıtlarının oluştuğu gözetilmek suretiyle, görev hususu da değerlendirilerek olumlu olumsuz karar verilmesi gerekirken, belirtilen parseller hakkında hüküm kurulmamış olması doğru olmadığından hükmün bu yönden de bozulmasına karar verilmiştir.

S O N U Ç : Yukarıda açıklanan sebeplerle;

Asli müdahil ... mirasçıları ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

İstek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.