"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/49 E., 2024/264 K.
DAVA TARİHİ : 12.06.2012
KARAR : Davanın reddine
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, müdahalenin önlenmesi ve kal davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Antalya ili Kemer ilçesi Ulupınar köyü çalışma alanında 3402 sayılı Kadastro Kanunu (3402 sayılı Kanun) Ek 4 üncü maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunda 137 ada 305 parsel sayılı 309,30 m² yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde "6831 sayılı Orman Kanunu'nun (6831 sayılı Kanun) 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır", "...'in 1989 yılından beridir kullanımındadır", "parselin tamamı 3 üncü derece sit alanındadır" beyanlarıyla tarla niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir.
Davacı ... İdaresi vekili dava dilekçesinde; 137 ada 305 parsel sayılı taşınmazın temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarihli ve 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı ilâmıyla orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilen 397 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığından özel mülkiyete konu olamayacağını belirterek tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi, elatmanın önlenmesi, üzerindeki yapıların yıkımı istemiyle dava açmıştır.
İlk Derece Mahkemesince; "...Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarihli ve 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı ilâmının 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı 31.8.1956 Tarihli ve 6831 Sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (3302 sayılı Kanun) ile değişik 2/B madde uygulamasının iptaline ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmazın 1744 sayılı 6831 Sayılı Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine ve Bu Kanuna 3 Ek Madde ile Bir Geçici Madde Eklenmesine Dair Kanun (1744 sayılı Kanun) 2 nci madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarıldığı..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... İdaresi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 02.06.2015 tarihli ve 2014/10398 Esas, 2015/5128 Karar sayılı kararıyla; ''...Mahkemece; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi kurul raporunda; çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Orman Kanunu (3116 sayılı Kanun ) hükümleri uyarınca yapılan orman tahdidi içinde iken 1976 yılında yapılıp kesinleşen 2 nci madde uygulaması sırasında IV poligon numarasıyla Hazine adına çıkarıldığı, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun (4999 sayılı Kanun) ile değişik 9 uncu maddesi uyarınca yapılan düzeltilme işlemleriyle 1744 tahdit haritasındaki hatanın çalışma tutanaklarına göre düzeltildiği, önceki bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda düzeltme öncesi 2 nci madde haritasının esas alındığını, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait düzeltme işlemine Orman İdaresi tarafından itiraz edilmediğini, Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarihli ve 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı kararının çekişmeli yerle ilgili olmayıp, 3302 sayılı Kanun'un 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılan yerle ilgili olduğunu, çekişmeli yerin 2 nci madde ile çıkarıldığından anılan mahkeme kararının kapsamı dışında bulunduğunu belirtmiştir. Raporu hükme dayanak yapılmayan orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen raporda ise; çekişmeli taşınmazın 3116 tahdidi içinde iken 1976 yılında yapılıp kesinleşen 2 nci madde uygulaması sırasında IV poligon numarasıyla Hazine adına çıkarıldığını, taşınmazın Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarihli ve 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı ilâmıyla orman yapılan 397 parsel içinde kaldığını belirttikleri, Dairede aynı gün temyiz incelemesi yapılan çekişmeli taşınmaza komşu olan 137 ada 309 sayılı parsele ilişkin yerel mahkemenin 2013/117 Esas - 2014/339 Karar sayılı dosyasında Orman İdaresinin sunduğu 05.06.2014 tarihli inceleme tutanağı ve ekli krokide IV nolu 2 nci madde poligonunda 4999 sayılı Kanun uyarınca yapılan düzeltme işleminin Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas - 2008/85 Karar sayılı ilâmlarıyla iptal edildiği belirtilmiştir. Bu durumda, taşınmazın 2 nci madde alanında kalıp kalmadığı yönünde duraksama olduğu, Diğer taraftan; Orman İdaresi; çekişmeli taşınmazın Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarihli ve 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı ilâmıyla orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilen 397 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığından özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürdüğü halde, mahkemece çekişmeli taşınmazın anılan mahkeme kararlarının kapsamı içinde kalıp kalmadığı, çekişmeli yerle ilgili 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9 uncu maddesi uyarınca yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışmasının yerinde olup olmadığı, anılan çalışmanın iptal edilip edilmediği usûlünce araştırılmadan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler yöntemince giderilmeden sonuca gidilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek karar verilemeyeceği, O halde, 397 sayılı parselin tamamına ilişkin kadastro paftası, Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı dosyası, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas - 2008/85 Karar sayılı dosyaları, yörede 3116, 1744, 3302 ve 4999 sayılı kanun hükümleri uyarınca yapılan çalışmalara ilişkin tüm belgeler ve haritalar, eski tarihli memleket haritası ile 31.12.1981 tarihine yakın memleket haritası ve anılan memleket haritalarının yapımında kullanılan hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, aynı iddiayla çekişmeli 397 sayılı parselde orman rejimi dışına çıkarıldığına ilişkin çok sayıda dava olduğundan, tüm taşınmazlar ile Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı dosyası, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas -2008/85 Karar sayılı dosyalarına konu taşınmaz bölümleri kadastro paftası, orman kadastrosu, aplikasyon, 2 nci madde, 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalar, düzeltme haritası, memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçekleri (1/5000, 1/10000 ve 1/25000) eşitlenmek suretiyle ayrı renkli kalemler ile birbirleri üzerinde denetime elverişli şekilde müşterek imzalı rapor ve eki krokide gösterilmeli, 4999 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin, tutanaklarla tahdit haritasının çelişmesi hâlinde, haritanın tutanaklara göre düzeltilmesi işleminden ibaret olduğu ve düzeltme işleminin kesinleşen tahdide aykırı olamayacağı gözetilerek kesinleşen tahdidi hukukî yollar hariç hiçbir merci ve makam değiştiremeyeceğinden, 6831 sayılı Kanunun 9/2 nici maddesi hükümlerine uyulmadan orman kadastro komisyonunun yaptığı düzeltme işleminin geçerli olmayacağı gözetilmeli, Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı dosyası, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas - 2008/85 Karar sayılı dosyalarına konu taşınmaz bölümlerinin neresi olduğu, çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadıkları, tapuya tescil edilip edilmedikleri belirlenmeli, varsa tapu kayıt suretleri getirtilmeli, mükerrer tesbit ve tescil olup olmadığı tespit edilmeli, çekişmeli taşınmazın 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarıldığının belirlenmesi halinde taşınmazın eylemli durumu tespit edilmeli, 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 11/5 maddesinde, 2/B madde uygulamaları sonucu orman rejimi dışına çıkartılan ancak, fiilen orman olduğu Orman Genel Müdürlüğünce tesbit edilen yerlerin talep üzerine Maliye Bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilip orman niteliği ile Hazine adına tescilinin öngörüldüğü, Orman İdaresi ile Hazine arasındaki uyuşmazlığın, taşınmazın mülkiyetine değil, niteliğine ilişkin olduğu, Orman İdaresinin bu tür yerlerin Hazineden idarî yolla orman olarak tahsisini talep edebileceği gibi bu talebini dava yolu ile de isteyebileceği gözetilmeli, çekişmeli taşınmazın halen orman niteliği ile 397 parsel numarasıyla tapuda kayıtlı olan ve 2 nci madde ile 2/B madde uygulamalarına konu edilmeyen bölümünde kaldığının belirlenmesi halinde tapu kaydının iptaline karar verilmesi, tescil yönünde hüküm kurulmaması...'' gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama neticesinde davanın reddine; davacının men'i müdahale ve kal talebi yönünden talebinden feragat etmesi nedeniyle bu hususta esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 08/06/2020 tarihli ve 2018/1668 Esas, 2020/1678 Karar sayılı kararı ile; "...Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde gerekleri yerine getirilmemiş, yapılan araştırma ve inceleme ise hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; Orman Yönetimi; çekişmeli taşınmazın Kemer Kadastro Mahkemesinin 17.07.2002 tarihli ve 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı ilâmıyla orman niteliği ile Hazine adına tescile karar verilen 397 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığından özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürdüğü halde, alınan bilirkişi raporunda taşınmazın eski mahkeme kararı kapsamında kalmadığı açıklanmış ise de dava konusu taşınmaz hangi çalışma ile 2/B kapsamına alındığı belirlenmediği gibi 6831 sayılı Kanunun 4999 sayılı Kanun ile değişik 9 uncu maddesi uyarınca yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışmasının yerinde olup olmadığı, anılan çalışmanın iptal edilip edilmediği usûlünce araştırılmadan bölgede yapılan tüm orman kadastro çalışmaları kadastro paftasında ayrı renkli kalemlerle gösterilmeden denetime elverişli olmayan bilirkişi raporları ile sonuca gidilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek karar verilemeyeceği, O halde, 397 sayılı parselin tamamına ilişkin kadastro paftası, Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı dosyası, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas -2008/85 Karar sayılı dosyaları, yörede 3116, 1744, 3302 ve 4999 sayılı kanun hükümleri uyarınca yapılan çalışmalara ilişkin tüm belgeler ve haritalar, eski tarihli memleket haritası ile 31.12.1981 tarihine yakın memleket haritası ve anılan memleket haritalarının yapımında kullanılan hava fotoğrafları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, aynı iddiayla çekişmeli 397 sayılı parselde orman rejimi dışına çıkarıldığına ilişkin çok sayıda dava olduğundan, tüm taşınmazlar ile Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı dosyası, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas -2008/85 Karar sayılı dosyalarına konu taşınmaz bölümleri kadastro paftası, orman kadastrosu, aplikasyon, 2 nci madde, 2/B madde uygulamasına ilişkin haritalar, düzeltme haritası, memleket haritaları ve hava fotoğrafları ölçekleri (1/5000, 1/10000 ve 1/25000) eşitlenmek suretiyle ayrı renkli kalemler ile birbirleri üzerinde denetime elverişli şekilde müşterek imzalı rapor ve eki krokide gösterilmeli, 4999 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin, tutanaklarla tahdit haritasının çelişmesi hâlinde, haritanın tutanaklara göre düzeltilmesi işleminden ibaret olduğu ve düzeltme işleminin kesinleşen tahdide aykırı olamayacağı gözetilerek kesinleşen tahdidi hukukî yollar hariç hiçbir merci ve makam değiştiremeyeceğinden, 6831 sayılı Kanunun 9/2. maddesi hükümlerine uyulmadan orman kadastro komisyonunun yaptığı düzeltme işleminin geçerli olmayacağı gözetilmeli, Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı dosyası, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas -2008/85 Karar sayılı dosyalarına konu taşınmaz bölümlerinin neresi olduğu, çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadıkları, tapuya tescil edilip edilmedikleri usulünce belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği..." gerekçesiyle bozma kararı verilmiş, bozma sonrası mahkemece yapılan yargılama sonunda; "...dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesinin 1994/1085 Esas - 2002/16 Karar sayılı dosyası, Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/216 Esas - 2008/84 Karar, 2007/213 Esas - 2008/82 Karar ve 2007/217 Esas -2008/85 Karar sayılı dosyalarına konu taşınmazlarla ilgisinin olmadığının belirtildiği, 3 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 4999 sayılı kanun uyarınca 2007 tarihinde yapılan düzeltme çalışmalarında, Ulupınar köyünde 1744 uygulaması yapan 2 nolu ekibin orman sınırı üzerindeki her kırık noktaya orman sınır noktası tesis etmediği, tutanak tariflerinde birçok orman sınır hattında dere, yol, tarla, zeytinlik vs. sınırı takip ifadesi bulunmasına rağmen hem hava fotoğraflarında hem de haritalarda (Ulupınar, Güzle ve Perçin dereleri hariç) tüm hat birleştirmeleri düz hat şeklinde yapıldığı, dolayısı ile tutanak tariflerindeki hat tarifleri ile haritasındaki hat birleştirmeleri arasında çelişki olduğu, tutanakların 84/4 maddesine göre tanzim edildiği ancak eğri hatların fotoğrafa işlenerek kıymetlendirme yapılmadığı ve dolayısıyla haritasında da eğri hat olarak çizmediği için hat birleştirmelerde fenni hataya sebep olduğu gerekçesi ile düzeltme çalışmalarının yapıldığı, yapılan düzeltmenin yasa ve yönetmeliklere uygun olarak yapıldığı ve düzeltme çalışmalarının dava konusu taşınmaz yönünden kesinleştiği, dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, her ne kadar müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemleri yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekse de; Yargıtay ilamında bu hususa ilişkin bir bozma bulunmadığından; hükmün bozma dışında kalan bentleri yönünden karar verilmesine yer olmadığı..." gerekçesiyle davacı tarafın tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın reddine, hükmün bozma dışında kalan bentleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekilince temyiz edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğine, uygulanması gereken hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla taraflar lehine ve aleyhine kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkan olmadığı gibi 6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de var olmadığına göre, İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı ... İdaresi vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.