"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
SAYISI : 2014/18 E., 2015/14 K.
DAVA TARİHİ : 01.01.1959
KARAR : Davanın kısmen kabulüne
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro çalışmaları sırasında ... köyü çalışma alanında bulunan, 70 parsel sayılı ve 55.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile vergi kaydı nedeniyle...mirasçıları adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, davalılara ait vergi kaydının hudut ve miktar itibarıyla çekişmeli taşınmaza ait olmadığı iddiasına dayanarak Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.02.2013 tarihli ve 2013/1301 Esas, 2013/1068 Karar sayılı ilamı ile taraf teşkili sağlanarak, Mahkemece dava konusu taşınmaza uyduğu kabul edilen 1937 tarihli vergi kaydının kapsamı sabit sınırlarından başlanılarak yapılacak keşifle belirlendikten sonra vergi kaydının mülkiyet belgesi olmayıp, ancak zilyetliğe karine teşkil edebileceği ve zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceği dikkate alınarak; taşınmazın kamu malı ya da özel mülk niteliğinde olup olmadığı, kim tarafından hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğin kimden kime ve ne şekilde geçtiği hususları araştırıldıktan sonra karar verilmesi gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmaza kadastro tespiti sırasında uygulanan 59 tahrir nolu vergi kaydının mevkii ve hudutları itibarıyla komşu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtlarının dava konusu parseli sınır okuması nedeni ile aynen uyduğu, ancak yargılama sırasında Devlet Su İşleri sulama kanalı geçmekle dava konusu 70 nolu parselin 703 ve 704 parsel sayılı taşınmazlara ayrıldığı, 704 nolu parselin kanal vasfında olduğu ancak yöredeki yaygın uygulamaya göre ayrı parsel numarası verildiği, ayrıca 704 nolu parselin bir kısmının tarla yolu olarak kullanıldığı ve 703 nolu parselle kot farkıyla ayrıldığı da dikkate alınarak dava konusu 70 parsel sayılı taşınmazdan ifrazen oluşan 704 parsel sayılı taşınmaz kanal vasfıyla 5.089,00 m² yüzölçümü ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 70 parsel sayılı taşınmazdan yargılama safahatinde ifrazen oluşan 703 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfıyla 49.911,00 m² yüzölçümü ile 107.520 hisse kabul edilerek tespit maliki...mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, asli müdahil ... yönünden ise tespit tarihinden sonra satın almış olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere, dosya kapsamına göre tespit maliki adına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinde belirtilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik yoluyla iktisap şartlarının davalı tespit maliki lehine oluştuğunun anlaşılmasına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, davacı Hazine vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Kadastro hakimi 3402 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi uyarınca infaza elverişli hüküm oluşturmakla yükümlü olup, dava konusu 70 parsel sayılı taşınmaz yargılama sırasında kamulaştırma işlemine tabi tutulmuş olduğundan bilirkişi tarafından kamulaştırma ifraz evrakı ile tesis kadastro krokisi çakıştırılmak suretiyle taşınmazların yüzölçümü hesaplandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, ifraz sonucu yargılama sırasında oluşan parsellerin tapu kayıtlarındaki yüzölçümleri esas alınarak hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
S O N U Ç: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
(2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.