Logo

8. Hukuk Dairesi2024/635 E. 2024/5750 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tescil harici taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçları nedeniyle tapu tescili talebinde bulunulup bulunamayacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışması yapılmamış ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlar için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinin uygulanamayacağı ve bu nedenle taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğunun tespitinin tapu tescili için yeterli olmadığı gözetilerek, önceki bozma kararının kaldırılması suretiyle yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/206 E., 2019/447 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 04.10.2023 tarihli ve 2021/12706 Esas, 2023/4950 Karar sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı Hazine vekili tarafından bozma ilamına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Bursa ili ... ilçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tescil harici alanda kalan taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak müvekkili olan davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin önceki hüküm, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 18.12.2017 tarihli ve 2017/9286 Esas, 2017/10730 Karar sayılı ilamıyla; "... davalı köyün tüzelkişiliği kaldırıldığından davada taraf olmayan ... Büyükşehir Belediyesinin de davaya katılımının sağlanmasından sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde imar planı yapılıp yapılmadığı araştırılarak eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1990 - 1995 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ile ilgili yerlerden getirtilip yapılacak keşif sonucuna göre karar verilmesi " gereğine değinilerek bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesince, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; " dava konusu taşınmazın 2008 yılında yapılan 1/5000 ölçekli ... ... nazım imar planında orman alanı olarak tespit edildiği, taşınmazın, 1979 yılında çalılık olarak tapulama dışı bırakıldığı, 1990 yıllarda zeytin ağaçlarının dikildiği yerin orman olması nedeniyle zilteliğe de değer verilemeyeceği " gerekçeleri ile davacının davasının reddine, Bursa ili ... ilçesi ... Köyü ... Mevkinde 03.07.2019 tarihli harita mühendisi fotogrometri bilirkişisi ... ile fen bilirkişisi ...'nin ortak raporunda Ek-6 Krokide "A" harfi ile gösterilen 5696,14 m² taşınmazın çalılık vasfı ile davalı Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 04.10.2023 tarihli ve 2021/12706 Esas, 2023/4950 Karar sayılı ilamı ile; " taşınmazın imar planı kapsamına alındığı tarihe kadar davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı dolayısıyla adına tescil kararı verilemeyeceği, ancak bunun yanında taşınmazın çalılık vasfında olmadığının 20 - 25 yaşlarında dikili zeytin bahçesi olup tescile tabi yerlerden olduğunun belirlendiği, nitekim, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 nci maddesinde, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceğinin hükme bağlanmış olduğu, somut olayda da, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğu ve taşınmazında çalılık değil zeytin bahçesi olduğu belirlendiğine göre çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince tescil talebinin muhdesat yönünden şerh istemini de kapsadığı gözetilerek, taşınmazın zeytin bahçesi vasfıyla Hazine adına tesciline ve 3402 sayılı Kanun'un 19/2 nci maddesi gereğince zeytin ağaçlarının davacıya ait olduğuna dair tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh yazılmasına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı, " gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ve davalı Hazine vekili tarfından süresi içerisinde kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 19/2 nci maddesi "sahibi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına" imkan sağlamaktadır. Anılan hüküm uyarınca “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir”. 3402 sayılı Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanmakla beraber Kanun'un 33 üncü maddesinde Kadastro Kanunu'nun bazı hükümlerinin kadastro çalışma bölgeleri dışındaki genel hükümlere göre açılan davalara da uygulanacağı kabul edilmiştir. Ne var ki maddede sayılan genel hükümleri arasında 19 uncu madde bulunmamaktadır. Bu nedenle yalnızca, kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davalarda, muhdesatın arzdan ayrı olarak beyanlar hanesine yazılması istenebilir.

Somut olayda; karar düzeltme istemine konu davanın tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmaz tescil harici bulunmakta olup, taşınmaza ilişkin kadastro çalışmasının yapılmadığı ve taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği anlaşıldığından, 3402 sayılı Kanun'un 19/2 nci maddesinin davamızda uygulama yeri bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, maddi hataya dayalı Dairemizin bozma ilamının kaldırılması suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

Davalı Hazine vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 04.10.2023 tarihli ve 2021/12706 Esas, 2023/4950 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi