Logo

8. Hukuk Dairesi2024/6536 E. 2025/1619 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğu ve davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet iddiasının olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, hava fotoğrafları, uydu görüntüleri ve bilirkişi raporları gibi bilimsel ve teknik delillerin davacının kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyet iddiasını desteklemediği, taşınmazın dere yatağı vasfında Hazine'ye ait olduğu ve kadastro tespitinin doğru olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

SAYISI : 2024/30 E., 2024/24 K.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında ... köyü çalışma alanında bulunan 722 parsel sayılı 8.231,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle dere yatağı vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir.

Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır.

Mahkemece bozma sonrası verilen, 27.03.2019 tarihli ve 2014/74-2019/41 Esas Karar sayılı karar ile; davacının davasının kabulüne, müdahil davacıların davasının reddine, dava konusu Malatya ili Hekimhan ilçesi Akkol mevkii 722 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tespitine, daha önce taşınmazın tamamının Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/44 esas sayılı dosyasında kamulaştırıldığı anlaşıldığından tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairenin 27.10.2022 tarihli ve 2021/4492 Esas 2022/8562 Karar sayılı ilamı ile; ''...Mahkemece, dava konusu taşınmazın, yine davacıya ait olan 525 parsel ile aynı toprak yapısında olduğu ve beraber kullanıldığı, üzerindeki zilyetliğin davacıda olduğu, zilyetliğin daha öncesinde ise babasında olduğu, eklemeli zilyetliğin dava tarihinden itibaren 20 yıldan çok daha fazla olduğu, toplanan delillerin davacının davasını destekler mahiyette olduğu ve davacının dava açmakta haklı olduğu, ancak parselin ... tarafından kamulaştırmasının yapılması ve baraj gölü altında kalması nedeniyle tapuya tescil edilemeyeceği, müdahil davacıların parselde 1/2 hisselerinin bulunduğu iddiasına ilişkin dava yönünden ise, toplanan delillerin bu iddiayı destekler mahiyette olmadığı, sunulan paylaşım senedinin dava konusu yeri kapsayıp kapsamadığının anlaşılamadığı, aksi yöndeki mahalli bilirkişi beyanları da dikkate alındığında davalarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan bu sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki; Mahkemece, bozma sonrası mahallinde yapılan keşif neticesi dosyaya jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi tarafından sunulan 12.02.2018 tarihli ek raporda, 1951, 1973, 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu taşınmazın imar ihyaya konu edilmediği, herhangi bir kullanımının olmadığı, parselin dere yatağında bulunduğu için hali arazi niteliği taşıdığı bildirilmiş; 12.07.2017 tarihli orman bilirkişi raporunda, 722 parselin evveliyatının orman olmadığı, üzerinde tarımsal faaliyet olmayan hali arazi vasfında bir yer olduğu, 1990 yılında üzerinde münferit çalıların bulunduğu, 2000 yıllarında da herhangi bir tarımsal faaliyetin olmadığı, mevcut durumu itibariyle baraj sahası içerisinde su altında kaldığı belirtilmiş; 25.07.2017 tarihli jeoloji mühendisi bilirkişi raporunda ise, 2011 ortofoto ve öncesindeki değişik yıllara ait uydu görüntülerinde yapılan incelemede, 722 parselin hemen bitişik doğusunda ve kısmen de parsel içinde eski Hırın çayının geçtiği ve parselin birim olarak dere çökellerinden oluştuğu, ayrıca bu parselin değişik dönemlerde meydana gelen büyük fezeyanlardan etkilendiği, bazı kesimlerinde çakıllı, kumlu, killi, siltli malzemenin oluşturduğu nebati toprak oluşumunun gözlemlendiği ifade edilmiştir. Yine, 17.06.2013 ve 05.12.2017 tarihli ziraat bilirkişi raporlarında, taşınmaz sular altında kaldığından toprak yapısının gözlemlenemediği belirtildikten sonra, 05.12.2017 tarihli raporda ayrıca, hava fotoğraflarına göre parselin işlenmemiş ham toprak vasfında olduğu belirtilmiştir. Yargıtay bozması öncesinde yapılan keşif sonrası alınan 13.08.2012 tarihli ziraatçi bilirkişi kurulu raporunda, her ne kadar çekişmeli taşınmaz bölümlerinin en az 50 yıldır tarımsal amaçlı olarak kullanıldığı ve tarım arazisi vasfında olduğu belirtilmiş ise de, taşınmazların kullanım sürelerine ilişkin bu değerlendirme, jeodezi ve fotoğrametri mühendisi bilirkişisinin hava fotoğraflarının incelenmesi suretiyle hazırladığı raporuyla çeliştiği gibi, taşınmazın komşu parsellleri olan 720 ve 721 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin verilen tescil hükümleri de birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu taşınmazın kadastro sırasında Hazine adına yapılan tespitinin doğru olduğu ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Öte yandan, hava fotoğraflarına ve uydu görüntülerine dayalı olarak düzenlenen bilimsel teknik raporlar karşısında, bunlarla çelişen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilerek karar verilmesi de yanlış olup, hükmün açıklanan tüm bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir...'' gerekçesi ile bozulmuştur.

Mahkemece, bozmaya uyma kararı verilerek, yeniden yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinde Hazine adına tespit gördüğü, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları neticesinde davacı tarafın dava konusu 722 parsel üzerinde kadastro tespit tarihinde lehlerine kazandırıcı zaman aşımına esas zilyetliklerinin bulunmadığı, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, bu anlamda gerçek kişilerin üzerinde hak sahipliği olmadığı, taşınmazın Hazine adına yapılan kadastro tespitinin doğru olduğu gerekçeleri ile davacının davasının ve müdahil davacıların davasının reddine, dava konusu Malatya ili Hekimhan ilçesi Aksütlü köyü 722 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağındaki gibi tespitine, taşınmazın tamamının Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/44 esas sayılı dosyasında kamulaştırıldığı anlaşıldığından yeniden tescil hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirmesine, uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm verildiğine ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerin biri de bulunmadığına göre, uyulan bozma ilamında ve İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçeler dikkate alındığında temyizen incelenen karar usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

SONUÇ: Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

427,60 TL davacın tarafından yatırılan peşin harcın onama harcına mahsubuna,

1086 sayılı Kanun'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yoluna başvurulabileceğine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

27.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.